İnsanları Seveceksin : Küçük Amerika’nın Taksi Şoförleri

taxi_driver_sinematik

Taxi Driver filmini sinemayla az çok ilgili her insan hayatında bir kez izlemiştir. Akademik olarak ta ders konusu olacak teknikleri içinde barındıran bu Scorsese eserinin içindeki Amerikan toplum eleştirisinin veriliş biçimi ve kafada bıraktığı ucu açık soru işaretleri filmi klasik haline getiren etkenlerden birisi.

Önce Sevr korkusuyla içine kapanmış, komşuları başta olmak üzere en küçük sorunda yaşadığı mahalleden dünyaya kadar herkesi kendisinin karşısında ve düşman kabullenmeye meyilli bir anlayış içerisinde Küçük Amerika olma hayallerini yaşamış bir ülkeyiz. Bu hayalin tüketim yönünü layığıyla yerine getirdiğimiz söylenebilir. Çılgınca tüketirken Akdenizli ve Orta Doğulu yapımız sebebiyle yarını pek önemsemediğimiz de ayrı bir gerçek.

Açık ve büyük bir pazarın oluştuğu bu yapı içerisinde insan modellerinin öncelikle ekonomi ve ardından ulus – etnoloji çatışması sebebiyle Taxi Driver’deki toplum sınıflarının benzer bir modelini oluşturduğu söylenebilir. Böylelikle küçük adamların küçük, büyük devletin varlığını sürdürme sebebi olan içsel büyük düşmanları yaratması için gerekli tüm koşullarda kendiliğinden oluşmuş durumda.

taksi_sinematik

1980 li yıllara kadar öncelikle Anadolu Westernleri ardından Arabesk filmleri furyasının ön çalışmalarıyla verilen bir taşra hikayeleri teması mevcuttu. Karma ekonomiden liberal kapitalizme kapıların bir anda açılması Arabeskin kendi içinde ki değişimi normalinden hızlı bir şekilde tamamlayarak farklı bir kültür haline gelmesine yol açtı. Arabesk toplum grubu içerisinde dinin üstlendiği görevin sonuçlarını yaşayan bir noktadayız. Bununla beraber terör, toplumsal ayrışma ve köşe dönücülük te son 30 yılın hediyeleri şeklinde yaşam alanlarımızı işgale devam ediyor.

İtirafçılar, zorla göç ettirilenler, din töre mahalle baskısı altında yaşam alanı daraltılan toplum hücrelerinin içeriği potansiyel küçük kahramanlar ve cinnet hikayelerine temel teşkil edecek Taxi Driver hikayeleri ile dolu. Hatta Orijinal filme ek olarak İstanbul sokaklarını konu edinen bir hikaye içerisinde bonus polis faktörü de es geçilmemeli.

Kara Köpekler Havlarken ve Başka Semtin Çocukları gibi yakın dönem filmler bu çeşit küçük insan hikayelerindeki coşkuyu anlatabilecek kapıları aralamaya çalışmıştı. Elbette ki bu filmlerin vazgeçilmeyecek bir diğer yönü sosyolojik ve politik çizgiler arasındaki ince sınırı çizebilmek olmalı. Muhtemelen konu edilinecek insan hikayeleri çoğunlukla doğu kökenli olacağından filmleri baştan önyargı girdabında boğmaya çalışacak (hatta filmi izlemeden dahi) onlarca farklı görüş ortaya çıkacaktır.

Temelde ele alınacak hikayenin kült olması da kaçınılmaz. Başrolünde Tofaş’ın yer alacağı Büyük İstanbul’un Küçük Manhattanından varoşlarına uzanacak bir hikayenin içerisinde toplumun %50 sinden fazlası kendinden bir şeyler bulabilecektir.

istanbul_sinematik

Hayatı basamak basamak sindirerek ilerlemektense bir anda bir kaç adım öteye ulaşma ve böylece sınıf atladığını düşünen hayaller içinde ki insanların tamamının verdiği şifre böyle bir filmin başarısını da şifresidir :

“Abi ben aslında taksici değilim. Bu işi bazen ek olarak yapıyorum …”

Tanıdık geldi mi?

Bir sanatın ötesinde toplumsal bir bilinç öğesi olarak sinemanın toplum içinde ki ayrışmanın önüne geçebilecek eğitim faktörünü er geç hafızalara dönülmemek üzere yerleştirecek sorumluluğu üstlenme yöntemlerinden birisi de bu tip filmler olabilir.

Yazan: Gökay GELGEÇ – Yojimbooo

One thought on “İnsanları Seveceksin : Küçük Amerika’nın Taksi Şoförleri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir