Pilot: Kemal Sunal’a kalp masajı yapamadık

Kemal Sunal hiç birimizin beklemediği anda çok üzücü bir olayla aramızdan ayrıldı. Kemal Sunal Balalayka film çekimi için Trabzon`a giderken uçakta geçirdiği kalp krizi sonucu 3 Temmuz 2000 tarihinde yaşamını yitirmişti. Biz de internetin derinliklerinde 4 temmuz 2000 tarihli bir habere rastladık ntv arşivinde. O yıllarda çok tartışılmış bir olaydı bizde haberi sitemize ekliyoruz:

Kemal Sunal

Ünlü sanatçı Kemal Sunal’ın kalp krizi geçirdiği THY’nin Trabzon seferini yapan “Diyarbakır” uçağının Kaptan Pilotu Murat Yüksel, olay kendisine aktarıldığı anda uçağı park yerine çektiğini belirterek, “Zaten park yerinden 20 metre kadar ayrılmıştık. Tekrar döndüm ve akabinde gecikmeksizin ilgili frekanslardan ambulans istedim” dedi. 

SAĞLIK EKİBİ 12 DAKİKA SONRA GELDİ
       Trabzon’dan tekrar İstanbul’a dönen uçağın Kaptan Pilotu Murat Yüksel, Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen basın toplantısında, uçağın 113 numaralı park alanından yolcularını aldıktan sonra harekete geçtiğini belirtti. Yüksel, “Uçağımızın bir motoru çalışmaya başlamıştı. İkinci motoru çalıştırmadan olay bize aktarıldığı için gerekli müdahaleyi kaptan olarak yapmak gereği duydum. Uçağı tekrar park yerine çektim. Zaten park yerinden 20 metre kadar ayrılmıştık. Tekrar döndüm ve akabinde gecikmeksizin ilgili frekanslardan ambulans istedim” diye konuştu. Uçağın durmasının ardından tekrar arka bölüme geçtiğini anlatan Kaptan Pilot Yüksel, şunları söyledi: “Bulunduğu yerde yakası açıktı, koltuğu geriye doğru yatırılmıştı. Kemal beyi bulunduğu yerden kaldırtıp yere yatırılmasını istedim. Arkadaşlarım ensesine yastık koydular. Oksijen tüpü benden evvel bağlanmıştı. Ancak, hareket olarak canlılık ben göremediğim için doktor ve ambulans gelinceye kadarki dönemde, tıbbi ilk yardımı kendilerine yapmaya gayret ettik. Bu işlem esnasında, dilinin damağını kapattığını teşhis edince, ben de dilini bastırmak suretiyle damağından ayırdım. Diğer bir kabin memuru arkadaşımdan bu şekilde tutmasını istedim. Daha sonra kaburgaların sağ ve solundan baskı yapacak şekilde nefes almasına gayret gösterdim. Arada geçen zaman itibariyle gerekli müdahaleyi yaptık.”

 Kaptan Yüksel, sağlık ekibinin uçağın tekrar park edilmesinden 12 dakika sonra geldiğini belirterek, “İlgili sağlık ekibi tekrar park edişimizden 12 dakika kadar sonra gelip müdahalede bulundu. Müteakiben DHMİ’nin ambulansı ve doktoru da geldi” dedi.

“ÇOK NEŞELİYDİ”
       Uçağın Kabin Amiri Dilek Demirel de uçağa ilk gelen yolculardan birinin Kemal Sunal olduğunu anlatarak, “Kendisine (Günaydın, ne için gidiyorsunuz?) diye sorduğumda (Çekime gidiyoruz. Batum’a gideceğiz, ekibimizle beraberiz) dedi. Son derece neşeliydi. (Ne kadar sürer) diye sordu bana, (1 saat 40 dakika sürmesi lazım) diye söyledim. Yerine geçti” diye konuştu. Kemal Sunal’ın, asıl koltuğunun 1-D olduğunu ancak, 4-D numaralı koltuğa oturduğunu belirten Demirel, şunları anlattı: “Grup halinde oldukları için hepsi karışık şekilde oturdular, neşelilerdi. Bir bardak su rica etti, onu içti. Gazete okumaya başladı. O sırada kapıyı kapattık. Tam harekete başladığımız sırada, elinde gazete olduğu halde başı yan tarafa düştü yavaşça. Hatta arkadaşımız şaka yaptığını zannetmiş. Çünkü son derece neşeli, doğaldı. Durumunda bir anormallik söz konusu değildi. Derhal ön tarafa koşup kaptana haber verdim. (Kemal Sunal baygınlık geçiriyor) dedim. Hemen anons yaptım. (Uçakta doktor var mı) diye. Ancak doktor yoktu.” Demirel, Sunal’ın durumuna baktığında iyi olmadığını gözlemlediği için tekrar kokpite gittiğini ve uçağı durdurularak bir ambulans çağırılmasını teklif ettiğini ifade ederek, “Uçak henüz piste çıkmamıştı, geri döndük. 2 dakika içinde kaptanımız yanımıza geldi. O gelene kadar gerekli müdahalelere yapmaya çalıştık. Havalandırmalar açıldı, boynunu açtık. Yanında oğlu vardı, o derhal nefes vermeye çalıştı” diye konuştu.

12 DAKİKA GEÇ DEĞİL Mİ?
       Daha sonra soruları cevaplandıran Kaptan Pilot Murat Yüksel, uçağın neden sağlık şefliğinin bulunduğu A Kapısı tarafındaki bir park alanına değil de 113 numaralı park alanına çekildiğinin sorulması üzerine, “Park yerinden 20 metre kadar ayrılmıştık. İkinci motoru çalıştırmamıştık” dedi. “Olay yerine sağlık ekibinin 12 dakikada gelmesinin uzun bir süre olduğunun” hatırlatılması üzerine Yüksel, “Bu konuda tıbbi deneyimimiz yok. 12 dakikanın yeterli olup olmadığı konusunda cevap veremeyeceğim” diye konuştu.
       Kaptan Yüksel, olay yerine ilk gelen ekibin kim olduğunun ve doktor olup olmadığına ilişkin soruya karşılık da, “İlk gelen ekip Medline ekibiydi. İlgililerin doktor olup olmadığını sorgulama durumum söz konusu değil. Bunlar her zaman yolcularımıza hizmet verir. Medline’nin sorumlu ekibi müdahale ettiler. Ancak onların kariyeri konusunda bilgi sahibi değilim” dedi. Murat Yüksel, uçağın hareketiyle ilgili de, “Saat 07. 32 kapının kapanışı, saat 07. 33 ilk motorun çalışmaya başlaması. Saat 07. 35 kabin amirinin bana Kemal beyin rahatsızlığını bildirmesi. Saat 07. 36 uçağı durdurarak benim kabine geçip yardım etmem” diye konuştu.

,İLK DAKİKALARDA KALP MASAJI YAPILMADI
       “Kalp masajı yaptınız mı?” sorusuna karşılık Kaptan Yüksel, şunları söyledi: “Çeşitli zamanlarda mesleğim dolayısıyla birçok müdahalelerde bulundum. Ancak kalp masajı yapma yetkim olmadığını bilhassa burada vurgulamak istiyorum. Bu bir profesyonel eğitim gerektirir. Yapamazdım. Kesinlikle kalp masajı yapmam söz konusu değil. Nabız kontrolü için hassas cihazlar lazım. Olayın ilk müdahalesi söz konusu olduğu için oturur vaziyetten yatar vaziyete geçirilip müdahale edilir. Bu aşamada ancak uzman kişiler gerçek manada nabız ve nefes alıp almadığı konusunu teşhis edebilir. Ben sağından ve solundan baskı yaparak rahatlatmaya çalıştım.”

     Kaptan Yüksel, uçağa gelen Medline ve DHMİ sağlık ekibi tarafından Kemal Sunal’ın sağlık durumu konusunda hiçbir bilgi verilmediğini ifade ederek, müdahalenin kabin içerisinde yapıldığını kaydetti. Murat Yüksel, Kemal Sunal’ın sağlık ekibi uçağa gelmesinden yaklaşık 35 dakika sonra uçaktan indirildiğini de ifade etti. DHMİ Sağlık Şefliği’nden kendilerine ihbarın 07. 50’de geldiğinin bildirildiğinin hatırlatılması üzerine Kaptan Yüksel, şöyle konuştu: “Benim ilgili, sorumlu olduğum makam ve mercilere ulaşabileceğim frekanslar var. Onlar kanalıyla müteakip defalar ben içerideyken diğer kaptanımız tarafından ikaz edilmiştir. Bu konuda hiçbir endişeye gerek yok. Kuleye motor çalıştırmayı iptal ettiğimizi, tekrar park yerine döneceğimizi söyler söylemez ilgili yerlerden doktor ve ambulans istendi.” Kabin Amiri Dilek Demirel, Kemal Sunal’ın oğlu Ali Sunal’ın babasının hasta olup olmadığına ilişkin birşey söylemediğini bildirdi. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir