Cemalen nokta kom röportajlarına devam ediyor!

Cemalen

Aralık 2017’de Sinematik Yeşilçam yazarı Cemal Berktaş tarafından “Fiilde erimiş fikir…” sloganıyla yola çıkan kültür ve toplum sitesi “cemalen.com” röportajlarına devam ediyor…

Cemalen’de Cemal Berktaş’a ait olan şiir ve fikir denemelerinin yanında Berktaş’ın alanında kıymet verdiği kişilerle gerçekleştirdiği röportajlar ve derlediği iktibaslar da yer alıyor.

Sinematik Yeşilçam olarak Cemalen’de yer alan kıymetli röportajlardan ilginizi çekecek bölümleri paylaşma kararı aldık…

https://www.instagram.com/cemalen

Son dönemin en popüler sosyal medya platformu instagramdan da takip edebileceğiniz sitedeki ilginç söyleşiler / röportajlardan paylaşacağımız kısımlar şunlar:

Bir Berat Zarifoğlu Söyleşisi

“Cahit Bey’e malumunuz Buzdağı’nın şairi deniliyor ve bazı şiirleri gerçekten anlaşılamıyor. İnsani olarak siz onun ruh halini anlıyabiliyor muydunuz?

Çok kibar. Lafıyla hareketi bir olan bir insan. Merhametli ve çok anlayışlıydı. Az konuşurdu. Açıkcası ben yazılarıyla, duygularını daha iyi anlardım. Yazılarıyla hissettiklerini daha çok belli ederdi Cahit Bey. Ayrıca çok hassas biriydi. Bir gün bana : ”Berat Hanım komşuya sorar mısın, daktilo sesi onlara geliyor mu? ” demişti. Böyle duyarlı biriydi.”

Bir Osman Cavcı Söyleşisi

“Şener Şen ile Muhsin Bey filminde Kemal Sunal ile Yoksul filminde beraber rol aldınız. Bu iki oyuncuda gözlemlediğiniz şeyler nelerdi?

Şener Şen ile Hababam Sınıfı Müzakili‘nde tanıştık. Oynadık…Muhteşem yetenekli komedyen… Sonra “Muhsin Bey” filminde Yavuz Turgul beraber oynattı. Yavuz Turgul da Arzu film ekibinden. Aynı ekol…Kemal Sunal ile çok küçük ama sembolik bir şeyde yer aldım… Mesafeli biriydi. Ama o da aynı ekoldan olduğundan beni aratmış. Görüyormuş… Filmin sonunda Kemal Sunalı’n yerine çaycı çırağı geliyorum. Film başladığı gibi bitiyor… Sembolik bir roldü. Yönetmen Zeki Öktensordu.”Bu çocuk mu?” diye. Kemal abi kafa salladı…”Evet” gibi.”

Bir Ahmet Yenilmez Söyleşisi

“Muhsin Yazıcıoğlu suikastini ele alan bir film ve biyografik belgesel çektiniz. Anadolu’yu mayalayan insanları anlatan tiyatro oyunları oynuyorsunuz ve bu uğurda diyar diyar usanmadan geziyorsunuz. Sizi bu yola sürükleyen sebepler nelerdir?

Derdim… Akif’e sormuşlar: Sen şair misin, sanatçı mısın? Akif, bilmiyorum demiş. Benim insanımın karnı aç, baldırı çıplak… Benim bir derdim var onu anlatıyorum. Keşke benim anlattığım açıdan anlatan başka birileri de olsa… Zor iş çünkü. Sağlık problemlerim de var. Ama mutluyum yani. Ben kendi derdimi söylüyorum. Dinleyen varsa ve oluyorsa; ortak bir dertte de buluşuyorsak bu tabiki beni tatmin ediyor.”

Bir Adnan Karabacak Söyleşisi

“Seyirciler sizi daha çok Kemal Sunal ile oynadığınız filmlerden tanıyor… Nasıl bir insandı Kemal Sunal? Sizde nasıl tesirler bıraktı?

Kemal Sunal ile Yeşilçam Sokağı’nda karşılaşalım diye hep beklerdim kendisini. Hiç ayrılmazdım. Tam 24 saat dile kolay! Askere gitmeden evvel onu yakalayıp nezarete atmışlardı. Gittim karakolun kapısında bekledim rahmetliyi… Çok severdim. Onunla Umudumuz Şaban ve Gerzek Şaban filmlerinde de rol aldım. Zekeriyaköy’de çekildi o filmler… Set aralarında çay içerdik, sohbet ederdik. Çok güzel zamanlardı.”

Bir Destan Hakan Söyleşisi

“Cemil Özeren’i özlüyor musunuz? Ayrıca aranızda geçen unutamadığınız bir hatıradan bahsedebilir misiniz?

Cemil Özeren‘i tanıyıpta sevmemek, özlememek mümkün değil… Hatta Erhan Güleryüz ile birlikte Cemil’i anmadığımız gün yok. Bizim canımızdan can koptu… Cemil ile birçok hatıramız var tabiiki… Bir tanesini anlatayım. Stüdyoda albüm kayıtları sırasında birden fenalaştım ve soluğu bir hastanenin acilinde aldık. Tedavi için beni hemen yatırdılar. Çok özel güçleri olduğuna inanan Cemilim doktorun tedavi etmesine bir türlü izin vermiyordu. Serum takalım diyor, Cemil: Asla olmaz! diyerek itiraz ediyor.  İğne yapalım diyor, Cemil yine: Olmaaazz! diyerek izin vermiyor. Ben bu arada ağrılarla kıvranıyorum. En sonunda Cemil: Ben ellerimle iyileştireceğim Hakan’ı deyince doktor cinnete beş kala ikimizi de hastaneden kovmuştu. Ben acılar içinde başka bir hastaneye Cemil’siz gitmek zorunda kalmıştım. Tabii iyileştikten sonra çok gülmüştük doktorun çıldırmasına… Bu arada elbette Cemil’in özel güçleri yoktu. Sadece çok iyi bir kalbi vardı.”

Bir Utku Uluer Söyleşisi

“Utku Uluer olarak Yeşilçam kıvamında ve samimiyetinde bir film çekmek ister misiniz? Yazdığınız senaryolar var mı?

Sinema sever olarak kafamızda çeşit çeşit senaryolar vardır ama bu işi ehli yapmalı. Yeşilçam kıvamı veya samimiyeti noktası bana çok kalıp geliyor. Böyle bir duruma inanmıyorum Natuk Baytan ayrıdır, Osman Seden ayrıdır, Yılmaz Atadeniz ayrıdır Yılmaz Güney ayrıdır. Burada bir genelleme yapmak bence doğru değil. Yeni çekilecek Herşey Çok Güzel Olacak gibi bir filmin yapım kadrosunda veya polisiye aksiyon filmin kamera arkasında yer almak isterim.Bana imkanlar verilse bir bilim kurgu filmi çekmek isterim… Yeşilçam samimiyetinden kastınız imkansızlıklara rağmen film çekmek ise bilimkurgu filminde deneme yanılma yapabilirim…”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir