Altyazılı “The İnfazcı” Sinematik Yeşilçam’da yayında! – İletide Yigilante Kocagöz’ün kritiğini de okuyabilirisiniz

Kısa film yönetmeni Onur Çetincengiz’in “The İnfazcı” projesini müjdelemiştik. Sitemizde de yazan dostumuzun filmi nihayet yayınlandı. Punisher karakteri için hazırlanan “The İnfazcı” kısa filmi geçtiğimiz hafta yayınlandı ve biz de bu hafta yer veriyoruz. Hakan Tunga Kalkan film için ingilizce altyazı hazırlamış.

Her sene düzenli olarak Garth Ennis’in Punisher Max serisini baştan okuyan saplantılı bir hayran olarak Onur Çetincengiz’in fan filmi “The İnfazcı”yı duyduğumda büyük heyecan duymuştum. Türkiye’de fan filmlere ilgi duyan bir kesimin olduğunu duymak ve bu kesimin Punisher’a en az benimkisi kadar büyük bir sevgi beslediğini öğrenmek sevindiriciydi. Ne var ki Çetincengiz Kardeşler’in ortaya koydukları iş beklentileri karşılayamayan bir nitelikte. Gene de üzerine konuşmak gerekli, ortada Punisher’a karşı bir tutku var sonuçta.

Ortada çok komplike bir hikaye bulunmamakta. Bir kafede oturan iki genç kadın, haberlerde okuduklarına bağlı olarak Punisher’ın bir kahraman mı yoksa silahlı bir manyak mı olduğunu tartışırlar. Ardından sokakta yürürken bir çete tarafından yolları kesilir… Dört dakikalık hikayenin nereye bağlanacağını tahmin edebiliyorsunuz sanırım. Bir fan filminde iyi bir hikaye görmek beni mutlu etse de önceliğim değil. The Infazcı ile ilgili sorunum çok daha teknik. İmkansızlığın yarattığı kesintiler çok anlaşılabilir, ancak bazı pratik kararlar bu filmi çok daha seyredilir kılabilirdi. En basitinden olanaklar elden geldiğince zorlanmalı ve film gece çekilmeliydi, gece çekilemiyorsa kapalı bir alan mekan olarak seçilmeliydi. Bunun haricinde filmin efektlerine daha özen gösterilmeliydi. Kısıtlı sahnelerde gördüğümüz efektler, bu işin sorumluluğunu alan Engin Koç’un iyi bir iş çıkardığını gösteriyor. Her ne kadar büyük zaman talep etse de filmin genelinin bir After Effects terapisinden geçmesi karşımızdaki filmi çok daha seyredilir kılabilirdi. Oyuncu konusuna girmeyeceğim, ama The Infazcı oyuncularıyla da hatırlanacak bir kısa film olmayacak o kesin.

Gene de Çetincengiz Kardeşler’in işlerini büyük bir hevesle yaptıklarına samimiyetle inanıyorum. Filmin afiş çalışmasının 2000’lerdeki Punisher çizgiromanlarına atıfla hazırlanmış olması bunu gösterir nitelikte. Çatışma sahnesinde The İnfazcı’nın elindeki tüfeği hasmına atma kısmı ise 2005 yapımı bilgisayar oyunundan alınma hoş bir öğe olmuş, gülümsetmedi değil. Belli ki Çetincengizler Punisher’a yabancı değiller, gerçekten bir hayranlık besliyorlar. Ama biraz daha özen gerektiriyor yapmaya çalıştıkları. Tabii ki talebim Punisher: Dirty Laundry (2012) gib bir şaheser değil ama şunu unutmamak lazım ki The Infazcı gibi fan filmlerin gelişmesi Türkiye’de tür sinemasını da geliştirecek bir hamle. Bu iş doğru yapıldığı takdirde hepimizin yüzü gülecek, filmler kötü olursa hepimiz üzüleceğiz.

Çetincengiz Kardeşler’e tutkularından ötürü saygı ve sevgiyle selam yolluyorum, bir sonraki projelerinin “The Infazcı”nin ötesine geçmesi dileğiyle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir