Cüneyt ARKIN & Fikret HAKAN – DARBE (İKİ ARKADAŞ) 1976

DARBE ( İKİ ARKADAŞ )

Darbe (İki Arkadaş) filmi, Kore savaşında ülkesi adına başka diyarlarda insanlara barış götürmek için savaşmış Ahmet efendinin kendini keşfetmesi ve kişiliğini tekrar sorgulamasının hikayesidir.

Çalıştığı fabrikanın muhasebe bölümünde 20 yılı aşkın hizmetinin ardından emeklilik günlerini saymakta olan Ahmet efendinin hayattaki en büyük serveti oğludur. Fabrika içerisinde geçirdiği yıllar ve efendi kişiliği ona çalışanlar içerisinde saygı duyulan bir büyük sıfatı kazandırmıştır.

Çalışma hayatının son günlerinde karşısında bambaşka bir Türkiye profili vardır artık ekmek kapısının önünde boynu bükük insanlar yoktur, öncelikle insan olduklarını söyleyen ve sadece aldıkları ekmeğin değil servetine katkıda bulundukları patronlara verdikleri hizmetin karşılığını sorgulayan bir kitle vardır. Demokratik haklar, işçilerin sendikalaşmalarını ve insanca yaşamak için gerektiğinde kanunların tanıdığı olanaklardan faydalanmalarını sağlamaktadır.

Ahmet efendinin oğlu çalıştıkları fabrikanın bağlı bulunduğu sendikada görevlidir ve bu uyanışın işçilere anlatılıp onların örgütlenmesinde aktif rol oynamaktadır.

Toplu iş sözleşmesi istekleriyle çalıştıkları fabrikanın patronu ile aralarında keskin bir uçurumun oluştuğu bu ortamda Ahmet efendi uzlaşma için patronla görüşmeyi seçer. Yeni dönemin bir neferi olmak o güne kadar hayattan öğrendiği bir nevi alçakgönüllülük ve uygun görülenle yetinmek onun terbiyesiyle bire bir zıttır.

Patron ve işçiler arasında çoktan kopmuş olan bağları onarması mümkün olmaz. Bir süre sonra toplu sözleşme çağrılarının olumsuz geçen bir toplantıyla uygulamaya koyulamayacağını anlayan işçiler greve başlarlar.

Greve katılmayan tek çalışan olan Ahmet efendi patron tarafından sert bir dille uyarılır;

“İşçiler ya grevden vazgeçeceklerdir yada patron onlardan vazgeçecektir ”

 

Ahmet efendi bu restin, işçilerin lideri olan oğluna bir zarar vermemesi için onu vazgeçirmeye çalışır ve hayatında ilk kez oğluna tokat atar. Bu tokat kısa bir süre sonra hayattaki en yakın dostunda kendi geçmişiyle yüzleşeceği bir an olarak hafızasına kazınacaktır.

Güçlü olmanın kuvvet ve parayla eşit düşünüldüğü bir dönemde bu ikilinin oluşturduğu sistemin dışına çıkmak ve onun aksine bir eyleme girişmek cezalandırılması gereken bir eylemdir. Affedilmeyecek olan durum sistemin dışına çıkmaktır. Karanlık bir çarkın işlemeye başlaması ve ilk kurbanını alması gecikmez, alınacak kurban etrafta oluşan huzursuzluğun çıbanbaşıdır…

Grevin ilk gecesinde fabrikanın girişine gelen gizemli bir grup Ahmet efendinin oğlunu öldürür. Kore savaşı gazisi Ahmet efendi, oğlunun katilini bulmak, hayatının ikinci büyük savaşını kazanmak için İstanbul sokaklarına çıkar. Bu savaşta en büyük yardımcısı hayatta kalan tek can dostu Arap Cemal olacak ve aradığı katil Cemal’in öz oğlu çıkacaktır.

O ana kadar katili bir insan kimliği içinde arayan Ahmet efendi asıl katilin düzen olduğunu fark edecek bu olay kendini bulmasını ve kaybettiği en büyük servete karşılık güçlü bir insan olduğunu tekrar keşfetmesini en azından kendi gücüyle karşı koyabileceği gözündeki en büyük kötü olan patronu bir asker gibi “zalimlere kan kusturarak” cezalandırmasını sağlayacaktır.

Her şey bittikten sonra iki eski savaşçı son sigaralarını paylaşırken Ahmet efendinin aklında kalan bir soru vardır :

“Acaba onların (grev yapan işçiler) yanında olsaydım ne olurdu ?” 

 

DETAYLARDA KALANLAR:

Türk Sinemasının doğa aşığı yönetmeni Şerif Gören, imzası haline gelen bu özelliğini Darbe gibi tamamen kent yaşamı içinde parçalanan hayatlara adadığı bu filminde dahi kısa bir kesitle sunmayı başarmıştır. Arkın’ın oğlunun muhtemel katilleriyle kırda yüzleştiği sahne yönetmenin bu özelliğini görüntülemektedir.

Cüneyt Arkın’ın filmografisi içerisinde gözlükle göründüğü filmler çok az sayıdadır. Bununla beraber filmin yarısından itibaren sakat bırakılan Arkın, bastonla izleyenlerinin karşısına çıkar. Aynı dönemlerde çekilen bir diğer Cüneyt Arkın filmi olan Dayıda da beraber rol alan Fikret Hakan’ın Arap Cemal rolünde ki oyunculuğu ve Darbe filminde çizdiği yeraltı dünyasının o dönemdeki görüntüsü karakter oyunculuğu açısından çok başarılıdır.

Mağlup Edilemeyenler filmindekine benzer bir rolün sürdürücüsü olan Seyhan Karabay, Hababam Sınıfı Uyanıyor filminde Anadolu’dan gelen öğrenci rolünden aşina olduğumuz Ahmet Sezerel ve tabii ki “büyük” kötü adam rollerinin tartışılmaz üstatlarından Memduh Ün filme renk katan kişiliklerdir.

Darbe, günümüz Türk sinemasının yapımcı ve yönetmen olarak vazgeçilmez isimlerinden Sinan Çetin’in de yönetmen asistanı olarak sinemaya adım attığı filmdir. Ayrıca Fikret Hakan’ın oğlu rolünde ki Mahmut Cevher’in de sinemaya başlangıç filmidir.

MÜZİK DEŞİFRELERİ:

Filmin müzikleri, Ennio Morricone, Francis Lai ve Carmine Coppola gibi usta isimlerin yapmış oldukları film müzikleri ile Timur Selçuk’un kendi adını taşıyan Timur Selçuk Orkestrası LP sinden oluşmaktadır.

Ayrıca “Neden Saçların Beyazlamış Arkadaş?” olarak bilinen Deli Gibi Sevdim parçasının Biricik tarafından seslendirilen yorumu da filmde yer almaktadır.

Ennio MORRICONE – UN GENIO DUE COMPARI UN POLLO LP – 1975
Carmine COPPOLA – THE GODFATHER II – 1974 Francis LAI – LA COURSE DU LIÈVRE A TRAVERS LES CHAMPS – 1972
Timur SELÇUK – TIMUR SELÇUK ORKESTRASI LP – 1974 BİRİCİK – LP – 1974

Yazan: Gökay GELGEC – Yojimbooo (Bu yazı ilk kez 2007’de Sinematikte yayınlanmıştır)

One thought on “Cüneyt ARKIN & Fikret HAKAN – DARBE (İKİ ARKADAŞ) 1976

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir