İnsanları Seveceksin: Yeşilçam’da Dikey Bölünmeler

insanlari_seveceksin_banner

Son dönemlerde toplumsal kutuplaşmanın tek elden başarılı ve aynı derece de tehditkar bir şekilde kışkırtılmasına şahit oluyoruz. Birleştirici ve partiler üstü unsurların tembelliği bir tarafa toplumun da halinin ne kadar farkında olduğu belirsiz. Bir çeşit 80’li yıllar şaşkınlığı içerisinde eski ile yeni arasında ki farkın birbirine geçişinin tekrarı yaşanmakta.

Yaşanan bu devri Yeşilçam kodları üzerinden tasvir edebilmek için garantili senaryolarımızın vazgeçilmez bölücü öğeleri üzerine bir göz atmak yeterli. İyi ile kötünün tanımının din, feodallik ve namus üçgeni üzerinden yapıldığı dönemde dikey bölünmenin gereklerini oluşturmak için kötü tarafın müslüman olmaması, gaddarlığı ve tecavüzcülüğü seyircinin esas oğlanın yanında saf tutma ihtiyacı hissetmesi için yeterliydi.

LiveImages_Kelebek-Haber-Galerisi_855_YEŞİLÇAMIN-UNUTULMAZ-YILDIZLARI-2010_EROL-TAŞ

Öyle ki ”Kahpe Bizans’ şovalyesinin hristiyanlaştırma adına işlediği cinayetler, körpe Türk kızlarının ırzına geçişi. çarmıha gerilen ailelere karşılık esas oğlanın rahibelerin yatağına girişi, değme işkenceye taş çıkartan tekniklerle esas kötüyü hakettiği için cehenneme postalayışının ardında herhangi bir soru işareti aramak dahi gereksizdi.

Keza feodal düzenin sinemada ki en başarılı gölgesi Erol Taş tipi ağaların köyde canlı tavuk bırakmayacak gaddarlığına karşı silah kuşanıp dağlarda namını salan iyi – kötü anti kahraman mazlum eşkiyanın kan davasında her zaman haklı bir unsur vardı..

Fabrikatörler ise zaten doğal yollardan zengin olmamış ve işçiyi sömürüp göbeğini biraz daha şişirmek için gerektiğinde esas oğlanı en yakını bildikleri tarafından öldürtebilecek kadar kudretli kötülerdi. Netice olarak bu insanların öldürülmesi layık oldukları bir sondu.

nuri_alco

Bugün için bu kadar öldürme vakasının ardından elde oluşan sonuç keskin bir bölücülüğün beslediği mağduriyet edebiyatı ve cüret sınırlarının ötesinde tarihin (okullarda bahsedilen değil gerçekte olanların) tv dizileri ve buyruklar aracılığıyla değiştirilmeye çalışılmasına kadar taşması oldu.

Tecavüzcü Coşkun ve Nuri Alço ikilisinin filmlerde ki karakterlerini masum bırakacak tecavüz vakaları bir çeşit feodal orgy şeklinde yaşananlar, Erol Taş tipi ağaların köylüyü bir yana bırakıp devletin içine yuvalanmış büyük abilerinin himayesinde küçük ordulara devşirilmesi, ve büyük abilerin tepesinde fabrikatör beyefendilerin dizginlerini elinde tutmaya başlayan bir sırtı dönük adam figürü bugünün kötülerinin kimyasını oluşturuyor.

tecavüzcü-coşkun_411799

Dikey bölünmeye belki bir Star Wars hikayesi şekliyle karşılık vermek te mümkün. Madem ki ortada Darth Wader kadar kötü birileri varsa onların bir gün taraf değiştirebilmeleri de düşünülemez mi ? Belki Yeşilçam’ın zamanında “acaba neden?” diye sormayarak dikey ve sert bir şekilde yansıttığı iyi ve kötü arasında ki ayrışma bugünün sinemasınca iyinin iyi ve kötünün ise bir zamanların iyisiyken neden bugün böyle olduğu analiziyle temelde insanı ele almasıyla aşılabilir.

Her tür fraksiyonun aşırısına karşılık insanların birbirini sevmeye gayret edeceği bir ülkenin sinemasının da örnek teşkil edebileceği kuşkusuz…

Yazan: Gökay GELGEÇ – Yojimbooo

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir