Kısa Kısa Yeşilçam Tarihi – 1

Bazen Yeşilçam üzerine elimize çok uzun olmayan ve makale veya bir yazıya dönüştüremeyeceğimiz bilgiler geçiyor. Bir kenara not olarak ekliyoruz ama bunları bir yazı içerisinde sunmakta hoş olabilir diye düşündük. Hem yazarlarımızdan, hem çevremizden derlediğimiz bu bilgilere de ara ara Perşembe günleri yer vereceğiz…. İyi okumalar!

——-oOo——-

Kartal Tibet’in, ‘Damgalı Kadın’da (1966) kullandığı (Erman Film sahibi Hürrem Erman’a ait) ‘34 AY 715’ plakalı son model ‘steyşın vagon’ Chevrolet, gazetelere haber olmuştu.
Ocak, 1968’de Kerim Manukyan adlı Sovyet ajanı (Kerim Ömer Pamukoğlu, Keğam Levon Manukoğlu, Keğam Levon Pulli olarak da biliniyor) (1948’de Hürrem Erman’ın yanında şoför olarak çalışıp 1951’de işten ayrılmış) bu araba ile casusluk yaparken yakalanmış.

Yönetmen, Manukyan’ın eski şoförü olduğunu, arabayı garaja götürmek için aldığını söylüyor.
Askeri Ceza Mahkemesi’nde müebbet ağır hapis cezasına çarptırılan (18 Haziran 1968) casus, 1979’da diplomatik statü icabı serbest bırakılınca Moskova’ya değil Paris’e gitmiş!
Bir müddet sonra ölümü de orada. (Paylaşan: Murat Çelenligil)

Ayhan Işık ve Tarık Akan‘a “Demiryol – Fırtına İnsanlar” filminde birlikte oynamaları için teklif götürülüyor. Proje üzerine çalışmalar başlıyor ve iki oyuncu ile çekim aşamasına geliniyor ancak Ayhan Işık‘ın ani vefatı üzerine yerini Fikret Hakan alıyor. (Paylaşan Sedat Akkurt)

Türkan Şoray Sinemamızın ve Yeşilçam filmlerinin en güzel kadınlarından bir tanesi. Ancak onun eski fotoğraflarını görenler ve bilenler özellikle burnunun epey değiştiğini fark edeceklerdir. Bu sebeple 80’li yıllarda Türkan Şoray ve Cihan Ünal‘ın sekiz aylık kızı Yağmur’un büyüyünce burnundan estetik ameliyat geçireceği haber olmuş. 24 Haziran 1986 tarihli Günaydın gaztesinde çıkan ‘Annesi üç burun ameliyatından sonra bugünkü burnuna kavuştu’ haber kaynağını ‘Türkan Şoray‘ın yakınlarına’ dayandırmış. Acımasız bir yaklaşım belki ama belki de Şoray o dönem gazetecileri biraz kızdırmış.  Aslında bugünkü burnu da Yağmur’a çok yakışıyor, ama büyüyüp genç kız olunca mutlaka annesinin burnundan ister’ denilmiş haberde. Şimdilik haber pek tutmamış görünüyor. Yağmur Ünal bugüne dek burnundan ameliyat olmamış. Ancak hala bu haberler sinirlendiğini magazin sayfalarında okuyoruz…

Yaklaşık 6 bin 700 filmlik Kültür Bakanlığı arşivinde Melekler Evi, Güle Güle, Dar Alanda Kısa Paşlaşmalar, Oyunbozan, Propaganda, Yazgı, Komser Şekspir ve Yeşil Işık filmlerinin Japonca alt yazılı kopyaları bulunuyor. Yeşilçam dönemine ait film ise yok.

Yeşilçam ile çok ilgili olmasa da o dönem filmlerde Erkek olarak boy göstermiş Bülent Ersoy’un sahne yasağı hikayesi de ilginç…

11 Haziran 1981‘de Bülent Ersoy‘un, ertesi gün de tüm eşcinsel şarkıcıların sahneye çıkması yasaklandı. Cinsiyet değişikliği ameliyatı geçiren Ersoy, sahne yasağı üzerine ‘eşcinsel olmadığını, ruhen ve bedenen kadın olduğunu’ ispat için ameliyattan sonra aldığı pembe nüfus cüzdanı ve sağlık raporuyla mahkemeye başvurdu. Fatih Adliyesi’nde görülen davada Ersoy’un kadınlığı onaylandı. Savcılık karara itiraz etti ve Yargıtay, 22 Ocak 1982‘de mahkemenin verdiği kararı usulden bozdu.
Bülent Ersoy gazetelere örgü örerken fotoğraflar çektiriyor, hanımefendi olmak istediğini söylüyordu. Eşcinsellerin sahne yasağı için, “Sahnelerdeki pisliğin temizlenmesine ben de sevindim” diyen Ersoy, Hürriyet muhabirine “Vatanıma ve aziz milletime duyduğum sevgiyle ameliyat oldum. Ama hamama gitsem hangisine alırlar beni? Kadınlar bölümüne mi, erkekler bölümüne mi?” diye soruyordu.
Cinsiyet davası yeniden görülen Ersoy sahne yasağı için ayrıca başvuruda bulundu, ama ‘Hukuken erkek olan Ersoy’un sadece erkek kıyafetleriyle sahneye çıkabileceği‘ne karar verildi. Günaydın gazetesine göre Ersoy, İzmir’de erkek kıyafetiyle sahneye de çıktı. Hatta kendisini takip eden ahlak masası polislerine tepki olsun diye dinleyici kadınlardan bazılarını dudaklarından öptü.

1984‘te mahkeme ikinci kez Ersoy’un kadın olduğuna karar verdi. Dosya yine yüksek mahkemeye gitti ve Yargıtay, 4 Ağustos 1986‘da son kararı açıkladı: “Bülent Ersoy erkektir.

Sahne yasağının kalkması, 8 Ocak 1988‘de ani bir kararla oldu ve Ersoy, 12 Ocak‘ta Lunapark Gazinosu‘nda sahneye çıktı. Yasağı başbakan Özal’ın keyfi bir kararla kaldırdığı söylentisi yayıldı. Semra Özal, eşinin ölümünden sonra Mehmet Ali Birand ve Soner Yalçın‘a şunları söyleyecekti: “Bülent Ersoy’u çağırttım konuta. Turgut Bey bir şarkı istedi. Çok ağır bir şarkı, ismini bile hatırlamıyorum. Turgut Bey, ‘Bunu Safiye Ayla’dan kaç kez istedim, söyleyemedi’ dedi zaten. Bülent çok heyecanlı, eli ayağı titriyor zavallının. Ama hemen orada hiçbir şeysiz mırıldanmaya başladı. Çok şaşırdı rahmetli. Daha sonra bütün muhalefete rağmen yasağını kaldırdık.” (Haber: Hürriyet)

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir