Film Karelerinde Öğretmen Kemal (1981)

Öğretmen Kemal filmi 1981 yılı yapımı, yönetmenliğini Remzi Jöntürk‘ün yaptığı senaryosunu Mehmet Aydın‘ın yazdığı güzel ve ender bir yapım. Ayrıca unutmadan belirtelim ki 1981 yılında Atatürk’ün doğumunun 100. yılı münasebeti ile çekilmiş bir filmdir.

Okulu olmayan bir köye öğretmen olarak atanan Kemal’in (Cüneyt Arkın) hikâyesini anlatır. Kemal, köye gelir gelmez bir okul yapmak için kollarını sıvar. Köylülerin adak adadıkları, çaput bağladıkları ağacı yıkıp yerine okul inşa etmek ister. Şerif Hoca (Selçuk Uluergüven) tarafından galeyana getirilen ve Kemal’ i köyden kovmak için elinden geleni yapar. Eşkiya (Fikret Hakan) en büyük destekçisi olur Kemal Öğretmenin.

Öğretmen Kemal aydın bir kişiliktir. Ve okumanın yaşı olmadığına inana gerçek bir eğitmen ve de kültür seviyesi yüksek birisidir. Şerif ağa ise asla ve asla örf ve adet ve törelerinden vazgeçmeyen köyün en sözü geçen gelen ağasıdır ve Kemal’in öğretmen olduğunu duyunca yüzü limon gibi ekşir…

Okumak var birde okumamak var çok önemli bir husustur.
Bilmelisin ki… Bilmelisin ki …
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
Biraz klasik olacak ama özellikle kız çocuklarını okutmayanlar ve yarın bir gün eşi hastaneye gittiğinde kadın doktor isterler..
Gerçekten çok ironik bi durum.

Dayı bey (Eşref Kolçak) en zengin köy ağasıdır, dediği dediktir. Kemal öğretmenle ilk tanıştığı sahnedir. Ve Kemal Öğretmen Kendi imkanlarıyla yaptığı kula karşılık bir afferim gel elimi öp demesi beni benden alır. Koskaca öğretmene gel elimi öp demesi baya bir çıldırtmıştır beni.

İdealist Öğretmen Kemal hedeflerinden vazgeçmez ve köyde her yaştan sevilmeye başlayınca ve ilgi görünce bir çok öğrencisi olur ve ders vermeye başlar.

Eşkiya ( Fikret Hakan ) Öğretmen Kemalin yanında olur. Kemal de ona çok şey öğretir.
etme cahille sohbet; küstürürsün, silme kıçını cam kırığıyla; kestirirsin!


En sevdiğim sahneler Eşkıya ve Kemal Öğretmenin tatlı tartışması ve yağmurda sarılıp çocuklar gibi eğlenmesi idi Öğretmen Kemal filminde ..

Türk sinemasında artık böyle bir filmin yapılması ve hatta bırakın sinemayı internet ortamında yayınlanması mümkün değildir. Gerçekleri en şekilde insanların yüzüne çarpan bir filmdir. Selçuk Uluergüven bu filmde bağnaz sahtekar yobazı o kadar güzel oynamıştır ki; izlerken karakterden öyle bir nefret edersiniz, elinize geçse yumruklamak istersiniz.
Aynı zamanda Kemal Öğretmen Feodal düzene karşıdır.

Maalesef pek fazla bilinmez ve televizyonlarımızda da ne hikmetse gösterilmez. Bu film bana hep Kubilay olayını hatırlatır çünkü Ögretmen Kemal filmde yobazlara karşı bir aydını temsil etmektedir.. Bu sahnede ise tamamen ölürken bile eğitimi öğretimi düşünen bir insan,
Örnek vermek gerekirse bu tip insanlara: Fransız Ünlü Kimyager Lavoisier, giyotine giderken Matematikçi arkadaşı Langrange’i yanına çağırır:
Kafam sepete düştüğünde gözlerime bak. Eğer iki kere göz kırparsam, insanın kafası kesildikten sonra bir süre daha beyin düşünmeye devam etmekte demektir.” der
Kafası giyotinle kesilir, sepete düşer ve gülerek iki kere göz kırpar.
Matematikçi Langrange der ki;
– “Lavoisier’in son saniyedeki ispat arayışı, bilimselliğin yüzyıllar sürecek meşalesidir.
– Ama o yobaz kafalar asırlarca karanlıkta sürünecekler, insanlığı da süründürecekler.’’

‘’ O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler ‘’

Oku Dağdaki çoban olsan bile , oku mısırda sultan olsan bile….

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir