EKREM GÖKKAYA//İNKUM
Ekrem abiyle yakinen tanışmam ve dost olmam yaklaşık üç yıl önce başladı, fakat tabii onu uzun yıllardır Türk sinemasından biliyordum. Ben sinemada starların ön plana çıkarılmasına karşı biriyimdir senaryo belki starların etrafında yoğunlaşıyor olabilir ama yan karakterler ve yardımcı oyuncuların olmadığı bir film düşünemiyorum. Lokomotifle vagon lar gibidir star ve yardımcı karakterler. Yükü vagonlar yüklenir lokomotif çeker..
Ekrem Gökkaya da bir çok filmde yardımcı karakter rollerin üstesinden gelmiş sinemanın yükünü sırtlamış, oyuncu prodüksiyon amiri ve yapım yönetmeni olarak emek vermiş bir ustaydı. Onunla sık sık görüşüyor, Yeşilçam Sevdalıları gurubunda paylaşımlar yapıyor bazı anılarını yayınlıyordum. Uzun zamandır Bartın‘da yazları ise İnkum‘da ki yazlığın da yaşıyordu. Beni davet etmişti ve gitmek için fırsat kolluyordum. Grup adına yapmayı düşündüğüm plaket projesi bunun için beklediğim zaman dı.
Velhasıl uzun yolculuklarda rahatsız olan Ekrem abiyi İstanbul’a kadar yormamak ve onu ziyaret etmek için plaketi benim götürmemin doğru olacağına karar verdim. Gereken hazırlıkları yaptım biletimi alıp yola çıktım, elimde ona ulaşmak için iki ipucu vardı: Ekrem Gökkaya ve İnkum
Aslına bakarsanız anladım ki Barış Manço 81300 Moda gibiydi durum yani Ekrem abiye ulaşmak çok kolaydı. İnkuma gittiğinizde her hangi birine Ekrem Gökkaya’nın evini sormanız yeterliydi. Önce Bartın’a indim ve sonra İnkuma giden araçlardan birine binip Ekrem Gökkaya’nınevine en yakın yerde ineceğimi söyledim.
Aynen yazdığım gibi oldu zaten, indiğimde şöyle bir etrafıma baktım 3 kilometre uzunluğunda harika bir kumsalı olan etrafında kampingler yazlık evler ve cafelerle dükkanların olduğu bir sahil kasabasıydı galiba denizi biraz akıntılı ve gel gitleri çoktu usta yüzücülerin bile çok dikkat etmesi gereken bir denizdi. Saat 11:00 civarıydı birazda acaba erken mi diye çekinerek bir esnafa Ekrem abinin evini sordum meğerse zaten sokağın başındaymışım. Evi tarif etti, bahçe kapısına geldiğimde kimse yokmu diye seslendim.
Ekrem abinin zarif eşi Alev hanım güleryüzle karşılayıp bahçeye aldı birçok çiçek ve birkaç meyve ağacının olduğu bahçe içindeki iki katlı bir evdi burası biraz sohbetin ardından üst kattaki Ekrem abiyi çağırmaya gitti. Ekrem abiyle birbirini uzun yıllardır tanıyan iki eski dost gibi sarılarak selamladım. Hemen koyu bir sohbete daldık, bu arada Alev hanım bize mükellef bir sabah kahvaltısı hazırlıyordu. Sohbetimiz kahvaltı boyunca sürdü eski hatıralarından dostlarından konuştuk. Hazırladığı kitabın taslaklarını gösterdi.
Uzunca bir süre kitaptan konuştuk. o kadar çok anı ve yazılması gereken şey vardı ki iki üç kitap çıkardı bunlardan. Anılarını yazarken tek yardımcısı eşi Alev hanım dı. Sanıyorum ki kitap bittiğinde harika hikayeleri ve anıları okuma şansına ulaşacağız.
Ekrem abiye yanımda getirdiğim teşekkür beratı ve anı plaketini takdim ettim,bir kaç poz resim çektik. Aynı gün İstanbula dönmem gerektiği için vedalaşıp ayrıldım. Ekrem Gökkaya Türk Sineması nın altın yılların da Yeşilçama uzun yıllar hizmet etmiş bir ustaydı,onun tek başına yaptığı bir kaç işi şimdi setler de en az on kişi yapıyor. Bütün emekleri için bir kez daha sonsuz teşekkürler…
Halit çevirgen 2013
