Sadri Alışık – Darıldın mı Cicim Bana (1970)

Geçmiş yazılarıma baktım da az önce sinemamızın çok değerli ve çok sevdiğim iki ismine daha değinmediğimi fark ettim. Atıf Yılmaz ve Sadri Alışık’tan bahsediyorum. Birisi ülkemizde yönetmen sineması kavramını ilk akıllara getiren bir sinematografi uzmanı diğeri de hem komedi hem dram konusunda resital vermeyi başarabilen usta bir oyuncu. Daha önce Menekşe Gözler ve artık bir sinema klasiği olarak rahatlıkla tanımlayabileceğimiz Ah Güzel İstanbul filmi için bir araya gelerek müthiş işler çıkarmış olan ikili bu sefer bizleri güldürmek için bir araya gelmiş ve baya da iyi iş çıkarmışlar.

Darıldın mı Cicim Bana filminde hikayemiz Ankara da Şerbetçi Osman’ın buz gibi soğuk bir günde çay yerine şerbet satarak para kazanma çabasını göstererek başlıyor. Osman 40 lı yaşlara gelmiş ama hiçbir işte dikiş tutturamamış ve kendi deyimiyle epey bahtsız, fakir bir adam. Evleneceği kız bile 1 hafta sonra ameliyatla erkek olmuş siz düşünün gerisini.Şerbet arabasıyla gezerken postacı dan aldığı bir telgraf alıyor. İstanbul da yaşayan amcasından gelen mektup ile zenginlik hayalleri kurmaya başlarken aşağı sokaktan gelen araba tezgahını dağıtıyor. Filmimizin esas oğlanı temiz suratlı ama bir o kadar sıradan bir oyuncu olan Yusuf Sezgin çıkıyor içinden Erol rolünde. Hatasını telafi etmek için kendi de İstanbul a gitmekte olan Erol Osman’ı da götürmeyi teklif ediyor. Erol edebiyat ile haşır neşir olan şiirler yazan bir genç ve yazdıkları dergide yayınlansın diye postalarken 107 değil 170 numara yazınca Yasemin adlı bir kızdan aşk dolu sözlerine karşılık geliyor ve ikilimiz 1 sene kadar mektuplaşıyor. En sonunda Erol yüzünü bile görmediği kız için İstanbul a gitmeye karar veriyor ama kız adresini vermiyor. Osman dan yardım istiyor ama Osman servete kavuşacağı için bu konuyla çok alakadar olmuyor.

Konağın yolunu tutan Osman amcası (Asım Nipton), güzel kızı Semra (Mine Sun) ve 5 de kardeşini buluyor karşısında. Konak harap olmuş vaziyette ve Osman Dimyat’a giderken pirinçten olmaya geldiğini anlıyor. Konak hem harap hem de borç içinde, tefecinin biri (Aziz Basmacı) el koymuş meğerse konak ahalisi de Osman ı zengin sanıyor ve ondan gelecek para ile konağı kurtarmayı planlıyormuş. Zengin yeğeni karşısında bulamayınca tefeci Hüsnü Bey borcunu tahsil etmek için Osman’ı tahsildar yapıp işe sokuyor ki borcunu ödeyebilsin. Yumuşak kalpli ve çekingen Osman bu işi beceremiyor çünkü kiracılar nemrut mu nemrut. Borcu ödemek için zengin arkadaşı Erol adına Yasemin in peşine düşüyor. Mektubu alırken gördüğü sarışın güzel kızı (Esen Püsküllü) evine kadar takip ediyor ve Yasemin in aslında şişman, evde kalmış, dişlek, zengin bir kız olduğunu o güzel sarışının da onun hizmetçisi olduğunu anlıyor. Babası Karadenizli gelenekçi bir adam (Avni Dilligil) ve Osman’ı bahçede görünce tüfekle kovalıyor.Kızı bulduğunu Erol a anlatıyor ama Erol kız güzel değilse para vermem deyip çamura yatınca işler karışıyor.

Yasemin (Mürüvvet Sim) evde kalmış erkek delisi bir kız otelde Erol sandığı Osman ın odasına kadar gidiyor ve buradaki sahnelerde pek eğlenceli. Osman parayı Erol dan almak ve Erol un güzel hizmetçiyi Yasemin sanması için bir oyun düşünüyor. Hizmetçi kız Hülya ya da bu durumu anlatıyor ve ikisinin buluşmasını sağlıyor. Onlar buluşup birbirini beğenirken Osman da dişlek Yasemin ile akşam evde baş başa yemek yemek zorunda kalıyor.Kanımca filmin en eğlenceli ve komik sahneleri burası hele Mürüvvet Sim ile Sadri Alışık‘ın karışlıklı olarak sözleri değiştirilmiş şekilde Öp Beni şarkısı eşliğinde ettikleri dans bir harika. Sanki bir tiyatro sahnesine dönüyor her şey ve iki büyük sanatçı müzikal ziyafeti veriyor. Hemen akabinde Kölen Olayım şarkısı ile güreş- dans arasında enfes bir performans gösteriyorlar.

Darıldın mı Cicim Bana filminin yapımcısı Hulki Saner aynı zamanda plak şirketi sahibi ve albümlerini çıkarttığı Erol Büyükburç bu filmde yer almasa bile şarkılarının reklamını bu suretle yine yapmış. Tefeci Hüsnü nün Yasemin e sırılsıklam aşık olması da durumu iyice karıştırıyor çünkü Yasemin den aldığı adresle otele Erol’a uzak durmasını söylemek için gittiğinde karşısında konudan habersiz olan gerçek Erol’u buluyor. Erol Yasemin’i güzel kız sandığı için o da kızdan ayrılma konusunda inat ediyor. Bu yanlışıklar komedyası filmin sonuna kadar gidiyor.Bu arada gizliden gizliye amcasının kızı Selma ile Osman arasında bir aşk filizleniyor. Filmin finalini her zamanki gibi söylemiyorum ama şunu söyleyim Yasemin i kaçırmak için Osman ile eve giden Erol ve aynı gece yine gerçek Yasemin i görmek için eve giden tefeci Hüsnü’yü evin babası yakalıyor ve silah zoruyla masaya oturtup aşk mektubu yazdırıyor. En güzel yazanın kızı alacağını söylüyor ki filmin finalini en neşeli yapan kısımlar burası.

Konuyu bırakıp filmin özüne inmek istiyorum. Kahkaha attıracak bir komedi olduğunu söylemem mümkün değil ama kesinlikle sıkmayan, içten sıcak bir yapısı var. Filmin süresi uzun değil ve yaşanan yanlışlıklar komedyası kafamızı karıştırmaktan çok bizi rahatlatıyor ve her şey bir sabun köpüğü kıvamında. Karakterden çok tiplemeler üzerine kurulu bir senaryo var. Sadri Alışık‘ın filmde kullandığı eski Türkçe deyimler, argolar ve laf cambazlıkları yine çok şirin ve ilerlemiş yaşına rağmen ekrana güzel yansıyor. Kendi düşüncem Alışık’ın komediden çok drama yakıştığı ve ciddi rollerin altından daha başarıyla kalktığı yönünde. Yönetmen Hulki Saner değil de Atıf Yılmaz olunca Darıldın mı Cicim Bana filmindeki oranı büyük miktarda azalmış çünkü Saner in yönetmenliği absürtlüğe prim veren bir yapıdadır. Atıf usta elinden geldiğince cılkını çıkarmadan komedi ve romantizmi harmanlamış. Yusuf Sezgin’in filme olumsuz bir etkisi yok açıkçası ama bence Sadri Baba’nın o dönem zorla partneri yapılmış olan Erol Büyükburç‘tan (H.Saner plakçı da olduğu için filmde de oynatarak yıldızını daha çok parlatmak istiyordu) hiç değilse hem görsel hem oyunculuk babında daha önde. İkisini de filmlerde Hayri Esen seslendiriyor bu arada onu da ekleyeyim.

Esen Püsküllü güzel fotoğraflar veriyor ama çok donuk bir oyun yapısı var. Mürüvvet Sim her zamanki gibi çok başarılı ve onu hiç görmediğimiz bir karakter yapısıyla karşımıza çıkıp enfes kompozisyonlar çiziyor. Aziz Basmacı da Sim ile iyi bir ikili olmuş açıkçası ve Pekcan Koşar’ın seslendirmesi ile filmin en güzel tiplemelerinden biri. Avni Dilligil gibi usta bir tiyatrocu filmde daha önemli ve belirgin bir rol almalıydı bence biraz sönük kalmış rolü. Mine Sun çok sevimli ama düz bir karakteri oynamış , çok zarif bir kız görüntüsünde ama 8 sene sonra Petrol Kralları filmindeki belki 25 kilo almış halini görünce şaşırmamak elde değil. Nereden nereye dedirtiyor insana.

Darıldın mı Cicim Bana başında kullanılan Ankara görüntüleri keşke biraz daha detaylandırılsaymış ve Osman’ın oradaki yaşamına dair çekimler yapılsaymış dedim. Ankara diye İstanbul un bir sokağında sahneler çekilmiş ve bu çok yapmacık duruyor.

Sadede geliyorum ve bu eğlenceli film ile güzel bir nostalji yapmak isteyen insanlara güzel de bir müjde veriyorum. Filmin yakın zamanda restore edildiğini ve orijinalindeki sararmış görüntüsünden kurtulduğunu iftiharla belirtiyorum.

 

Darıldın mı Cicim Bana 4

Darıldın mı Cicim Bana

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir