Zemin Katta inecek var!

zemin kat banner-1

2003 yılı cıvarında elime Almanya baskısı bir Cüneyt Arkın filmi geçmişti. Şimdi ismini unuttum ama o zamanlar pek Türk filmi izlemediğimi hatırlıyorum. Benim gibi 94/97 arasında hızlı bir şekilde Türk filmleri toplayan birisi için yeni bir motivasyon olmuştu ve yeniden vurdulu kırdılı filmlere ilgim başlamıştı. Sonra Fanatik Videonun piyasaya çıkarttığı Fantastik film vcdleri ardından Onar filmsten gelen dvdler derken Fantastik Türk filmlerini yazan, araştıran, görsellerini toplayan ve bugünde pek çok dostumuzun katkıda bulunduğu Sinematik yeşilçam ile uğraşan birisine dönüştüm.

Ama içimde hep bir ukte kalmıştır o da aynı 70lerdeki gibi farklı, çeşitli ve canlıbir üretim içerisinde olan bir sinemamız olması. Düşük bütçeli filmlerin çoğalması ve kendi üretimini yapan fantastik yerlere girmekten çekinmeyen insanların artması ise benim için çok öenmliydi. Rahmetli Metin Demirhan‘da “Baltam Gelecek Kellen Gidecek” filmini çekmeye aynı duygularla başlamış ancak tamamlayamadan aramızdan ayrılmıştı. Aramızdan ayrılmasının üzerinden 7 yıl geçmiş, onun 9-10 yıl önce yola çiktığı noktadaki şartlar ve yaklaşımlar pozitif şekilde değişmişti.

zemin kat afisBu konuda bir dönem yazılarını bizlerle de paylaşan ama bir süredir işleri nedeniyle kayıplara karışan Onur Çetincengiz yaptığı 2 filmle biraz çabuk pes etti ve Çetin İnançvari yaklaşımını bir süre rafa kaldırdı. Kısa film açısından baktığımızda sanırım Can Evrenol ve Star Wars fan filmleri dışında Fantastik yöne cesur bir şekilde eğilen pek fazla kimseye rastlamıyorum. Tabi sayısı her geçen gün artan Korku filmleri çok pozitif bir durum ancak ben biraz daha bağımsız sinema ile ilgiliyim. Yine de özlem duyduğum ortamın azda olsa farklılaştığını söylemem gerekiyor yani öyle çok fazla karamsar değilim.

Karamsar değilim çünkü durduğum noktanında doğru olduğunu düşünüyorum. Bundan yaklaşık 1 yıl kadar önce Fatih Yürür bir film çektiklerinden ve mekan bakındıklarından bahsediyordu. Bu haberi duyduğumda içimden geçenler de zaten yukarıda yazdıklarım oldu ancak özellikle de bahsettiğim yeşilçam dönemlerini irdeleyen bir dostumuzun böyle birşeye girişiyor olması beni çok sevindirdi.

Açıkcası ben 2 yıl içinde bir kısa metrajlı film beklerken Fatih filmin bittiğini ve yakında izleteceği müjdesini verdi. Çizgi Roman seven, Sinematik Yeşilçam için Fantastik Türk filmleri incelemeleir yapmış, birlikte Öteki Sinema’da birlikte yazdığım bir arkadaşımızın film kritiğini yapmak bana düşmez. Bana düşmez çünkü objektif olamam, çünkü zaten o bu düşünceyi hayata geçirmeye başladığı zaman benim için başarılı olmuştur.

Ancak Fatih Yürür‘ün Zemin Kat isimli kısa filmini izlediğimde beklentilerimin üzerinde bir film izlediğimi söylemeliyim. Onun paranoya ve cezalandırma üzerine bir hikaye kurgulayacağını düşünüyordum ama Fatih’te çözüm üretmek adına ve düşük bütçe adına başlangıcını pozitif bir noktada yapmış. Bazı numaralara girmeden mütevazi ama kaliteden ödün vermeden bir çizgiye gireceğinin sinyallerini ilk film çalışmasında göstermiş. Düşük bütçe ve kendin pişir kendin çek! yaklaşımını sonuna kadar desteklediğim için Zemin Kat‘ı bu noktada iyi bir başlangıç olarak ele alıyorum.

Filmi aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz. Siz filmi izleyedurun ben de videonun aşağısında film ve Fatih Yürür ve ekibi  üzerine söyleyeceklerime devam edeyim…

BU KISIMLARI SADECE FİLMİ İZLEYENLER OKUSUN (SPOILER ALERT!)

Filmi izlediğinizi düşünerek filme bir not eklemek isterim. Filmi izlerken aklıma 80li yıllarda bir dönem furyaya dönüşmüş olan öldüren araçlar geldi. Öldüren dozer, insan kanı ile çalışan gemi, Kara şimşekle kapışan Goliath gibi infaz eden araçlar veya öldüren asansör Shaft ve bşr başyapıt olan Christine gibi bu janra, bir de Türkiye’den bir örnek kazandırmış oluyor bu film.  Tabi bütün kısa filmleri izlemedim ama minimalizmin hüküm sürdüğü bu topraklarda ilginç fantastik hikayeler pek rağbet yok. Asansörün olayı da cinlere falan bağlanır olsa olsa!

İlk filmde hata aranmazmış derler ben de belirttiğim gibi bir nokta da gözüme batmadı. Filmde özellikle ekranı üçe bölme olayının bokunu çıkartmadan kullanılmasını da beğendim ancak o sahne ilerleyen dakikalarda bizi daha hareketli sahnelerin geleceği beklentisine sokuyor… Sanırım Fatih’ten gelecek yeni filmlerdeki beklentimiz de bu olacak. Afiş ve görsel hazırlıkları ile birlikte itinalı ve dikkatli bir çalışma yapılmış. Tabi filmden bahsederken Fatih’ten bahsettik ama her film olduğu gibi bu filmde bir kollektif çalışmanın ürünü.

Filmdeki bütün rolleri (tüh yine spoiler verdik) oynayan Mehmet Beşir Yıldırım, Görüntü yönetmenleri Ömer Faruk Özdemir, Sinan Adıgüzel, kurguyu yapan Yunus Emre Şahin, müzikleri yapan ve sesler ile ilgilenen İbrahim Burak Avcı, Yardımcı Yönetmen Şeref Umut ve İllustrator Atilla Saffet Türkoğlu‘na da bu yola baş koydukları için teşekkür ederim.

Umarım Fatih Yürür ve ekip arkadaşları bunun gibi pek çok çalışmaya imza atarlar ve biz de sizinle paylaşırız…

zemin kat gorsel

Fatih Yürür – Zemin Kat

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir