Yeşilçam’ın Siyahi Oyuncuları Bölüm 1

Yaklaşık 1 ay önce Halit Çevirgen, Yeşilçam’daki siyah oyuncular ile ilgili bir yazı hazırladığını söylemişti. Bu ilginç konu hakkında pek bir derleme yoktur biz de yazıyı heyecanla beklemeye başladık. O yazı gelirken biz de çeşitli kaynaklardan araştırmaya başladık ama baktık ki yazı üzerine çok fazla bilgi derlemeye başladık, ilk fikir bize yepyeni bir dosya ve kategori için bir kapı araladı ama boynuz kulağı geçti ve genel bilgiler içeren yazısının çok çok ötesinde ilerleyen bir dosya haline geldi. Biz de eski Sinematik Dosyaları misali zaman içerisinde gelişen bir dosya haline getirelim istedik Yeşilçam’ın siyahi sanatçılarını.

Dil, din, ırk gözetmeden sanatçılara yaklaşmaya çalışıyoruz ama burada siyahi oyunculara, yani derilerilerinin rengi yüzünden 90lara kadar ayrı kategorize edilen oyuncalara pozitif bir ayrımcılık yapmak istiyoruz. Sonuçta Anadolu çok renkli bir coğrafya, bu topraklar üzerinde yaşayan pek çok farklı kültür bir şekilde anadolulaşmış. Bir de ilginçtir Osmanlı’da özellikle Haremağası kurumuna ve belli dönemlerde Afrika kökenli pek çok insan köle olarak anadoluya getirilmiş olmasına rağmen burada yaşayan afrika kökenliler hep ayrı ele alınmış. Yeşilçam ilişkisine pek değinilmemiş. Özellikle Ödemiş ve çevresinde yaşayan ve tamamen siyah anadolulardan oluşan köyler de var. Belki bunlara da değinerek farklı bir yerden bu konuya girmeye karar verdik.

Eğer sizler de bu dosyaya katkıda bulunmak istiyorsanız lütfen bizimle iletişime geçin. Maalesef özellikle görsel açıdan oldukça zorluk çektiğimizi itiraf etmeliyiz. Bu yüzden bize ulaştıralacak her fotoğraf ve belge bizim değerli olacak.

Halit Çevirgen’in bu kısa araştırmasını, fikir babasının bir giriş yazısı olarak ele alabilirsiniz. Bu yazıyı araştırmalara girerken biraz geciktirdik ama güzel ve farklı bir yazı dizisine başladığımıza eminiz. Hepinize iyi okumalar.

Sinematik Yeşilçam Ekibi

siyahi oyuncular 002

 Halit Çevirgen: Yeşilçam’ın siyahi oyuncuları

Türk sinemasının 100. yılına aylar var. Kamera önü ve arkasında emek vermiş o kadar insan gelip geçti ki kimileri çoktan unutulmuş kimilerini de zaten hiç tanımadık. Maalesef özellikle kamera arkasında çalışmış teknik ekibin çoğunu hiç tanımadık. Onlar 7. sanatın görünmez kahramanları gibiydiler ama olmazsa olmazlarıydılar sinemanın.

Yeşilçam’ın kamera önü karakterlerinden, siyahi çocuklarından bahsedeceğim bu yazımda. Onlar kökleri Afrika’nın bir yerlerine dayanan Türkiye’ye göçmüş atalarının torunları Osmanlı saraylarında İstanbul konaklarında yaşamış emekçiler. Sinema da çok az sayıda siyah var. Maalesef kaynaklarda onlarla ilgili pek fazla bilgiye yine rastlayamadık, halbuki onlar hakkında bir çok döküman ve bilgi olmalıydı. Yeşilçam’da da kaderleri değişmedi bu insanların, yine hizmetçi uşak dadı kalfa oldular, bazı filmlerde arap şeyhi bazısında ise zindancı oldular.

Celal Yonat (Arap Celal):

350 civarı filmde emek vermiş Arap Celal lakaplı Celal Yonat’ın neden sadece bir kaç satır bilgisi vardı? Kaynaklarda 1950’li yıllarda sinemayla tanışan ve Yeşilçamın jenerikte Arap Celal adıyla yazılan emekçisi, bir kaç tiyatro topluluğunda da çalışmış uzun ve sefalet içinde turnelerde sahne almış, sonrada Yeşilçamda hayat kavgasına devam etmişti. Özel hayatında nasıldı? Coluğu çocuğu varmıydı? Maalesef bunlarla ilgili hiçbir bilgiye rastlamadım.

Sinemamızın araştırmacı ve arşivci yazarları yan karakterlerle ilgili neden bir çalışma yapmamışlar bunu anlamakta zorlanıyorum. Galiba sadece Mesut Kara‘nın çalışması olan Artizler Kahvesi isimli kitabını sayabiliriz. Celal Yonat 350 civarı film de uzun yıllarını verdiği sinemadan neler kazandı geride neler bıraktı bilinmez ama hayatının son günlerine kadar Yeşilçam Sokağını bırakamadı. Birçok emektara olduğu gibi ona da Behçet Nacar sahip çıkmış neredeyse bütün filmlerinde yer vermişti. Hatta yazıhanesinde ona bir nevi sorumluluk vermiş böylece evine ekmek götürmesini sağlamıştı.

Ben Arap Celal‘in son zamanlarında bir tarafına felç gelmiş haliyle birkaç filmde çalıştığını biliyorum. Demek ki bu kadar uzun yıllar emek verdiği sinemadan pek bir şey kazanamamıştı Arap Celal. Bazı filmlerde yapımcı olarak onun adını yazdıklarını fakat bunun arkasında nasıl bir kurnazlık olduğunu muhataplarına sorma şansımız malesef yok. Celal Yonat nam-ı diğer Arap Celal 1922 de geldiği dünyadan 1993 yılında göçüp gitti. Feriköy Mezarlığında ebedi uykusuna yatırılmıştır. Ne kadar doğrudur bilinmez fakat gazete arşivlerine bakıldığında hakkında söylenen 2 satırlık haber de söyle:

“Arap Celal gençlik dönemlerinde yani 50’li yılların başlarında ünlü Abanoz Sokakta dostu olduğu söylenen bir kadını 32 yerinden bıçaklayarak öldürmüş ve arşivlere Tarlabaşı Cinayeti olarak geçmiş olan hadiseden 24 yıl hüküm giymiş sekiz yıl yattıktan sonra tahliye olmuştur. Arap Celal’in esrar dahil iyi bir içici olduğu da yeşilçam sokağında bilinen bir gerçektir.”

siyahi oyuncular 004

Dursune Şirin (Arap Bacı):

Yeşilçamın Arap Bacısı, zengin konakların kalfası, yaramaz çocukların dadısı Dursune Şirin de en çok tanıdığımız siyahi oyunculardan birisi. 1913‘de doğdu ve 1972‘de öldü. 70 adet civarı filmde emek verdi. Zihinlerimizde, hatıralarımızda bıraktığı sevimli halleri ve nedendir dublajda ona yakıştırılan seslendirmesiyle unutamadığımız bacı kalfamız.

Tiyatro ve sinemada uzun yıllar emek veren Dursune Şirin, ilk filmini 1948 yılında çekmiş . Sinemanın altın yıllarında emek vermiş, o yılların starları ve yönetmenleriyle çalışmış. Ayşecik ve Yumurcak neler yapardı ona.

Ya fabrikatör Hulisi beyin kızı Filiz e ne demeli ? Komşu köşkün yakışıklı mahdumu teğmen Ediz ile neredeyse elinde büyümüş gözü gibi bakıp herkeslerden sakındığı Hülya’nın arasını yapmaya çalışır arada bahçevan Hüseyini azarlar şöför Ayhana ise göz açtırmazdı. Koskoca konağın kilidi küreğiydi o olmazsa olmazıydı.

En çok aşçı Necdetle didişir ama hiç küsmezlerdi. Romatizma inmiş bacaklarına aldırmadan kiler – mutfak – salon arasında koşturup dururdu. Konuşurken gözleri kocaman açılırdı gülüşü ne güzel, kahkahası ne hoştu. Birkaç filmde rol almış tiyatro ve ses sanatçısı İbrahim Şirin’in annesidir aynı zamanda. Son yıllarını Kırklarelinde yaşamış ve orada defnedilmiştir.

siyahi oyuncular 001

Özdemir Akın (Gündüz Feneri):

Özdemir Akın, sinemanın gündüz feneri lakaplı emektarı. Aslında kamera arkasında prodüksiyon ve set işçiliğinden kamera arkasına atlamış, 90 civarı filmde emek vermiş. 1935 doğumlu Özdemir Akın‘ın ölüp ölmediğini bile kaynaklarda göremiyoruz fakat yeşilçamdaki dostları onu kaybettiğimizi söylüyorlar.

Filmlerde mahalleli esnaf, tarihi filmlerde saray çalışanı, zindancı, uşak ve mafya reisinin elemanı gibi rollerde izlediğimiz Özdemir Akın, unutulmaz tadlar bırakmış çikolata renkli bir Arap Çocuktu.

Topkapı Filmde prodüksiyon amirliği de yapan Özdemir Akının, bir diğer kara çocuk Kubilay ve Kanal 7 televizyonunda çalışan Hasan Kubilay ile kardeş olduklarını da bu vesileyle öğrenmiş olduk.

Aslen Muğla Dalaman çevresinden olan, İstanbul’da Üsküdar Sultantepe’de yerleşmiş bir grup siyah ailedendiler. Özdemir Akın da malesef esrar ve içki illeti yüzünden belki de önünde yaşayacak yılları varken göçüp gitti. Son yıllarını Muğla Dalamanda geçirmiş ve orada defnedilmiştir .

Kubilay Hakan:

Neredeyse bütün filmlerin de garson ve uşak olarak izlediğimiz bir diğer emekçi Sabri Kubilay Hakan, Yeşilçamın dini filmlerindeki ilk ezanı okuyan Bilal-i Habeşinin yanısıra zengin sosyete evlerin uşağı rollerinde 55 filmde kamera karşısına geçmiş şimdilerde ise Alanyada yaşamını sürdürüyor.

Onuda hiç unutmadık. Sağlıklı ve uzun yıllar diliyoruz. Kubilay Hakanı son yıllardaki tarihi Türk tv dizilerinde (mesela Muhteşem yüzyılda) görmek ne kadar güzel olurdu, inşallah bundan sonraki projeler de hatırlanır.

Kubilay Hakan için söylenen rivayetler; özellikle Yeşilçamın Bayan Oyuncularıyla gayet samimi ilişkiler içinde olduğu, içki gibi alışkanlıklarının olmadığı ve daha naif bir insan olduğudur.

İhsan Küçüktepe:

Sinemamızın unutulmaz siyahi oyuncularından birisi de İhsan Küçüktepe Yumurcak filmlerinin çitlembiği, gariban boyacı, sokak çocuğu, kanka. Sekiz adet Yeşilçam filminde rol aldı. Televizyonda yayınlanmış ilk Aşk ı Memnu dizisinde Beşir karakterini canlandırdı. Bir dönem ara verdiği setlere Cennet Mahallesi isimli dizide iki bölüm konuk oyuncu olarak döndü şimdilerde ses teknisyeni olarak yaşamına devam ediyor. (Detaylı bir yazı için bkz: Çilek’in dünyası)

Yasemin Esmergül:

Yasemin Esmergül 1920 – 2007 yılları arasında yaşamış. İlk filmini 1930 yılında çekti. Tiyatro ve müzik çalışmaları yaptı. Toplam 13 filmde emek verdi. Kurtuluşta Kulüp Yasemin adlı bir mekan işletiyor ve burada sahne alıyordu. Aynı zamanda burayı sinemacılara plato olarakta kiraya veriyordu. Yasemin Esmergül’ün plak çalışmaları da olmuştu.

İbrahim Şirin

İbrahim Şirin bacı kalfamız Dursune Şirin’in oğludur. 60’lı yıllarda Türk Sinemasının asi gençlik karakterleri grubundaydı. Uzun yıllar Türk Sanat Müziği icra etti. Ayrıca plak ve kaset çalışmaları yaptı. Şehir tiyatrolarında bir çok oyunda rol aldı. Yaprak Dökümünde canlandırdığı karakterle göz doldurmuştu.

esmeray banner

Esmeray:

Bir başka siyahi sanatçımız da Esmeray’dı. 1949’da İstanbul Emirgan’da doğdu. 1960 yılında, Emirgan Ortaokulu’nun son sınıfındayken, öğrenimini yarım bırakarak, İstanbul Şehir Tiyatrosu’na girdi ve Çocuk Bölümü’nde ilk defa sahneye çıktı.

1965 yılına kadar Şehir Tiyatroları’nda çalıştı. Bu tarihten sonra özel tiyatrolara geçti ve ilk olarak Dormen Tiyatrosu’nda “Dün Gece Yolda Giderken Çok Komik Bir Şey Oldu” oyununda oynadı.

Daha sonra özel tiyatrolarda sırasıyla Avni Dilligil, Özlem Taşdelenler, Sezer Sezin Tiyatroları‘nda oyunculuk yaptı. 1974 yılında Muammer Karaca ile oynadıkları “Mart Bakanı” adlı oyunla tiyatrolara veda etti.

Bu arada sinemada “Sev Kardeşim” ve “Zilli Nazife” adlı filmlerde rol aldı. Ayrıca “Unutama Beni” filminde de misafir oyuncu olarak yer aldı. 1974’de ilk ve son kez düzenlenen 1. Toplu İğne Beste Yarışmasında, eşi Şemi Diriker‘in (Bestelerine Erol Tanır imzasını atardı.) bestesi olan “Unutama Beni” ile aldığı birincilikle adını duyurdu ve müzikte ben de varım, dedi.

Aynı yıl profesyonel olarak ilk defa Küçük Bebek Belediye Gazinosu’nda sahneye çıktı. TRT’nin düzenlediği yarışmada birinci olmasına rağmen “Unutama Beni“yi televizyon ekranlarından seslendiremeyen Esmeray, bu plaktan sonra yaptığı 45’liklerle de TRT Denetimi’ne takıldı.

1975 yılında, ilk longplay çalışması olan “Yayınlanamaz”da TRT’yi halka şikayet etti. 1977 yılında yaptığı Gel Teskere plağıyla ikinci büyük çıkışını yaptı ve sonraki yıllarda da asker şarkıları söylemeye devam edip halkın gönlünde sağlam bir yer edindi.

Bugüne kadar 9 adet 45’lik, 4 adet LP ve 1 adet kaset (Kağıt Mendil) çalışması yapan Esmeray, 1981 yılında yapmış olduğu “Sürpriz 81” albümünde Türk Sanat Müziği eserlerini seslendirdi. 1986’da profesyonel sahne çalışmalarına son verdi.

Bu tarihten sonra “Alıştık Artık” adlı TV programında uzun süre Ayşegül – Ali Atik‘le birlikte rol aldı. Daha sonra çeşitli TV dizilerinde de çalışmalar yaptı. Son olarak 1995 yılında Nedim Saban Tiyatrosu’nda “Oscar” adlı oyun ile tekrar tiyatroya döndü.

2000 yılında “Hep Aynı Yaygara”da rol aldı ve aynı yıl yayınlanan “Eski Dostlar” albümüyle tekrar müzik çalışmalarına hız veren Esmeray, TV dizilerinde de oyunculuk yapmaya devam ederek sanat hayatını sürdürmüştür. 25 Mart 2002’de hayata gözlerini yuman Esmeray’ın şarkısında da dilediği gibi, onu hiç unutmayacağız.

Redaksiyon: Gökay Gelgeç Görseller ve ana yazı: Utku Uluer

Siyahi Oyuncularımız

One thought on “Yeşilçam’ın Siyahi Oyuncuları Bölüm 1

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir