Halit Çevirgen yazdı: Faik Coşkun

FAİK COŞKUN

Tiyatrocu Selim bey ve kantocu anne Madam Mari”nin oğlu olan Faik Coşkun, ailesi bir tiyatronun turnesindeyken Kastamonu‘da 1914′de doğmuş..

Sahne tozunu tam anlamıyla yutmuş da diyebileceğimiz Çoşkun daha 10 yaşındayken ” Hamdi paşa’nın katili ” oyunuyla sahneye çıkmış uzun yıllar turnelerde gezmiştir. Raşit Rıza Kel Hasan ve Naşit tiyatroların da çalışmış, 1932 yılında Muhsin Ertuğrul‘un yönettiği “Bir millet uyanyor” filmiyle sinemaya başlamıştır.

Ömrünün sonlarına kadar tiyatro ve sinemadan kopmamış onlarca oyun ve 400′ün üzerinde film de emek vermiştir. Yeşilçam filmlerinin karakter rollerinin aranılan yüzü olan Faik Coşkun özellikle bakkal, kahya, bahçıvan, meyhaneci gibi rollerin yanı sıra avukat doktor, hakim, komser gibi rolleri de başarıyla canlandırmış ve hafızalarımızda yer etmiştir.

Bir çok co-production ve reklam filmleriyle, fotoromanlarda da yer almıştır. İyi kalpli sevecen, mahzun, vefalı ve tonton, yumuşak yüzlü görünümüyle izleyenlerin gönlünde yer etmiş bir insandı.

Faik Coşkun da bir çok emektar gibi zor şartlarda yaşamış ömrünün son yıllarına kadar çalışmak zorunda kalmıştı. Eski yeşilçam filmlerin de gözlerimizin aradığı göremediğimiz zaman eksikliğini hissettiğimiz bir oyuncudur. Mahallemizin bir insanı gibiydi aslında…

Bir film de fakir hasta çocuğu evinde muayene eden doktor rolünde hatırlarım onu. Çocuğu muayene ettikten sonra annesine “bu çocuğun bol gıda ya ete yumurta ve süte ihtayacı var bol bol meyve yemesi daha çabuk iyileşmesi için de ilaçlarını içmesi lazım” dedikten sonra evden çıkarken de çaresiz annesinin avucuna bir miktar para bırakmış bir rolü vardı. O parayı bırakırken babacanlığını da elden bırakmadı: “Bunu bana sonra ödersiniz..ben yine uğrarım“… Böyle diyerek yağmurlu bir havada çıkıp gitmiştir. Her şeyin para olmadığını iyi kalpli tok gözlü insanların da olduğunu anlatan güzel bir dialogtu bu ve de Faik Coşkun‘a çok yakışan bence onu da anlatan bir roldü..

Her birinin hayatları film olan bir yeşilçam emektarından birisiydi Faik Coşkun… hiç evlenmedi son yıllarında felç olmuş ve ilk yardım hastanesinde yatmış ve burada 19 şubat 1978‘de vefat etmiştir. Onu rahmetle ve özlemle anıyoruz. Türk sinemasına ettiği hizmetler ve bu kubbede bıraktığı hoş sada unutulmayacaktır…

Halit Çevirgen/Faik Coşkun 2013