Otobüs‘ten sonra yönetmenliğe uzun süre ara veren Okan, bu arada çene cerrahisi üzerine uzmanlığını tamamlamış ve aradan geçen zaman içinde yaptığı bu ilk filmi yeniden izleyip tespit ettiği belli teknik yetersizlikleri yeniden ele almıştır.
Okan’ın bu yeniden düzenlemeye ilişkin yorumu “Hiçbir ekleme yapmadım.Sahnelerin kimine yer değiştirip,toplam 10 dakikalık kısmını tamamen attım…” olmuştur. O dönemde filmini yeniden piyasaya sürmesini de şöyle açıklar: “Sorunlar hala güncel. Türkiye’nin yanı sıra İsviçre ve Federal Almanya’da da oynayacak. Böylece yedi sene sonra yeni bir kuşak daha filmi görmüş olacak.”
Şoförleri tarafından dolandırılarak Stockholm’ün orta yerinde bir otobüs’te gizlenmek zorunda bırakılan 9 Türk’ün öyküsünü anlatan film Perşembe günü başlar ve cumartesi günü sona erer. Film dokuz Türk işçisinin olduğu kadar gelişmiş sanayi toplumunun insanları üzerine de yapılmış bir üründür.
Yıllar önce Kadıköy bahariye sinemasının pasajında aylak aylak dolaşırken, bir sahafın kapısının önüne saçtığı fotoğraf yığınını eşelerken bulmuştum bu kareleri… Bana göçmen kuşlarını hatırlatmıştı. Telgraf tellerine biraz soluklanmak için sıralanmış, yağmura aldırış etmeden yeni ufukların hayallerine çoktan uçup gitmişlerdi bile…
Arkadaşın arkadaşının arkadaşı, bu dikenli tellerden örülmüş ağa hiç farkında olmadan takılıp kalacaklarını bilemediler… Başka ülkelerden gelen diğer göçmen kuşlar gibi korkudan titrerken birbirlerine sokulmuş onların içinden geçenleri ben onlar adına fısıldadım kulaklarına…
Bilemezdim soluğunun kesildiğini
Bilemezdim bunca yorulduğunu
Keşke dursaydık
Karanlığın köşesinde
Defter arasına konan çiçekler kadar
Soluk soluğa, ipince…”
Videodream – OTOBÜS
Son – The End – Ende
Hiçbir ekleme yapmadım.Sahnelerin kimine yer değiştirip,toplam 10 dakikalık kısmını tamamen attım…”
“Sorunlar hala güncel. Türkiye’nin yanı sıra İsviçre ve Federal Almanya’da da oynayacak. Böylece yedi sene sonra yeni bir kuşak daha filmi görmüş olacak.”
..cok acıklı bir filmdir Otobus…nurdanında dediği gibi zaman..mekan..yabanilik..yabancılık..türklük ..avrupa kültürü..hepsi o yetmiş sonlarının ve seksenlerin soguk İsveç havasını yediğinde kendi içinde o kadar absurd ve acıklı bir duruma bürünüyor ki..türklere mi aciyacağınızı veya sosyal uçurumlara mı şaşıracağınızı mı pek anlayamıyorsunuz..yeni kurgusunu seyretmek dileğiyle..eline saglık vd
alperius*
Birkaç gün önce uçaktaydım ve göçmen doluydu,kendimi gerçekten çok garip hissettim.
Ve Otbüs filmi karşımda şu an,fotolarda yazıda süper nurdancım özellikle ikinci kısım :))
Işıl,
Nurdan, bu yazdığın şiir gibi yorumlar için ayrıca bir blog açmak lazım sana.Nerden gelir aklına böyle bakış açıları yaa! yemin ederim senin yorumları okuduktan sonra filmleri başka bir gözle izlemeye başladım.
çok teşekkürler.
Süha A.