Kemal Sunal – Dokunmayın Şabanıma (1979)

dokunmayin sabanima banner 2

1979 yılı. Sinemayı 1975‘te esir almaya başlayan seks filmleri furyasının artık zirveye ulaştığı dönem.Sinemada aile filmlerinin neredeyse olmadığı, TV’nin yaygınlaşmasıyla tamamen lümpen sinemasına dönmüş kültürü kalmamış bir Yeşilçam.

Bu dönemde halen ailece izlenebilir film yapan birkaç oyuncu kalmış bunlardan biri Kemal Sunal. Osman Seden ile 1978 yılında başlayan ve bu kısa sürede peş peşe birbirinden güzel her biri klasik olmuş sempatik filmler çeken Kemal Sunal‘ın Seden ile son çalışması Dokunmayın Şabanıma.

Filmin afişinin filmin sempatisiyle alakası olmadığı gerçeği insanı rahatsız ediyor. Kabadayı elbisesi giymiş filmdeki rolüyle alakası olmayan bir Kemal Sunal resmi ama daha da kötüsü filmdeki rolünün tüm masumiyetine rağmen cinsel yönü öne çıkarılmış ve sonraki yıllarda oynadığı rolleri betimleyen büyük bir Ahu Tuğba resmi.

Filmin konusu da aslında içine sevişme sahnesi veya çıplak sahneler konulsa tam bir Aydemir Akbaş filmi olmaya müsait. 1979 yılındaki sinemanın durumu göz önüne alınırsa aslında afiş ve filmin konusunun insanları sinemaya çekmek için yapıldığı da düşünülebilir. 1962 yılında Göksel Arsoy’un oynadığı Ne Şeker Şey filminin yeniden çevrimi olan film, Kemal Sunal ın varlığı ve onun janrına uygun şekilde değiştirilmiş senaryosuyla tabiî ki tüm bu bayağılaşmaya varacak şeylerin varlığını engelliyor.

Şaban kadınlar konusunda utangaç ve haliyle başarısız bir minibüsçüdür,hiç yaşamadığı hikayeleri sanki yaşamış gibi çevresindekilere anlatır ama gelgelelim bu hikayelere çevresi inanmamakla beraber dalga geçmektedir.Kısacası ülkemizde halen görülen bir erkek tipini resmetmektedir Şaban.Bir gün Beyazıt’taki Sahaflar Çarşısı‘nda gördüğü bir çapkınlık kitabını satın almasıyla burada okuduğu şeyleri kendince uygulamaya çalışır ve tabiî ki başarısız olmakla kalmaz bir de tacizden nezarete düşer. Kanımca bunlar filmin en neşeli sahnelerini oluşturuyor.

dokunmayin sabanima 01 dokunmayin sabanima 02

Solda Kemal Sunal Çapkınlık kitabını alırken , Sağda ise kitapçının bugün ki hali

dokunmayin sabanima 07 dokunmayin sabanima 06

Kemal Sunal Kitaptakileri uygularken

Ercan Yazgan‘ın oynadığı Ökkeş ise uçkuruna düşkün,zengin,baba parasıyla günü gün eden ve kardeşi Fedai‘nin yardımıyla otoriter babasının baskınlarından kurtulmaya çalışan tam bir zamparadır. Babası artık onun iğfal ettiği kızların tazminatını ödemekten sıkılmıştır ve onu evlendirmeye karar verir. Borç batağında olan fabrikatör Ali Bey’e kızını vermesi karşılığında kredi vereceğini söyler. Ali Bey bunu kabul eder ama kızı hiç tanımadığı biriyle sırf para için evlenmeye karşıdır ve karşısındaki genci evin hizmetçisi kılığına girip tanımaya karar verir. Ökkeş ile kardeşi babasının zoruyla kızla tanışmak için İstanbul a gelir ama Ökkeş burada da bir kadına askıntılık yapınca nezarete düşer ve askerlik arkadaşı Şaban ile rastlaşır. O da tıpkı esas kız gibi düşünür ve kızı tanımak için kendisini başkası gibi tanıtmaya karar verir. Şaban onun yerine geçecektir böylece hikayenin teması da bize tanımlanmış olur.

Eve vardıklarında Ahu Tuğba‘nın oynadığı Oya karakterinin bir süre evde olmayacağını öğrenirler ama bu önemli değildir çünkü hem Ökkeş hem de Şaban evin hizmetçisine vurulurlar. Bu dakikadan sonra Şaban’ın okuduğu kitaba sadık kalacak şekilde esas kızı tavlama ve hem Ökkeş hem de yandaki konaktaki Karadenizlilerin oğlu Fatsalı Osman ile esas kız için mücadelesi resmedilir.

dokunmayin sabanima 15 dokunmayin sabanima 16

Film tv lerimizde diğer Sunal filmleri kadar çok gösterilmemekte.Bunların sebeplerinden biri de Şaban ın oynadığı rol ve senaryonun diğer Sunal filmlerine göre daha cinsellik içermesi sayılabilir bana göre. Şaban karakteri diğer filmlerinde bir kızı sevse de bu onun için bir motivasyon olmakta ama asla filmin temelini oluşturmamaktadır. Burada diğer Şabanlara göre daha erkeksi bir karakter resmedilmiş her ne kadar ne çıplak sahne ne de benzeri bir şey olmasa da konu kadın-erkek ilişkilerinden besleniyor ama bunu da tam anlamıyla beceremiyor. Erkek bakış açısından beslenen herhangi bir duyguyu içermeyen tamamen gülmeceye dayalı bir olay örgüsü var. Aşk konusunda ders verme gibi bir niyeti de yok.

Sunal ın pek çok filminde genelde bir mesaj verilmeye çalışılmıştır ama bu filmde tamamen gülmeceye dayalı, ticari yönü ağır basan ve sabun köpüğü kıvamında bir filmle karşılaşıyoruz. Film Ahu Tuğba‘nın ilk önemli filmlerinden biri. Şahsen bana hiç sıcak gelmeyen yüzü ve ahım şahım olmayan oyunculuğuyla bu filmin bugün popüler olmamasında  onun sonraki yıllardaki filmografisinin de payı olduğu düşünüyorum. Filmde Ayşin Atav‘ın sesiyle biraz olsun oynadığı Oya karakteri sempatikleşmiş ama ya kendi sesiyle oynasaydı die düşünüyorum da “eyvah eyvah”. Sunal ın yanına yakıştıramadım maalesef zaten kendisi daha sonra komedi türünde bir filmde rol almadı.

dokunmayin sabanima 04 dokunmayin sabanima 17

Annesi rolünde Diler Saraç her zamanki gibi mazbut görünümde ama filme etkisi de yok, baba rolünde filmin yönetmeni Osman Seden Timuçin Caymaz ın sesiyle ondan çok da ileride değil ama filme köstek de olmuyor. Sunal’ın telefonla konuşma sahnesinin sonunda gülmesini tutamaması da gözden kaçmıyor. Filmin yıldızı şüphesiz Ali Şen. Kusursuz bir Rıza Tüzün dublajı, Karadeniz şivesiyle tadından yenmez olmuş. Oğlu rolünde Oya karakteriyle evlenmek isteyen Fatsalı Osman‘ı oynayan Sunal filmlerinin vazgeçilmezi Ünal Gürel ise önceki filmlere göre sönük kalmış. Dinçer Çekmez’in sesiyle her ne kadar sevimli gelse de rolü daha büyük olmalıydı dedirtiyor.

dokunmayin sabanima 14 dokunmayin sabanima 18

Halit Akçatepe her zamanki rolünü tekrarlamış.Filmin asla anlaşılamayacak taraflarından biri çok nadir görülen bir durumdan kaynaklı. Halit Akçatepe‘nin filmde bazı sahnelerde kendi sesiyle bazı sahnelerde Şener Şen dublajıyla oynaması gerçekten anlaşılmaz derecede absürd. Bunun eşi benzeri sinemamızda görülmemiştir kanımca bu açıdan da filmin kendince bir şahsiyeti var.

Ercan Yazgan‘ın ise Hüdaverdi filminden sonra ilk defa perdede dikkat çektiği filmde Zafer Önen dublajı güzel olmuş.Açıkçası ben kendisini başarılı buldum keşke daha çok rol alsaymış filmlerde.

dokunmayin sabanima 08 dokunmayin sabanima 19

Reha Yurdakul otoriter baba rolünde Saadettin Erbil‘in dublajıyla gayet iyi.. Dans öğretmeni olarak Tecavüzcü Coşkun olarak tanıdığımız Coşkun Göğen de kısa bir rol almış. Filmin müzikleri ise bence en büyük artılardan biri. Neredeyse tek bir sanatçının eserleri kullanılmış filmde. Her filmde onlarca plaktan çorba yapan ses mühendisleri bu sefer doğru bir kararla Osman İşmen‘in Diskomatik Katibim ve Disko Madımak albümlerinin birçok parçasını peş peşe kullanmış ve bu müthiş eğlenceli bir atmosfer oluşturmuş.

dokunmayin sabanima 13 dokunmayin sabanima 09

Film her ne kadar yüzeyse olsa da kendini keyifle izlettiriyor. Film biraz oldu bittiye getirilmiş. Filmin final sahnesi gerçekten çok yavan ve çocuksu olmuş. Bir çok ahlak kuralı yok sayılmış ve evlilik kurumunu, sevgiyi basite indirgeyen sahneler çekilmiş. Şaban ve Oya yı yakalayan aileler onları vuracak kıvamdayken birden her şey süt liman oluyor biraz önce yaptıklarından hiçbir iz kalmamış şekilde çekip gidiyorlar. Bu yavanlık ve şişirme Sunal ı da rahatsız etmiş ve Seden ile başka film çekmek istemediğini söylemiş tabi bunda sanatsal kaygılardan öte filmin yakın zamanda çekilen Sunal filmlerine göre gişede az hasılat yapmasının da payı var. Halbuki 1978/1979 yılında Seden ile çektiği İyi Aile Çocuğu, Bekçiler Kralı, Yüz Numaralı Adam, İnek Şaban gibi birbirinden güzel filmler varken sonraki sene tek filmle başarısız olunması onu sabırsız bir şekilde değişime itmiş. İkilinin son filmi bu olmuş.

dokunmayin sabanima 21 dokunmayin sabanima 22

Ben şahsen bir iki istisna dışında Sunal ın ısrarla çalışmak istediği kadim dostu Kartal Tibet ile bu dönemden sonra güzel filmler çektiğini görmedim. Aksine Sunal ‘ın filmografisinin en kötü filmlerinin içinde en büyük pay Tibet ile çekilen filmlerde. Filme dönecek olursak kesinlikle çekilmesinin hata olduğunu düşünmüyorum aksine Sunal’ın komediye fiziğinin en yatkın olduğu yıllar olan 1976-80 arası daha çok film üretilmeliydi bile demek istiyorum. Kanımca halen en izlenir olan filmleri de bu dönem çekilmişti.

Bunda tabiî ki dönemin sinemasal koşulları da etkili olmuş. Sonraki yıllarda Sunal’ın kariyeri giderek düşüşe başlamıştı. Ben zaten 80 li yıllarda çıkarak sinemada müthiş yükselmiş bir sanatçı görmüyorum. Yaşlanmasına bağlı olarak yüzünün ve fiziğinin giderek şişmesiyle komediye artık  uymamaya başlamıştı.Yapımcılar ise kolay kolay tutmuş formülleri atmazdı. 50li yaşlarına kadar Sunal’ı hala Şabanvari rollerde oynattılar,aynı esprileri ve jargonları kullandılar.Bunlar bir süre sonra sıkmaya başladı ben şahsen Yedi Bela Hüsnü’den sonra katıla katıla güldüğüm bir Sunal filmi hatırlamıyorum. Daha yaşına uygun roller almalıydı tıpkı Şener Şen‘in Namuslu, Milayerder filmleri gibi.

dokunmayin sabanima 20 dokunmayin sabanima 03

Memduh Ün kitabında şunu söylemişti: ” Ertem Eğilmez dönemindeki Kemal Sunal bambaşkaydı. Hiçbirimiz Ertem’in zekasına sahip değildik. Ertem olmayınca Kemal’in de kariyeri düşüşe başladı. Hiçbirimiz bunu engelleyemedik yeni bir formül geliştiremedik. Bu da onun kariyerini giderek bitirdi. Orhan Aksoy ile 80 lerin sonuna doğru çektiği filmlerde tam bu bahsettiğim tarzda filmler çekmeye başlamıştı ama geç kalmıştı zaten sinema ölmek üzereydi.

Filmle ilgili yazıma son verirken filmin adıyla ilgili iki anekdotum var:

images (11)

Filmden yıllar sonra filmin adı bir spor gazetesi başlığında kullanılmıştır.2008 yılında Galatasaray’da oynayan Kongolu Müslüman forvet Shabani Nonda için “Dokunmayın Shabanima” adlı bir manşet atılmıştır. Hakan Şükür‘den sonra bir başka Galatasaraylı forvetin de bu şekilde Kemal Sunal ile bir bağlantısı daha olmuştur.

dokunmayin sabanima erotik

Dokunmayın Hasanıma adlı türkünün ismi değiştirilerek hem filmde kısa bir sahnede kullanılmış hem de filmin isim babası olmuş. Aynı ad ile bir de erotik film çekilmişti.

YAZAN ve Görselleri hazırlayan: CAN SÖNMEZ

dokunmayin sabanima 30 dokunmayin sabanima 31 dokunmayin sabanima 32 dokunmayin sabanima 33

One thought on “Kemal Sunal – Dokunmayın Şabanıma (1979)

  1. Dokunmayin Sabanima filmi Sinematürk vb. sitelerde 1 mart 1979 yilinda gösterime girdigi yaziyor. Bu yüzden filmin 1978 yilinin son aylarinda yada 79’un ilk ayinda cekilmis olma ihtimalini yüksek tutuyor. Ama Bekciler Krali filminin 1978 yilina ait oldugu neye dayaniyor?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir