Erol Taş hem annelik hem babalık yapmış

erol taş 002Taş’tan adamın dramı:
Taş duvarın önüne oturmuş, yüzü ve elleri toprak içinde ağlayan çocuğa eğildi: «Neden ağlıyorsun yavrum? Bir yerine bir şey mi oldu?» Çocuk, onun yüzüne hiç bakmadan ağlamaya devam ediyordu…

Erol Taş’ı, Cankurtaran’daki kahvesinde bulmuştuk. «Ben de şimdi evden geldim. Bugün çamaşır günü, hem de çocukları yıkamak istiyorum. Baktım sabun kalmamış, dışarıya çıkmak icap etti» diyordu.

Birlikte kahveden iki sokak ilerde olan, «Şadırvan Çıkmazı»ndaki Erol Taş’ın evine doğru yürüyorduk. İşte o zaman Erol Taş birdenbire durdu. Üstü başı kir-pas içinde, durmadan ağlayan bir çocuğa gözü ilişmişti. «Neden ağlıyorsun yavrum?» derken çocuğun kirli yanaklarını iri elleri ile okşuyordu.

Erol Taş çocukları eskiden de severdi. Fakat o kara gününden sonra, bütün çocuklar onun kendi öz çocuğu olmuştu sanki…

Evin kapısından içeri girdiğimizde, çocuk sesleri kulaklarımızı doldurdu… Erol, «Çocuklar daha hiç bir şey bilmiyorlar. Annelerini hastanede sanıyorlar» dedi. Erol Taş’ın üç çocuğu var: Güler, Gönül ve Metin. Güler ile Gönül 6 yaşında ikiz kardeş. Bu yıl okula başladılar. Metin ise 3 yaşının içinde.

erol taş 003
Filmlerin taş kalpli oyuncusu Erol Taş, gerçek yaşamında eşini kaybeden ve üç küçük çocuğuna hem annelik hem babalık yapmak zorunda kalan, altın yürekli bir adam. Fotoğrafta Erol Taş, 3 yaşındaki oğlu Metin’i yıkarken görülüyor…

Çocuklar babalarını görünce sevindiler. Fakat, bizleri tanıyamamışlardı. Erol Taş «Bir dakika, benim çamaşır suyu kaynamış olmalı» diyerek yanımızdan ayrıldı.

Erol Taş18 Ağustos 1965, Erol Taş için unutamayacağı kara günlerden biri olmuştu. Vakit akşam üzeri… Odadan çıkan hemşire, hastane koridorlarında dolaşan adama başıyla işaret ediyor «Erol Bey gelir misiniz?» Erol Taş odadan içeri piriyor. Uzun seneler aynı yastığa baş koyduğu karısı, kurtulamadığı amansız hastalığın pençesinde hayata gözlerini kapıyor… Ve artık Erol, çocuklarının hem babası, hem de annesi oluyor.

BABA KARNIM ACIKTI

Küçük Metin ağlamaya başlamıştı. «Baba karnım acıktı» diye sesini duyurmaya çalışıyordu. Erol Taş bir taraftan masayı hazırlarken, «Çamaşır ve banyo günleri hep böyle oluyor. Yemek saati gecikiyor» diyordu. Masa hazırdı.

Çocuklar masanın etrafında yerlerini aldılar. Erol çocukların tabaklarını hazırladı. Hep beraber oturup yemeye koyuldular.

Erol TaşGönül: «Babacığım makarna çok güzel olmuş. Hep bize bundan pişir emi?» diyordu. Erol da «Her gün makarna olur mu kızım. Sonra bıkarsın. Bugün kolayıma geldi. Onun için makarna pişirdim» diyordu.

erol taş 005Yemekten kalktılar. Erol çabucak bulaşıkları yıkadı. «Hadi bakalım şimdi uykuya» dedi. Çocuklar, önce nazlandılar. Fakat Erol kalktıkları zaman onları otomobille çocuk bahçesine götürmeyi vaat edince itiraz etmediler.

(Soldaki fotoğraf: Taş ailesi, hayvanat bahçesinde…)

Erol Taş’ın çamaşır yıkaması da uzun sürmedi. Bir taraftan yıkadığı çamaşırları sıkarken, «Ben de kirlilerin çok fazla olduğunu sanıyordum» diyordu. Bu arada öğlen uykusundan uyanan Metin’in sesi duyuldu. Gönül ve Güler de uyanmışlardı. Artık parktaki çocuk bahçesine gidebilirlerdi.

Dört kişilik «Taş» ailesi Mercedes arabalarındaki yerlerini aldılar. Ve çocuklar gözlerini açıp kapayıncaya kadar kendilerini Gülhane Parkı’nda buldular. Önce hayvanat bahçesi gezildi, sonra çocuk bahçesindeki salıncakta sallandılar, kaydılar, eğlendiler, eğlendiler…

DALGIN ADAM

ses 25 eylul 1965
ses 25 eylul 1965

Taş duvarın önündeki ağlayan çocuğa üzülen Erol, çocuklarının yanında daima neşeli olmaya çalışıyordu Bugüne kadar çeşitli yarışmalarda 7 defa mükafat almıştı. Ve en iyi karakter oyuncusu olarak gösteriliyordu… Fakat onun şöhretle parada pulda gözü yoktu… Çocuklarından başka hiç bir şeye aldırış etmiyordu. Zaman zaman boşluğa dalan gözlerinde üzüntü bulutlarını görmek mümkündü.

(Soldaki fotoğraf: Erol Taş, Güler, Gönül ve Metin ile parkta…) KAYNAK: http://www.turknostalji.com/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir