Yeşilçam’ın Masum Güzeli : Pervin Par

Pervin Par

23 Mart 1939 Bursa Doğumlu Pervin Doyum’un çocukluğu İzmir’de geçti. Lokanta sahibi babası Kemal Bey iflas edince, Pervin lise son sınıfa kadar öğrenimine devam edebildi. Henüz on üç yaşındayken sevdiği erkek (yirmi beş yaşındaki bir tüccar) ile önce nişanlanan sonrasında evlenen Par, ihanete uğradığından dolayı beş ay sonra ayrılmak zorunda kaldı.  Zaman içersinde gördüğü bazı eğitim – öğretim kurslarının yanı sıra kuaförlük, terzilik, parfümeri tezgahtarlığı gibi işlerde çalıştı. Alsancak’ta bulunan Foto Can’da kasiyer olarak çalıştığı sırada işyeri sahibinin oğlu ile beraber artist olmak hayaliyle İstanbul’a geldi (1956).

İlk Gençlik Yıllarında

Ne de olsa öteden beri kendini siyah beyaz fotoğraflara ve sinemanın  büyülü dünyasına kaptırmıştır. Ailesinin evlatlıktan reddetmesine aldırmadan arkadaşı ile beraber Sirkeci’deki otellerden birine yerleşir. Henüz çok genç, cesur ve idealisttir. Ayağının tozu ile dönemin popüler haftalık sinema, tiyatro ve radyo mecmuası Yeni Yıldız’a gelir ve mecmuanın artist müsabakasına iştirak eder. Hemen orada çekilen iki fotoğrafı mecmuada yayınlanır. Gazeteci Lütfi Gökmen’in angajmanı ile Atıf Yılmaz rejisörlüğünde Duru Film adına çekilecek Kısmet (daha sonra Gelinin Muradı olarak değiştirildi) filminde başrolü kapar.

Ahmet Tarık Tekçe ile Gelinin Muradı Filminde (1957)

Yılmaz, aradığı oyuncuyu bulmuştur. Bu film için 1500 lira alır. Şansı bu kez yaver gitmiş, İstanbul’a geldikten çok kısa bir süre sonra hayaline kavuşmuştur. İstanbul’a beraber geldiği arkadaşı ise başarılı olamaz ve İzmir’e geri döner. Gelinin Muradı’ndaki başarısı ile arka arkaya teklifler almaya başlar. 14 Kasım 1956 tarihli Yeni Yıldız’da meslek hayatının ilk röportajı yayınlanır. Pervin’in beyazperde aşkından, müsabakayı kazanmasından ve yeni filmi Lejyon Dönüşü’nde önemli rollerden birini aldığından övgüyle bahsedilir. Bu dönemde kısa süreliğine tiyatroyu dener fakat ısrarcı olmaz, gönlü sinemadadır. Muharrem Gürses melodramlarıyla sinema kariyerine devam eder. Tertemiz yüzlü, ceylan gözlü Pervin, masum kız rolleri için biçilmiş kaftandır. Kentsoylu Pervin’in köy fimlerinde giydiği yöresel kıyafetler üzerinde asla sırıtmaz ve sakil durmaz çünkü her seferinde canlandırdığı karakterleri ustalıkla üstüne kuşanmayı başarmıştır. Özellikle Yılmaz Güney ile iyi bir ikili olurlar. 1958 yapımı Şahinler Diyarı filminde beraber rol aldığı dönemin ünlü jönlerinden Mahir Özerdem ile büyük aşk yaşamaya başlar.

Mahir Özerdem ile Mutlu Günlerinde.

Özerdem ile beş yıllık mutlu beraberlikleri yine aynı sonla, ihanetle bitmiştir. Evlilikle sonuçlanmayan bu ilişkide Özerdem’in kıskanç ve baskıcı tutumları Par’ın film kariyerine zarar vermiştir. Bu beş yıllık süreçte az filmde rol almıştır. Ayrılık sonrası herşeye yeniden başlayan Par, Atıf Yılmaz ile kısa süreli bir yakınlık yaşar. Murad’ın Türküsü (1965) ve Gurbet Kuşları (1965) ismini geniş kitlelere duyurduğu iyi filmlerdir. Haremde Dört Kadın (1965) ile İtalya’nın Sorrento Film Festivali’ne katılır. Bu vesileyle ilk defa yurtdışına çıkmış olur. Başarı grafiği Hudutların Kanunu (1966) ile sürer. Yılmaz Atadeniz’in fantastik seriyal Kilink filmlerinde de rol alır (1967). Altmışlı yılların sonuna kadar filmlerde oynamaya devam eden Par, düzenli hayatı , entellektüel kişiliği ve çizdiği hanımefendi profili ile sık sık basına haber olmaktadır. Yazdığı şiirlerin bir kısmı Resimli Roman Dergisi’nde yayınlanır.

Pervin Par
Pervin Par Maksim’de

Yıllardır kendi ayakları üzerinde duran ve hayat mücadelesi veren güzel yıldız, sinemamızın ekonomik krize girdiği ve yapımcıların oyuncuları çeklerle oyaladığı dönemde aldığı sahne tekliflerini değerlendirir ve film setlerinden sahnelere transfer olur. Yaşamını idame ettirmek zorundadır. Ne de olsa nice Yeşilçam oyuncusu setlerden sahneye transfer olmaktadır. Maksim Gazinosu’nda sahne alır ve göz doldurur. O günlerden elimizde herhangi bir görüntü, kayıt ya da plak yok maalesef. Şarkıcı rollerinde göründüğü filmlerle kendimizi avutmak zorundayız.

Ankara’dan  aldığı bir teklif üzerine oraya yerleşir ve uzun bir süre orada yaşar. Ankara Radyosu Halk Müziği Sanatçısı Osman Türen ile evlenir ve bu birliktelikten Pınar isimli kızı doğar. Maalesef mutlu günler kısa sürer, çift ayrılır. Pervin, kısa bir süre evvel Ankara’da açtığı butiği devreder ve 2.5 yaşındaki kızı ile beraber yeni bir mücadele için İstanbul’a döner. Yetmişli yılların ortalarında döndüğü Yeşilçam’da artık kurallar değişmiştir. Teklif edilen ikinci roller kendisini üzmektedir. Öteden beri Erotik Furya’ya meyleden Yeşilçam, kendisine uygun senaryolar sunamamıştır. Birkaç  geri dönüş filminin ardından oyunculuğu tamamen bırakır (1977). Tekrar sahneye çıkmayı düşünür, müzik dersleri almaya başlar fakat gazinolarda da durum aynıdır.

Yeni Bir Başlangıç

Pervin küskündür, elini eteğini çeker herşeyden. Gelecek bilinmezliklerle doludur. Derken yakın bir arkadaşının önerisiyle İzmir’e dönmeye karar verir. Ailesi hala İzmir’dedir. Bu arayış döneminde yine yakın arkadaşları kendisine destek olur ve onların önerisiyle çiçekçilik yapmaya başlar.  Bir süre sonra İzmir Çiçek Üreticileri ve Satıcıları Derneği başkanlığını da yapar. Çiçeklerin renkli dünyası mutlu etmiştir onu. Böylece sinemadan uzakta, ölümüne dek sürecek yeni bir dönem başlamış olur. Çiçekler ve artık büyümeye başlayan biricik kızı Pınar. Yıllar akıp geçerken basına konuşmayı hep reddeder. 18 yıllık uzun suskunluk, sitemizin değerli yazarlarından Mesut Kara’nın Yeşilçam’da Unutulmayan Yüzler kitabı için bozulur. Hayatına dair pek çok önemli noktayı birinci ağızdan öğrenmek, Pervin Par hayranlarını mutlu eder.

Pervin Par Anaokulu – Şanlıurfa Merkez

Hudutların Kanunu’nun iyi kalpli Ayşe Öğretmeni, filmin çekildiği Şanlıurfa’yı ve insanını yıllar geçse de unutmaz. Yıllardır biriktirdikleriyle Şanlıurfa İl Eğitim Müdürlüğü’ne tam 600 Bin TL destekte bulunur. Bu yardıma jest olarak, il merkezinde yapımı tamamlanan Yıldıztepe Anaokulu’nun ismi Pervin Par Anaokulu olarak değiştirilir. Pervin Par ismi böylelikle ölümsüzleştirilir (2013). Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü Metin İlci, İzmir’de yapılan protokol imza töreninde şunları söyler: ‘’Eğitim ve öğretimin önemi çok büyük. İlimizde Sayın Bakanımız ve Sayın Valimizin vermiş oldukları destekle ilimizde eğitim alanında çok ciddi yatırımlar yapıldı. Devletin dışında hayırseverlerin de eğitime destek vermeleri her türlü övgüye layıktır. İzmirli hayırseverimiz 600 Bin TL eğitime bağışta bulundu. Biz de kurum olarak hayırseverimizin ismini ölümsüzleştirme adına anaokulumuza Pervin Par Anaokulu adını vermeyi uygun gördük. Bu bağış bizi çok duygulanmıştır. Pervin Hanım eğitime verdikleri bu anlamlı destekle yıllarca hatırlanacak. İnşallah herkese böylesine hayırlı işler nasip olur. Eğitime destek vermek isteyen hayırseverleri desteklemeye her daim hazırız’’. Nice Yusuf’lar eğitime artık anaokulundan başlayacaktır. Bu olay, bir süredir kanserle mücadele eden Par’a büyük moral vermiştir.

Derken bir süre sonra İzmir’den kötü haber gelir. Unutulmaz oyuncumuz, 2 yıllık mücadelenin ardından yorgun düşerek, 30 Temmuz 2015 günü edebiyete intikal etmiştir. Yeşilçam’dan bir yaprak daha solmuş, milyonların en saf ve en temiz siyah beyaz sinema anılarında, en masum haliyle her daim genç  ve güzel kalan Pervin Par, aramızdan ayrılmıştır. Ardında, kesintili de olsa 20 yıllık bir sinema kariyeri ve rol aldığı sekseni aşkın film bırakmıştır. Unutulmaz yıldızımız, dünya döndükçe ve o güzel filmler izlendikçe tebessümle hatırlanacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir