Muhittin Böcek’e Açık Mektup!

Modern Zamanlar Sinema Dergisi‘nden Muhittin Böcek’e Açık Mektup!

Sayın Başkan;
Son yerel seçim sonuçlarının henüz belli olduğu saatlerde, sosyal medya hesaplarından “Hoşgeldin Altın Portakal, Yaşasın Ulusal Sinema!” paylaşımında bulunan Antalya merkezli bir sinema platformunun üyeleriyiz. Seçim kampanyanız boyunca festivalin geri döneceğini müjdelemeniz, binlerce Antalyalı ve sinema kamuoyu gibi bizleri de mutlu etmişti. Sizi 7 Mayıs 2019 tarihinde ziyaret edip görüşlerimizi paylaşmış; sektörün, sansüre tavır koyan kurumlarıyla dayanışarak, Altın Portakal’ın yeniden Antalya merkezli bir kimliğe bürünmesini talep etmiştik.

Son yıllarda yaşananlar anımsandığında, bu talebin son derece haklı bir gerekçesi vardı. Önceki dönemin yönetimi, ilk icraat olarak festivale tam 19 yıl hizmet veren AKSAV’ı (Antalya Kültür Sanat Vakfı) işlevsiz bırakmış; şenliği, “profesyonel organizatörlere” teslim etmişti. Bu dönemde neler yaşandığını hatırlayacağınızı ümit ediyoruz.

Sayın Başkan;
Bugün; temelleri 2014 yılında atılan sansür, yasaklama ve ortadan kaldırma sürecinin mimarlarından olan iki isme yeni dönem festivallerinde “danışman” olarak görev verdiğinizi şaşkınlıkla öğrenmiş bulunuyoruz. Bilinmesini isteriz ki; bizlerin, yakın geçmişte sansürü protesto eden sinema kamuoyuna, “50 yıllık festival, portakal kadar aklı olmayanlara harcatılmamalı” diye seslenen, “festivali yok etmek mi istiyorsunuz?” diye içerleyen isimlerle kişisel bir sorunumuz yoktur. İtirazımız, ahlâki ve sinemasal nedenlere dayanmaktadır.

Ancak bu isimlere gösterdiğiniz hoşgörünün onda birini; geçmişte, onca zorluğa karşın başarılı Altın Portakal’lara imza atan ve bir gecede işlerinden edilen Antalyalı sinema emekçilerine ve sansüre boyun eğmeyen sinema kamuoyuna da göstermenizi, festivale ilişkin geniş kesimlerin görüşlerini dinlemenizi dileriz. Çünkü biliyoruz ki, düşüncelerimizde yalnız değiliz!

Bizler;
* Reyan Tuvi’nin “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek”i başta olmak üzere, geçmiş dönemde sansürlenen tüm filmlere festivalde yer verilmesini,

* Kısa Film ve Belgesel yarışmalarının yeniden Altın Portakal bünyesine alınmasını,

* Yok edilen Ulusal Uzun Metraj Film kategorisinin devam etmesi dışında, şenliğe “sürgünde” sahip çıkan Kaan Müjdeci ve arkadaşlarının “Ulusal Yarışma”sında ödüle değer bulunan tüm filmlerin ya da isimlerin özel bir etkinlikte Antalya halkıyla buluşmasını,

* Sektör temsilcilerinin bir araya getirilerek, artık geride kaldığını ümit ettiğimiz karanlık süreci masaya yatıracakları, yeni kararlar alacakları demokratik platformlar oluşturulmasını,

* Festivalle ilgili tüm işleyişin ve ekonomik sürecin kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşılmasını,

* Halk katılımının yalnızca kortej ve açılış / ödül gecelerinde değil, film gösterimleri, söyleşi vb etkinliklerde de sağlanmasını; bilet ve diğer etkinlik fiyatlarının mümkünse ücretsiz ya da makul olması konusunda çalışmalar yapılmasını

Ve bütün bunların nitelikleri ve duruşları tartışılmayacak “danışmanların” rehberliğinde yapılmasını talep ediyoruz.

Sayın Başkan;
Burada yaptığımız tüm uyarıları, kültür ve sanat danışmanınıza ilettiğimizi; kendisinden gelen talep doğrultusunda 9 Mayıs ve 10 Haziran 2019 tarihlerinde “festival takvimi”yle ilgili hazırladığımız belgeleri kendisiyle paylaştığımızı hatırlatmak isteriz. Antalya’nın sinema platformu olarak, bundan sonraki süreçte de Altın Portakal‘ımızın yanında yer alacağız.

Bizler, gelinen noktada, “katılım olmadan atılım olmaz” sözlerinizi hatırlatıyor, şenliği ruhuna yakışır; katılımcı, yasaklamalara karşı özgür sinemanın yanında duran bir anlayışla yeniden inşa etmenin tarihî bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz.

Kaleme aldığımız tüm görüş ve düşüncelerimizin takipçisi olacağımızı vurgular, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir