MAĞLUP EDiLEMEYENLER – Cüneyt ARKIN

Cüneyt ARKIN maglup edilemeyenler
Mağlup Edilemeyenler, bir üniversite amfisinde dürüst bir gazeteci olmanın dersiyle açılır.
Aslında bu ders film boyunca cereyan edecek olayların birer örneklemesidir. Cüneyt Arkın‘ın dürüst bir gazeteci olmak üzerine geleceğin gazeteci adayları olan öğrencilere verdiği bu dersin ana temaları film boyunca doğru ve yanlış taraflarıyla ele alınacaktır.
Cüneyt Arkının öğrencilere verdiği ders esnasında;
“Doğruluğu yeterince araştırılmayan asparagas haberler neticesinde halkın gazetecilerin kaleme aldığı haberlerin pek çoğunun doğruluğuna itimat etmemesi” konusuna değinilir.

Cüneyt ARKIN

Bu dersin ardından kendi halinde bir ailenin kızı olan Aysel (Müjde Ar) 3 kişi tarafından kaçırılıp tecavüze uğrar. O günün bakışında “sıradan” gibi değerlendirilecek bu olay kısa bir süre sonra toplumda yaşanacak bir patlamanın habercisi, buzdağının görünen bir kısmıdır…

Arkın’ın “hergele” yardımcısı (Şevket Altuğ) haber araştırmak için gittiği hastanede Aysel’in durumu ile ilgili olarak görüştüğü doktorun ardından olayın asıl mağduru olan Aysel’e danışmaya gerek görmeksizin asparagas bir haber hazırlar ve haber Arkın tarafından yayına hazır hale getirilir. Takip eden gün bu haberin yanlışlığından ötürü utanç içerisinde intihara teşebbüs eden kızın gerçek öyküsünü bizzat hesap sormaya gelen babasından (İhsan Yüce) öğrenir. Bu durum gazeteci Murat için artık bir vicdan borcudur ve kesinlikle suçluların yakalatılmasıyla sonuca erebilecek bir savaşın başlangıcıdır.
Tecavüz olayının gerçek failleri, Türkiye’nin ekonomik hayatında söz sahibi olacak kadar kendilerini toplumun, kanunların üzerinde gören iki büyük ailenin çocukları ve bu insanların arka bahçelerindeki kirli işlerin temizleyicilerinin fedailerinden birisidir. Bu kişilerin kanun karşısında suçlarını itiraf etmeleri ise zorlu ve onurlu bir savaşın neticesinde gerçekleşecektir.
Zengin ailelerin sorumsuz çocuklarının bu davranışları cesur bir gazeteci olan Murat’ın araştırması sonucunda ailelerin kanunsuz yollarla elde edilmiş zenginliklerinin de afişe edilmesini sağlar. “Hem doğru olanı yazmak hemde gazetenin patronunun çıkarlarını göz ardı etmemek” konusu bu noktada devreye girer ve gazetenin yayın hayatına devam edebilmesi için gereken kaynaklardan biri olan reklam yayınları kesilir . Murat işten ayrılmak zorunda bırakılır. Oysa kaleme alınması gereken o kadar çok çirkinlik vardır ki…

Gerçek Gazetesi :
Çaresizlik içindeki bu anda Murat’ın savaşına yol gösteren “gençlerin mücadelesi” olur. Gençlerin seslerini duyurabilmek için çıkardıkları yayınları için ne reklama nede başka bir bağımlı kaynağa ihtiyaçları vardır. Dağıtımı, basımı ve sokaklarda satışı bizzat kendileri gerçekleştirmektedir. Bu direniş Murat’a vazgeçmemesi için yepyeni bir umut verir.
Doğru olanı kimsenin çıkarını gözetmeksizin yazabilecekleri her şeyiyle “benim” (aslında Halkın) diyebilecekleri bir gazeteleri vardır artık . Gazetenin ismi bu mücadelenin dramatik yapısını tamamlar: GERÇEK GAZETESİ
Suçluların kanun önüne çıkartılması ve ardından dürüst olmayan bir zenginliğin kanun önünde mercek altına yatırılmasıyla beraber Gazeteci Murat’ın savaşı zaferle noktalanır. Artık topluma verilmesi gereken tek bir mesaj kalmıştır. Temiz bir toplum için haksızlığa karşı yapılan savaşta her insanın kendi üzerine düşen görevin yapması. Bunun bedeli de kazandığı zaferin yüzüne verdiği tebessümle sakin bir şekilde Galata köprüsünde yürüyen Murat için kanlı bir final olacaktır.
Hatırlanıp, toplumdaki her insanın kafasında iz bırakacağı eseri “5 yılda nasıl milyarder olunur? – Göksuyu kim himaye ediyor ?” manşetli gazetesi de kazandığı kesin zaferin üzerine sarılmış bayrağıdır. Kaybedenler unutulacak kazananlar ise tarihe sarılacaktır.
Filmin başında verilen gazetecilik dersi bugünün medyası için de ders alınması gereken zamanının ötesinde fikirleri içeren bir bölümdür.

Cuneyt Arkin Maglup Edilemeyenler Cüneyt ARKIN

Detaylarda Kalanlar: 
Film, 1970’lerin popüler müzik sanatçılarından Seyhan Karabay’ın Necip Fazıl Kısakürek’e ait Serseri şiirini canlı olarak yorumlaması…
Cüneyt Arkının DISK ile yaptığı görüşme esnasında “Kemal bey’e selamlar” diyerek ayrılarak dönemin DISK Genel Başkanı Kemal Türkler’in isminin dolaylı yoldan çağrıştırılması gibi hoş detaylarda içermektedir.
Atıf Yılmaz’ın yönetiminde bir saniyesi dahi boş geçmeyen filmin başarısında Cüneyt Arkın‘ın yanı sıra “hergele” yardımcı rolündeki Şevket Altuğ’un performansı (özellikle Leventteki villa baskını sonrasında öncelikle gazetecilik görevi olan fotoğraf çekmeyi abisi tarafından kendisine önceden atılan yumruğu hatırlatıp bir işkence haline getirişi)
Kenan Pars’ın soğuk ve sonuca ulaşmak için her yöntemi geçerli bulan karakter oyunculuğu,
Müjde Ar’ın yüzündeki sürekli acı çeken ama umut dolu bakan yüz ifadesi…

Müzikal Deşifreler:

Filmin müzikleri genel olarak Ennio Morricone‘ye ait iki adet toplama film muzikleri LP’sinin kullanilmasiyla olusturulmustur .
Aynı dönemde çevrilen bir diğer Cüneyt ARKIN Atıf YILMAZ filmi olan BASKINda ki müzik anlayışı ile eşdeğer olarak Morriconeye ağırlık verilmiştir. Kim bilir, belki de rahmetli Atıf YILMAZda bir Morricone hayranıydı;
Ennio MORRICONE – FILM HITS LP – 1977
Ennio MORRICONE – SONNY LP – 1977
Yazan: Gökay GELGEÇ – Yojimbooo

Mujde Ar Maglup Edilemeyenler Seyhan Karabay Maglup Edilemeyenler

 Cüneyt ARKIN

One thought on “MAĞLUP EDiLEMEYENLER – Cüneyt ARKIN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir