ÖZEL DUYURU! ONAR FILMS DVD’leri Satışta!

Yurt içi ve yurt dışındaki bütün ‘Fantastik Türk Sineması’ tutkunlarına çok önemli bir duyuru!

 

Değerli fantastik Türk sineması meraklıları,

Pek çoğunuzun da yakından

tanıdığı üzere, 2000’li yılların ortalarından itibaren ülkesinde hiç alışılmadık türden bir çabaya girişerek, Yeşilçam şirketlerinin depolarında çürümeye terk edilmiş eski fantastik Türk filmlerini büyük bir sabırla araştırıp tek tek gün ışığına çıkartan Yunanlı bir gönül dostumuz vardı. Bu kişi, 2011 yılının Ekim ayında 48 yaşında beyin kanserinden yitirdiğimiz İngilizce öğretmeni Vassilis Barounis’tir. Ya da sektörde bilinen lâkabıyla “Bill”

Vassilis Barounis

Türk sinemasına, özellikle de sinemamızın korku-gerilim, bilim-kurgu, polisiye, tarihsel epik ve western denemelerine daha çocukluk yıllarından itibaren benzersiz bir tutkuyla bağlanan Vassilis, bir lise öğretmeni olarak içinde bulunduğu mütevazı hayat şartlarına rağmen 2005 yılında “Onar Films” adıyla home-office bir şirket kurmuş ve şirketi üzerinden, o tarihlere kadar çok zor bulunabilen bazı fantastik Türk filmlerine ilişkin özel üretim DVD’ler yayımlamaya başlamıştı.

Anılan türün duayen yönetmeni Yılmaz Atadeniz’in yıllar yılı kayıp durumdaki “Kilink İstanbul’da” adlı yapıtıyla başlayan bu ilginç ticarî serüvende, Vassilis2011 yılı sonlarına gelindiğinde her biri kült mertebesine erişmiş 20 dolayında filmi derin koleksiyoncular için -menüleri eşsiz ekstralarla donatılmış- kaliteli birer DVD olarak piyasaya sürecekti.

Ben, Vassilis Barounis’i ilk kez 2006 yılında, rahmetli sinema yazarı ve tarihçisi dostum Metin Demirhan’ın aracılığıyla tanıdım. O dönemlerde Vassilis’in yayımladığı DVD’lerin menülerine konulacak yönetmen ve oyuncu röportajlarını çeken, özel arşivleri hallaç pamuğu gidip atıp oralardan disklerdeki foto-galerilere konulacak görsel malzemeleri temin eden Metin, bu gibi ekstraların “ev koşullarında” değil de biraz daha eli yüzü düzgün bir şekilde profesyonelce çekilip kurgulanması için benden teknik yardım istemişti. Ben de lise yıllarından tanıdığım ve kendisiyle ortak zevkleri paylaştığım yakın bir arkadaşım olarak, Metin’e (Vassilis’ten ufak tefek gelirler elde ettiği) bu çabasında destek olmaya başladım. Söz konusu çerçevede “Tarzan İstanbul’da”, “Süpermen Dönüyor” ve “Ölüler Konuşmaz ki…”nin içeriğinde yer alan sanatçı röportajlarını özenle kurgulayıp kendi arşivimdeki görsel malzemelerle süsledim ve Metin ile birlikte bunların master kayıtlarını Atina’ya,Vassilis’e gönderdik.

cellat dvd ONAR serdar gokhna

Ülkemize hayatı boyunca hiç gelmemiş olan VassilisTürkiye’deki en yakın dostu ve yardımcısı Metin’in 2007 yılı Kasım ayındaki erken vefâtıyla allak bullak oldu. Çünkü, gelecekte DVD’lerini yayımlamayı planladığı diğer kayıp Türk filmleri ve bunları çeken sanatçılara ulaşma işini bundan böyle kimin yardımıyla yürüteceğini bilemez bir durumdaydı.

Onun bu çaresizliğini görünce, Metin’in vefâtıyla ortada kalan yardım ve destek akışını -biraz da alternatifsiz bir şekilde- mecburen ben devraldım. Çünkü “deli”ye işini yürütebilmesi için “bir başka deli” gerekiyordu. Sonrasında, 2007-2011 arası dönemde Vassilis’e, yayımlayacağı yeni filmlerin telif anlaşmalarını onun adına yapmaktan, bu filmleri çeken sanatçılara ulaşıp kendileriyle DVD menüleri için röportaj çekimleri gerçekleştirmeye kadar pek çok alanda samimiyetle destek verdim.

Şunu herkesin çok net bilmesini isterim ki, anılan süreçte Vassilis’in bana çalışma bütçesi olarak gönderdiği paralar, yapılan gerçek harcamaların en fazla yüzde 60-70’ini karşılamış, geri kalan bölüm de bütünüyle sinema sevgimden kaynaklanan bir fedâkârlıkla cebimden çıkmıştır. Buna karşılık, Vassilis ve onun idealistçe çabaları için harcadığım her dakika ve her kuruş bu güzel kalpli adama helâl-i hoş olsun.

Ardından, yine mâlûmunuz, Vassilis’in sağlığı 2010 yılı sonlarında kötüleşmeye başladı ve yapılan tetkiklerde beyninde bir tümör olduğu anlaşıldı. Bu tümör nedeniyle 2010 yılı Aralık ayında da ağır bir ameliyat geçirdi. Yunanistan’daki ekonomik yıkım nedeniyle sağlık sektörü de çökmüş durumda olduğundan, dostumuza bir kamu görevlisi olarak devlet hastanelerinde ameliyat için çok uzun bir süre sonrasına gün verilmekteydi. Vassilis de bu çaresizlikle beyin ameliyatını özel bir hastanede olabilmek için bankadan 20 bin Euro gibi onun açısından epeyce yüksek miktarda bir kredi çekmek durumunda kaldı.

Atina’da özel bir klinikte yapılan ameliyat sonrasında bu para uçtu gitti, ancak Vassilis’in beyni bir türlü eski randımanını kazanamadı. Bizler, Yunanlı dostumuzun ağır aksak da olsa zaman içinde düzeleceğini umut ederken, 2011 yılı Ağustos ayında -tekrarlayan tümörü nedeniyle- bu kez de felç geçirdi ve iyice yatağa mahkûm oldu.

2011 yılı Eylül ayında, Ankara’da bir grup üniversiteli genç sinema tutkunuyla birlikte düzenlediğimiz Fantasturka / Türk İşi Fantastik Filmler Festivali’ne katılanlar hemen hatırlayacaklardır. Orada katılımcılara Vassilis’in bu trajik mücadelesinden uzun uzadıya söz etmiştim. Dahası, festivalin bitmesinden hemen sonra, fantastik sinemanın “baba”larından, güzel kalpli insan Kunt Tulgar’ın da göz yaşartıcı fedâkârlığıyla, Vassilis ve ailesini bu zor zamanda bir nebze mutlu edebilmek içinTürkiye’deki bütün fantastik sinemaseverler adına bir “jest” yapmıştık. Kunt ağabey, işini gücünü bırakıp, benim temin ettiğim bir gidiş-dönüş biletiyle Atina’ya uçtu, Vassilis’i ve aile üyelerini bulundukları hastanede ziyaret etti, ona son nefesini vermeden 4-5 gün önce “Fantasturka Onur Ödülü”nü sundu. Ki bu davranışımız, yalnızca Vassilis’in aile çevresinde değil, Yunanistan’daki hobidaşlarımız arasında da çok ciddi yankılar uyandıracaktı.

Vassilis’in vefâtını haber aldıktan sonra, ilk şoku atlatması için sevgili eşi Julia’yı bir süre kendi hâline bıraktım. Sonrasında da geçen ay ona, “Sen bize Vassilis’in yâdigârı bir kardeşsin. Hâlin vaktin nicedir, eşini kaybettikten sonra küçük kızınla birlikte nasıl geçiniyorsun?” içerikli mesajlar gönderdim. Julia, uzun yıllardır bir bankada memure olarak çalıştığını, kriz döneminde işini kaybetmekten çok korktuğunu, o yüzden de tek umudu olan bu işe sıkı sıkıya sarıldığını, bir yandan evini geçindirmeye ve kızını büyütmeye çalışıp, diğer yandan da Vassilis’den geriye kalan ağır tedavi borçlarını ödeyebilmek için çırpındığını anlattı bana… Sonrasında, telefonla da birkaç kez görüştük.

turkishsuperman2jpgEvet, Vassilis Barounis yaklaşık bir on yıl boyunca Türk sinemasının hor görülmüş klasiklerini dünyaya tanıtabilmek için kendi çapında mücadele edip durdu. Piyasaya sürdüğü bütün o DVD’leri boğazından, çoluk çocuğunun nafakasından kestiği bütçelerle yayımladı ve sonuçta da öldüğünde geriye karton kutular dolusu henüz satılmamış, hattâ bazıları henüz DVD’ye bile dönüştürülememiş onbinlerce Euro tutarında malzeme bıraktı.

Julia ile yazışmalarımızda kendisine, evde bulunan son parti filmleri bir yere toplayıp tek tek saymasını ve bana (Vassilis’ten hatıra olarak saklamak istediği kadarını peşinen bir kenara ayırıp) geriye kalan Onar Films DVD’lerinin net bir dökümünü çıkarmasını söyledim. O da dediğimi aynen yaptı ve bana böyle bir döküm hazırlayıp gönderdi. Böylelikle, şu anda elde, bazıları yalnızca birkaç adet, bazıları ise 150-200 dolayında olmak üzere, Onar Films’in şimdiye kadar yayımladığı filmlerden toplam kaç adet kaldığını görmüş olduk.

Sonrasında, fedâkârlık timsâli Kunt Tulgar ağabeyimizin kapısını bir kez daha çaldım ve kendisine bu filmlerin en azından bir kısmını Atina’dan İstanbul’a (satabilmemiz için) getirmesi yolunda ricada bulundum. Kunt ağabey bu ricamı da hiç tereddütsüz kabul etti ve geçtiğimiz günlerde eşi Emel Tulgar hanım ile birlikte iki günlüğüne Atina’ya giderek, Julia’yı ziyaret etti, onun evinde kalan DVD’leri kontrol ederek, yanında getirebileceği kadar bir miktarı çantalarına doldurup geri döndü. Bu transfer “yasadışı” olmasın diye de Onar Films’ten benim şirketim Aztek Film’e, getirilen her DVD’yi içeren ayrıntılı bir fatura kesti. Yani, ben bütün bu DVD’leri resmen satın almış oldum.

Julia, o ailenin güvenilir bir dostu olduğumun bilinciyle, yanı sıra ciddi bir ekonomik çaresizlik içinde de kıvranarak, Kunt ağabey ve eşi aracılığıyla şahsıma yüzlerce adet DVD göndermiş durumdadır. Bu DVD’ler an itibarıyla bendedir ve satışa hazırdır.

Julia’dan DVD’ler satıldıkça hesapta biriken paraları kendisine peyderpey gönderebileceğim bir banka hesap bilgisi de almış durumdayım.

Ayrıca, yapacağımız satışları sizler açısından daha cazip ve renkli hâle getirebilmek için, olayın içine (en azından ilgili filmlerde) Kunt Tulgar ve Aytekin Akkaya gibi ustaların kişiye özel imzalı fotoğraflarını ekleme esprisi de yine bana aittir.

Bütün bu süreci başlatıp yönetmekteki tek amacım ise Barounis ailesine karşı bu zor zamanda bir “Türkiye vefâsı” sergilemek ve Julia’ya kendi başına asla eritemeyeceği bu film stoğunun satışında yardımcı olarak, ona çam sakızı çoban armağanı bir para göndermektir.

Olayın, “kapitalistçe” düşünüldüğünde, benim açımdan başından sonuna kadar ne denli yoğun bir külfet içerdiğinin sanırım sizler de farkındasınızdır. Ancak, ben bu külfetin bana düşen tarafını memnuniyetle üstlendim, üstleniyorum ve sizlerden de eldeki stokları bir an önce eritebilmek için de dostça yardım istiyorum. Zaten, son yıllarda Vassilis’e bağlı nedenlerle harcamış olduğum paralar da 5-6 bin TL’yi aşmış durumdadır. Yukarıda da belirttiğim gibi, bir daha bir benzeri çok zor yetişebilecek böylesine sıra dışı, çılgın bir adam için, şimdiye kadar verdiğim bütün emekler ve yaptığım harcamalar helâl olsun.

onardvds

Söz konusu filmlerin internette korsan kayıtlarının olup olmadığını ya da bunlardan daha önce satın alıp almadığınızı lütfen boş verin; mümkünse elimizdeki filmlerden gücünüz nisbetinde birer ikişer satın alın. İlgili hesapta toplanacak olan para, kuruşu kuruşuna Julia ve 12 yaşındaki kızına gönderilecektir. Havale belgelerinin taranmış görüntülerini de değerli dostlarım Murat Tolga Şen ve Utku Uluer’in yardımlarıyla, Öteki Sinema ve Sinematik Yeşilçam sitelerinde sizlerle ara ara paylaşacağım.

Olay bundan ibarettir.

Kendiniz ve çevrenizdeki diğer sinemasever dostlarınız için, aşağıda her biri ayrıntılı olarak tanıtılmış filmlere ilişkin siparişlerinizi bekliyorum. Bu filmleri ister aşağıda (sırf bu faaliyet için açtığım) Yahoo e-posta adresine mesaj göndererek, isterseniz de Gittigidiyor’daki sanal dükkanımızdan satın alabilirsiniz. Fiyatlara, yurt içinden gelen her türlü siparişin kargo ücreti dahildir. Yani, satın alma sürecinde yalnızca bir kez para ödeyeceksiniz. Ancak, yurt dışı siparişlerde taahhütlü posta bedeli daha yüksek olduğundan, bu bedel ne yazık ki sizden talep edilecektir.

Türk sinema medyasında şimdiye kadar bir benzeri daha görülmemiş olan bu uluslararası yardım operasyonuna ekonomik gücünüz nispetinde kayıtsız kalmayacağınızı umuyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

ALİ MURAT GÜVEN / Sinema Yazarı ve Tarihçisi 

onar-films-kaptan-swing-600x406

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir