Aşkın “Sıra”danlığı : Sıralardaki Heyecan (1976)

Türk Sineması’nın yıkılmayan duvarı Türker İnanoğlu‘nun kurduğu Erler Film yapımcılığında, Orhan Aksoy rejisörlüğünde 1981 yılında çekilen “Şöhretin Sonu-Yüz Karası”, Bülent Ersoy’un uzun ve yer yer bunaltan konser görüntülerinin yanında hayli ilginç de bir hakim içerir. Hüseyin Kaşif’in (trans birey-oyuncu Emel Aydan’ın babasıdır) canlandırdığı hakim, filmin finalinde kendisini oynayan Bülent Ersoy‘a birtakım nasihatler verir. Ersoy’un toplum tarafından baştacı edildiğine, gençlerin onu rol model olarak görmesinden mütevellit hareketlerine dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan hakim, didaktizmin ve mesaj kaygısının doruklarına ulaşır. İşte o sahnede, “değerli öğütleriniz yaşam boyu kulağıma küpe olacak” diyen Bülent Ersoy, yapımcılık koltuğunda yine Türker İnanoğlu‘nun, rejisörlük koltuğunda yine Orhan Aksoy’un oturduğu, “Şöhretin Sonu’ndan” beş yıl öncesinde çekilen “Sıralardaki Heyecan”da beyazperde de ilk kez boy göstererek ders almaya başlar.

Sıralardaki Heyecan (1976)

Türk Sineması’nda okul filmlerinin hep ayrı yeri vardır. Düşlerimizin karşılığını siyah beyaz gördüğümüz dönemlerde, Filiz Akın‘ın, Türkan Şoray‘ın öğrenci, Ediz Hun’un, Cüneyt Arkın‘ın öğretmen olduğu pek çok film huzurlarımıza gelmiştir.Yani starlarımızın yolu er ya da geç okula düşmüştür. Starların buluştuğu ilgili filmlerde okul, aşkın yanında ziyadesiyle sönük kalmıştır. Adeta fondan ibarettir. Sinema renklendikçe okul filmlerinin de yapısında değişiklikler yaşanmıştır. Aşkın altı biraz kısılmış, aşk dışındaki manevi değerlere göz kırpılmıştır. Arzu Film‘in Türk Sinema Tarihi’ne armağan ettiği Ertem Eğilmez imzalı “Hababam Sınıfı”(1975) , aşk dışındaki manevi değerleri ikna edici karakterlerle gözler önüne s ermiştir. Sakın buradan aşkın halı altına süpürüldüğünü sanmayın. Çünkü Ferit’in (Tarık Akan) bir de kızı var. Ellerinizden öper.

Sıralardaki Heyecan, “Hababam Sınıfı”nın rüzgarından mümkün mertebe nasiplenmeye çalışan, bununla birlikte Erler Film‘in 60 lı 70 li yıllarda çektiği melodramları da referans alan, sorunlarına rağmen kendisi izlettiren bir eser. Üstelik Erler Film‘in Youtube kanalından yayınladığı yüksek çözünürlüklü hali sayesinde görsel anlamda da doyurucu.

Sıralardaki Heyecan (1976)

Şimdi hikâyeden bahsedelim. Yaramazlıkları sayesinde okuldaki hocalarını bezdiren öğrenciler varlıklı ailelerinden aldıkları güçle tembellik yapmayı marifet bellemişler. Gülşen (Gülşen Bubikoğlu) sınıfın lideri. Gülşen’in çetesinde seks düşkünü Rıza (Şemsi İnkaya), obur mu obur Mehmet (Bülent Avcı) ve ortalığı karıştıran Birtane (Birtane Güngör) gibi hayta arkadaşları var.

Gürültülü sınıf üyelerinin arkasında, en arka sırada mahçupluğuyla hemen dikkat çeken, çalışkanlığıyla sevilmeyen munis Bülent (Bülent Ersoy) yer almakta. Bülent’in ne annesi ne babası hayatta. Okulu bursla kazanmış. Yoksul günlerinde tutunabildiği iki dal okulu ve müziği. Gündüzleri okula gidip geceleri evde de beraber kaldığı üstadıyla (Nubar Terziyan) küçük gazinolarda şarkı söylemekte, müzik yapmakta. Gülşen’e gizliden gizliye samimi duygular besliyor. Günlerden bir gün yine sadece Bülent’in tam kağıt verdiği edebiyat sınavının ertesinde sınıf arkadaşlarının canına tak ediyor. Tezgah kuruluyor ve Gülşen’e Bülent ile diyalog kurması yönünde ricada bulunuluyor. Burada Yeşilçam ağlarını örmeye başlıyor. Gülşen, ilk başlarda Bülent’i tarumar etmek için hırslanacak, sonrasındaysa tahmini kolay bir düzleme girerek melodrama yumuşacık geçişin anahtarı olacaktır.

Aşk, Yeşilçam‘ın en fazla didiklediği temalardan biri. Erkek oyuncuların da kadın oyuncuların da yüzleri değişse, aşk hep aynı kalıyor. Yeni yıldız doğduğunda ona biçilen kıyafetler aşk modasına uyacak denli tanıdık. “Sıralardaki Heyecan”ın da “Hababam Sınıfı”nı andıran ilk 40 dakikasından sonra tipik melodrama dönüşmesi, starlara yapılan yatırımın ancak aşkla “kâr” getireceğinin ispatıdır nazarımda. Dolayısıyla, filmde vurguladığımız yumuşacık geçişin esasında hikâyeyi dinamitleyen bir tercih olduğunu belirtmeli.

Nedir yanlışın sebebi?

Sıralardaki Heyecan (1976)

Burada senaryonun iki başlılığı, yani hem Fuat Özlüer‘in hem de Erdoğan Tünaş‘ın senaryoyu yazması büyük payın ta kendisi. İnandırıcık sorunlarına rağmen (yaşça büyük ve sakallı öğrenciler, öğretmenin yanında kağıt oynanması vb.) iyi bir sınıf yaratılmış, Kayhan Yıldızoğlu, Cevat Kurtuluş, Mürüvvet Sim, Turgut Boralı gibi dört dörtlük sanatçıları öğretmen kompozisyonunda rollerine asılmış görüyoruz, neden ana karakterlerin aşkını zamana yayılmış sorunlarla gölgeliyorsunuz ki? İkilinin aşkını sınıftan, daha doğrusu öğrenci gömleğinden çıkarmadan görseydik keşke. İlk bir saatin sonlarına doğru bütün sınıfın malum an nedeniyle armağanlar sunduğu sahneyle (öyle ki filmin en iyi çekilmiş sahnesi ve Gülşen Bubikoğlu‘nun mimikleri insanı büyüleyecek cinste) filmi kafamda bitirdiğimi söylemeliyim. Sonrasında yaşanan bir çırpıda akan hadiseler silsilesinin gözümde zerre önemi yok!

Çünkü benzerlerini aynı yapım şirketinin filmlerinde seyretmiştim. Peki ya filmin müspet yanları ? Bir numaraya Bülent Ersoy‘un olağanüstü müzikal performansını koymalı. Üç sahnede sırasıyla Saçların Tarumar, Neden Saçların Beyazlamış ve Sıralardaki Heyecan parçalarını kalbimize hançer gibi saplayarak okuyan Bülent Ersoy‘un şarkıcılığı oyunculuğunu solluyor. Gerçi hakkını verelim, filmde yakışıklılığıyla dikkat çeken Ersoy, oyun yönünden de başarılı. Erhan Yazıcıoğlu dublajı biraz oyunculuğundan götürmesine rağmen bunu söyleyebilirim. Gülşen Bubikoğlu da insanı büyüleyen güzelliğini, ölçülü ve dengeleyici oyunculuk anlayışıyla tamamlıyor. Üstte dillendirdiğim sahnedeki mimiklerini siz sevgili Sinematik Yeşilçam okuyucuları da görsün diye yazıma iliştireceğim 🙂

Haydar Dümen‘in cinsellik kitaplarından Erler Film‘in karakter oyuncularının adeta onore edildiği finaline, dünya çapında markaların isimlerinin zikredilmesiden Birtane Güngör‘ün tatlılığına ve dans edişine dek başka başka leziz öğelerin de bulunduğu Sıralardaki Heyecan, ilk bir saati ve Bülent Ersoy‘un eşsiz sahne performansı için dahi görülmeli. Oyuncu kadrosunda saydığımız isimler harici Hulusi Kentmen, Sami Hazinses, Baykal Kent, Ajlan Aktuğ, Hamit Has, Feridun Çölgeçen, kısa bir an da olsa Hüseyin Kaşif (hakim değil, öğretmen rolünde), İlham Hemşeri, Saadet Gürses, Binnaz Ergin, Zeki Sezer, Toygun Ateş de var.

Sıralardaki Heyecan (1976)

Dublaj kadrosunda Erhan Yazıcıoğlu‘nun yanında ses verenler Tijen Par (Gülşen Bubikoğlu), Şener Şen (Şemsi İnkaya), Dinçer Çekmez (Bülent Avcı), Toron Karacaoğlu (Kayhan Yıldızoğlu ve Zeki Sezer), Mücap Ofluoğlu (Cevat Kurtuluş), Rıza Tüzün (Hulusi Kentmen), Kamran Usluer (Turgut Boralı), Ayşin Atav (Birtane Güngör), Zafer Önen (Hamit Has)

Not : Filmlerini uzun yıllar sonra, yüksek kalitede paylaşan ERLER FİLM‘e teşekkür ederim.

Bülent Ersoy ve Gülşen Bubikoğlu'nun başrolünü paylaştığı Sıralardaki Heyecan (1976) filmi

Kaynak : www.sinematurk.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir