HALİT ÇEVİRGEN – YEŞİLÇAM DUAYENLERİNE BİR TEŞEKKÜR…

Yaklaşık üç yıl önce “yeşilçam sevdalıları” grubunu kurduğumda facebookta önde gelen 2-3 gruptan biri olmuştuk. Misyonumuzu daha çok 1960-80 arasındaki türk filmleri oyuncuları yönetmenleri, senaristleri teknik kadrosuyla hatırlatmak tanıtmak filmlerden kareler afişler lobilerve emektarlanın fotoğraflarını yayınlamak, şimdi aramızda olmayan ustaları yad etmek ve anmak diye belirlemiştik. Bizim için yeşilçam sadece starların ön plana çıktığı bir platform değildi.

Set işçisinden yönetmenine kadar oyuncusundan makyözüne kurgu montaj dublaj afiş tasarım hatta işletme ve sinema salonlarıyla seyircisine varana kadar bir bütündü. Starların yanı sıra filmde emek veren yardımcı karakterler de en az o kadar önemliydi çekim esnasında yaşanan hatıraları duyduğumuz kadar yansıtmak biografi çalışmaları yapmak araştırmak ve en doğru kaynaktan faydalanıp en az hatayla yansıtmak öncelikli kuralımızdı. Grupta en çok önemsediğimiz şey ciddiyet olmalı yeşilçamı ilgilendirmeyen paylaşımlara yer vermemeli kontrol altında tutmalıydık. müzik videoları, reklam ve ideolojik siyasi söylemlere engel olmalıydık. Konu sadece Türk sineması olmalı paylaşım ve yorumları bu doğrultuda yapmalıydık. Fraklı yapılan paylaşımalrı sevsekte maalesef üzülerek eliyor yayınlamıyorduk. Hatta bir kaç arkadaşımızı bu yüzden gücendirmiştik ama çoğunluk prensiplerimizi kavramış bize kolaylık sağlıyorlardı neyseki.

Zamanla facebookta gruplar çıktı ve alternatiflerimiz çoğaldı yeni yeni gruplar birbiri ardına kurulmaya başlandı. Aslında bir çoğu bizden ayrılan arkadaşlarındı ve üyelerin çoğu da bizim gruptan aktarmaydılar. Bu konuda mütevazi olamayacağız çünkü Yeşilçam Sevdalıları en sağlam duran ciddi ilkeli ve geniş düşünen guruplar içindedir. Maalesef sakınan göze çöp batar misali grubumuzu iki kere yenilemek zorunda kaldık. Toplam üye sayısı altı binlere ulaşmışken yenileme dönemlerinde eski üyeleri yeniden toparlamakta zorlandık. Yinede üye sayımızı günden güne artırmaya devam ediyoruz.

Türk sinemasının altın yılları sayılan 60 – 80 yılları arası çekilen filmler ilgi alanımızdı diye yazmıştım yukarıda. Bu bizim için çok zengin bir maden gibiydi. Çok büyük sanatçılar ustalar gelip geçmiş binlerce film üretmişlerdi uçsuz bucaksız bir derya idi yeşilçamın o yılları. Zaten ondan sonraki Yeşilçam eski Yeşilçam değildi. Bu eserleri bize sağlayan emektarlara grup olarak bir teşekkür borçlu olduğumuzu düşündük ve bir anı plaketi vermek için çalışma başlattık. Bir liste hazırladık fakat teşekkür etmemiz gereken o kadar çok duayen vardı ki biraz acemiliğimizden birazda acelemizden olmalı unuttuklarımız oldu daha doğrusu sonradan hatırladık ama bir anda çok fazla kişiye vermenin de anlamı olmayacağını düşündük…

Bu daha bir başlangıç olduğu için bir sonraki organizasyonda onların da yerini şimdiden ayırttık. Tabi herşey teoride olduğu gibi kolay gelişmiyor. Belirnenen listedeki duayenleri aramadan önce içimde bir sıkıntı vardı, bu sanatçılar yıllarını Türk sinemasına vermiş büyük isimlerdi bizim bu organizasyonumuz onlar için bir anlam taşımayabilirdi

Sonuçta biz bir kurum değildik dernek yada festival komiteside olmadığıza göre bu mütevazi proje onlara ne kadar cazip gelebilirdi?

Yoğun bir medya ilgisi onlarca kamera patlayan flaşlar da yoktu acaba nasıl karşılayacaklardı davetimizi?

Bu düşüncelerle ustalara ulaşıp davetimi yaptım, çok sevindirici geriye dönüşler oldu özellikle bu organizasyonu sinemaya ilgi duyan amatör birisinin yapıyor olması onları daha çok ilgilendirmişti. Plaketlerin ve teşekkür beratlarının hazırlanmasının ardından mekan araştırmasına başladım ,haliç kıyısında harika İstanbul manzaralı mütevazi fakat kaliteli bir mekan olan İBB bünyesindeki Kasımpaşa tesislerine karar verdim. Beyoğlu belediyesi kültür ve sosyal işler müdürlüğüne gidip konuyu anlattım ve organizasyon için yardım rica ettim ve olumlu yanıt aldım…

Artık her şey tamamdı ve15 ağustos ta alacağımız yemeğin ardından teşekkür ve anı plaketlerini verecektim..belirlenen gün yaklaştıkça benim heyecanım ve stresim tavan yapmıştı fotoğraf ve görüntü kaydı için bir kameraman ve fotoğrafçı arkadaşımla konuşup anlaştım. Bu güzel olayı belgelemeliydim beni için adeta bir referans olacaktı bu organizasyon ve yüzümün akıyla çıkmalıydım. Son üç gün hemen hemen hiç uyumadım merak heyecan ve stresim olağanüstüydü. Nihayet 15 ağustos geldi. Sabah erkenden plaket ve beratları almak için dernek ofisine gittim son kontrolleri yaptım plaketler dosya kabı içinde teşekkür beratları büyük zarflar ve kağıt çantalar tamamdı. Bizim törenimizin saati 14:00 de idi bir arkadaşımla tesise gittik bizden önce bir başka organizasyon vardı, saat 13:15′te salon bize geçti. Yeniden toparlanıp hazırlanan salonun plaketlerin ve beratların dizilmesini tamamladım işte en heyecanlı an için ve gelecek konuklarımı karşılamak için kapı önüne çıktım.

Evet işte biri geliyordu elinde çantası şık kıyafetiylesaçları ve sakalı beyazlamasına rağmen hala yakışıklı ve dik duruşuyla türk sinemasının Zagor‘u Levent Çakır‘dı gelen büyük heyecanla karşıladım sarıldık hemen tesisin bahçesine aldım kısa bir sohbetin ardından yeniden kapıya gittim, Erol Tezeren, Turgut Köse, Dündar Aydınlı, sonra yönetmen Temel Gürsu ve zarif eşi Canan Perver ardından dev sanatçı Murat Soydan, allahım ne büyük bir mutluluktu bu, bahçedeki konuklarımı salona davet ettim. Tuğrul Meteer hastanede 1 saat önce doğan torununun sevinci ve telaşıyla geliyordu davetimize…

Ünlü yönetmenimiz Yılmaz Atadeniz‘in gelişi heyecanımı daha da artırdı. Uzaktan gördüğüm duayeni yanına doğru koşarak karşıladım yönetmen yardımcısı Erdoğan Avcı abimiz Ayvalık’tan Erol Tezeren Erdek’ten Temel Gürsu ve Canan Perver Silivri’deki yazlıklarından geliyorlardı. Elinde purosuyla yavaş yavaş gelen ustamız ise akademisyen yönetmen Feyzi Tuna idi, karşıladım ayak üstü karşılıklı güzel sözlerin ardından salona aldım…

Tek tek geliyorlar ben de heyecanla onları kapıda karşılamaya gayret ediyrodum…kapının önünde duran taksiden Türk sinemasının vamp yıldızı Mine Soley indi hala çok güzel ve cazibeliydi saygıyla elinden öperek karşıladım. Salonda eski ustalar birbirleriyle buluşmanın mutluluğunu ben ise onlarla aynı ortamda olmanın heyecanını yaşıyordum. Oyuncu-makyöz Kezban Fıstık hanımefendi oğluyla şeref verdiler. Işık yönetmeni İbrahim Sabuncu, aktör Kamil Sesli yönetmen Engin Temizer ve Aynur Akarsu masadaki yerlerini aldılar. Ben büyük usta rekortmen senarist ve yönetmen Safa Önal gelecekmi acaba diye meraklanırken kapıya bir taksi yanaştı ve DEV adam indi karşıladım elini öptüm sarıldım, birlikte salona girdik. Bütün konuklarda bir tebessüm vardı ne güzel bir tabloydu.

Yemek servisi başladı muhabbetle eski hatıralarını anlatarak süren ve görüntülenen etkinliğimiz beklediğimden daha güzel oluyordu yakınlarda ki film setinden gelen oyuncu ve vücut geliştirme şampiyonu dostum Cengiz Güçlü ve magazin muhabiri-oyuncu Muharrem Erdemir kardeşimin gelişleri ise ayrı bir lezzet oldu.

Yılmaz Atadeniz ve Safa Önal’dan kısa bir konuşma yapmalarını rica ettim kırmadılar önce Yılmaz Bey konuştu ve sözü Safa Önal‘a verdi ardından Murat Soydan, Temel Gürsu, Tuğrul Meteer, Erol Tezeren, Mine Soley ardı ardın kısa konuşmalar yaptılar ben ise duygu yoğunluğu yaşıyordum ve sağolsunlar beni öven sözler söylüyorlar bana hayatımın en güzel dakikalarını yaşatıyorlardı.Bu organizasyonu benim yapıyor olmamın manasını ve manevi değerini anlatıyorlardı.

İyiki böyle bir şeyi düşünüp gerçekleştirmiştim çok mutlu ve kıvançlıydım, herşey kendiliğinden yürüyor birileri bana yardım ediyordu çok samimi ve doğaldı ortam tesisteki diğer insanlar da bu olayı takip ediyor Yeşilçam’ın devlerini beğeniyle izliyorlardı. Nihayet plaket ve beratların verilmesine sıra geldi plaketlerini sırayla alan ustalar övücü güzel sözler söylüyorlar teşekkür ediyorlardı ve finalde toplu çekilen resimlerle noktayı koyduk, konuklarımı kapıya kadar uğurladım beklediğimden daha güzel geçen bu projeden yüzümün akıyla çıkmıştım. Çok güzel hatıraların fotoğraf ve görüntülerin sahibi olmuştum. Seneye yine ustalarla buluşmaya devam etme düşüncesiyle tatlı bir yorgunluk ve rahatlamanın verdiği mutlulukla mekanı terkettim.

Bütün sanatçılarımıza tekrar sonsuz teşekkür ediyorum, aramızdan ayrılmış ustalarımızı saygıyla anıyorum.

İyiki Yeşilçam var.

2013 Ağustos // Halit Çevirgen – Yeşilçam duayenleri teşekkür ve anı plaketi töreni