Adile Naşit – En çok Hafize Ana

 

Adam dünyada hiçbir şeyden zevk almadığı, hiçbir şeye gülemediği şikayetiyle doktora gider. Doktor çeşitli önerilerde bulunur. Fakat adam bunların hepsini denediğini yine de bir sonuç alamadığını söyler. Doktor bu kez şehirde temsiller veren sirke gitmesini ve oradaki palyaçoyu seyretmesini salık verir; “O palyaçoyu seyret, mutlaka neşelenip güleceksin. O’nun dünyada güldüremeyeceği insan yoktur” diyerek. Adamın buna yanıtıysa şöyledir: “Ne diyorsunuz doktor! O bahsettiğiniz palyaço benim.

75 yılında Ses dergisinde Adile Naşit’le ilgili bir haber bu fıkrayla başlıyordu. Haber Darülaceze Çocuk Yurdu’ndaki çocukları ziyaret eden Adile Naşit’in çocuk özlemini ve kimsesiz bir çocuk edinmeyi düşündüğünü söylemesiyle ilgiliydi. Çünkü Adile Naşit çok sevdiği oğlu Ahmet’i 16 yaşında yakalandığı bir hastalık nedeniyle kaybetmişti. İçindeki çocuk özlemi ve acısı hiçbir zaman dinmez. Onun her gece televizyon ekranından masallarıyla büyüttüğü ‘kuzucukları’ bugün yirmili yaşlardalar. Filmlerindeki şen kahkahaları ise bugün yaşayan bütün kuşakların kulaklarında.

Babası Komik Naşit Bey, bizim yetişemediğimiz yıllarda Direklerarası’nda izleyenleri yıllarca nasıl güldürdüyse, Adile Naşit de bizi yıllarca filmlerindeki neşeli karakterleriyle güldürdü, zaman zaman hüzünlendirdi. O fıkra, Adile Naşit’in babası Komik-i Şehir Naşit Bey’i de iyi anlatmaktadır aslında. Ömrünü tiyatroya, insanları güldürmeye adamış ünlü Komik Naşit Bey, son yıllarını yokluklar, yoksulluklar arasında geçirmiştir. Öldüğünde ise yoksulluk ve birikmiş epeyce borcu kalıyor miras olarak, çocukları Selim Naşit ve Adile Naşit’e. Bir de tabii ki sanatı…

16 Haziran 1930 yılında doğan Adile Naşit’in annesi de, dönemin ünlü kanto yıldızlarından Amelya Hanım’dır. Adile Naşit, ailesine katkıda bulunmak için on üç yaşında bir bayrak atölyesinde çalışmak zorunda kalır. O yıllarda tanıştığı Necdet Mahfi Ayral, O’nu Şehir Tiyatrosu’nun çocuk bölümüne aldırır. Tiyatrocu bir ailede, tiyatro ortamına doğan ve çocukluğu Şehzadebaşı’nda, Direklerarası’nda geçen Adile Naşit’in, ömrünün sonuna kadar sürecek sanat yaşamı böyle başlar.

1944 yılıdır; figüran olarak yeraldığı oyunda, bir gün oyunculardan biri hastalanınca onunyerine anne rolünde çıkar sahneye. On dört yaşındadır bu önemli ilk rolünde ve makyajla yaşlandırırlar. Yıllar sonra Muammer Karaca Tiyatrosu’nda “Masif İskemle” adlı oyunu oynuyorlardır. Artık yirmi beş yaşındadır fakat yine yaşlı bir kadını, Gülriz Sururi’nin 65 yaşındaki annesi rolünü oynuyordur. Oyunu izleyen Anadolu Film’in sahibinden film teklifi alır. Ertesi gün görüşmeye gittiğinde kapıyı açan ve “kimi aradınız” diye soran Hüseyin Peyda’ya, “Film için gelmiştim, beni çağırtmışsınız” der. Yanıt “Bir yanlışlık olacak biz sizi değil, oyundaki 65 yaşındaki kadını çağırdık” olur.

Şehir Tiyatrosu’na girdiği günlerde, yaz tatillerinde Halide Pişkin’le tiyatro çalışmaları yaparlar. 1946 yılında Muammer Karaca Tiyatrosu’na girer. “Sahne yaşamındaki gücünü, yeteneğini on altı yıl çalıştığı bu tiyatroda ortaya koyar.” Arada Aziz Basmacı ve Vahi Öz’le tiyatro topluluğu kurup çalışmalar yaparlar. 1950 yılında, tiyatro oyuncusu Ziya Keskiner’le evlenir. 15 Ağustos 1951’de doğan çocukları Ahmet 16 Haziran 1966’da yaşama veda eder. Daha sonra, yıllarca Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosu’nda sürdürür oyunculuğunu Adile Naşit. 1962 yılından 1974 yılına kadar sürer bu çalışma.
1975 yılından itibaren hayatının sonuna kadar sürecek yeni bir perde açılıyordur Adile Naşit’in önünde: Beyaz perde. İlk kez 1947 yılına tanışmıştır aslında sinemayla; Seyfi Havaeri’nin yönettiği, Hadi Ün, Şükriye Atav ve Handan Adalı ile oynadıkları “Yara” filmiyle. Ara verdiği sinemaya, 1970’lerin hemen başında “Beyoğlu Güzeli”, “Canım Kardeşim”, “Oh Olsun” gibi Ertem Eğilmez filmleriyle dönüş yapan Adile Naşit, 1975 yılında on dört filmde oynar. Uğur Dündar ve Hülya Koçyiğit’le oynadıkları “İşte Hayat” (Atıf Yılmaz 1975) filmindeki başarılı oyunu ile Antalya Film Festivali’nde En Başarılı Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazanır.

Asıl çıkışını, yine Ertem Eğilmez filmleri olan “Hababam Sınıfı” (1974) ve “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı” (1975) filmlerindeki Hafize Ana rolüyle ve Ergin Orbey’in yönettiği “Bizim Aile” filmindeki anne rolüyle yapar. Hababam Sınıfı serileri “Hababam Sınıfı Uyanıyor” (1976), “Hababam Sınıfı Tatilde” (1977), “Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor” (1978) ve “Hababam Sınıfı Güle Güle” (1981) ile devam eder. “Bizim Aile” ile başlayan yufka yürekli fedakar anne rolleri “Aile Şerefi” (Orhan Aksoy, 1976), “Gülen Gözler” (Ertem Eğilmez, 1977), “Neşeli Günler” (Orhan Aksoy1978) gibi filmlerle sürer. Ardından Kartal Tibet’in yönettiği “Gırgıriye” ve “Gırgıriye’de Şenlik Var” (1981) gelir.
Bütün bu filmlerde, Münir Özkul’la mükemmel bir ikili oluştururlar. Filmlerdeki diğer rol arkadaşları da sinemanın son çeyrek yüzyılına damgasını vurmuş unutulmaz oyunculardır: Şener Şen, Tarık Akan, Müjde Ar, Ayşen Gruda, Kemal Sunal, Tarık Akan, Halit Akçatepe, Şevket Altuğ

Adile Naşit’in sinema serüveni unutulmaz filmlerdeki unutulmaz rolleriyle devam eder. Bunlardan bazıları: “Hanzo”, “Tosun Paşa”, “Süt Kardeşler”, “Şabanoğlu Şaban”, “Kibar Feyzo”, “Sultan”, “Erkek Güzeli Sefil Bilo”, “Davaro”, “Şaşkın Ördek”, “Namuslu”…
“Hisseli Harikalar Kumpanyası”, “Neşe-i Huhabbet”, “Şen Sazın Bülbülleri” ve “Yedi Kocalı Hürmüz” gibi müzikallerde rol alan Adile Naşit, TRT’de (1981) “Uykudan Önce” adlı programda çok sevdiği minik yavrularına, çocuklara masallar anlatır. “Kuzucuklarım” diye seslendiği ve şen kahkahasıyla teker teker isimlerini sıraladığı çocuklar, onun masallarını dinlemeden uyumaz o günlerde.
Deniz, Zeynep, Barış, Hülya, Cem, Filiz, Tuna, Ayşe… Bütün kuzucuklarının çok sevdiği Adile Teyze, 11 aralık 1987’de ayrılır aramızdan.

Oyuncu olarak yer aldığı filmler
1947: Yara, 1950: Lüküs Hayat, 1957: Kahpe Kurşun, 1959: Abbas Yolcu, 1970: Vur Patlasın Çal Oynasın, 1972: Sev Kardeşim, 1973: Oh Olsun, Canım Kardeşim, 1974: Salak Milyoner, Aç Gözünü Mehmet, Hasret, Yüz Liraya Evlenilmez, Mavi Boncuk, 1975: Gece Kuşu Zehra, Minik Cadı, Ah Nerede, Çapkın Hırsız, Delisin, Hanzo, İşte Hayat, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı, Bitirimler Sınıfı, Şehvet Kurbanı Şevket, Plaj Horozu, Haydi Gençlik Hop Hop, Pembe Panter, Sevgili Halam, Televizyon Çocuğu, Bizim Aile/Merhaba, 1976: Süt Kardeşler, Ne Umduk Ne Bulduk, Gel Barışalım, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Ah Dede Vah Dede, Aile Şerefi, Tosun Paşa, 1977: Hababam Sınıfı Tatilde, Şabanoğlu Şaban, Sakar Şakir, Gülen Gözler, 1978: Kibar Feyzo, Sultan, Neşeli Günler, Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor, 1979: Köşe Kapmaca, N’olacak Şimdi, Vah Başımıza Gelenler, Doktor, Erkek Güzeli Sefil Bilo, Gelinciklerim, 1980: İbişo, Renkli Dünya, Huzurum Kalmadı, Beş Parasız Adam, 1981: Davaro, Gırgıriye, Gırgıriyede Şenlik Var, Şaka Yapma, Bizim Sokak, Hababam Sınıfı Güle Güle, Şabancık, Deliler Koğuşu, 1982: Dolap Beygiri, Talih Kuşu, Görgüsüzler, Buyurun Cümbüşe, Adile Teyze, Şıngırdak Şadiye, 1983: Şaşkın Ördek, 1984: Gırgıriyede Büyük Seçim, Şabaniye, Namuslu, 1985: Şaban Papuçu Yarım, Satmışım Anasını, 1986: Ağa Bacı, Kiralık Ev, Hayroş, Yaygara 86, Kuzucuklarım, Milyarder, 1987: Aile Pansiyonu, Annem

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir