Tozlanmış Hazinelerin Mabedleri ve Fanzinler – MONDOTRASHO

MONDOTRASHOTürkiyede eskici, fanzin ve hatta sahaf denildi mi hala kafalarda soru işaretleri vardır ve genellikle dudak bükülür. Eskinin yakılarak!, yıkılarak veya garip dönüşümlerle değiştirildiği bir ülkede yaşıyoruz. Belli bir yaştaki insanlar için, ki bahsettiğim 30lu yaşlardaki insanlar, çok şey ifade eden yerlerin hızla değiştiği ve kentsel dönüşüm adı altında yapılan garip bir düzenlemeyi yaşıyoruz. Yeniliklerin ve gelişmenin yanında olan herkesin ağzını açık bırakabilen bu dönüşümler hepimizi yoran değişimler. Bir şehrin kültürel mirasını yıkarak onun yerine daha yenisini inşaa etme mantığı büyüyerek devam ediyor. Maalesef bu gibi yaklaşımlar yüzünden Istanbul gibi bir kent Müze fakiri olabiliyor. Bu dönüşüm bir gelişme değil ve giderek vahşileşen bir vandalizm ve istila şeklini alıyor.

Aslında tam da bu noktada karşımıza eskici kültürü çıkıyor. Eski Türk filmlerinin siyah beyaz karelerine mahkum kalan Istanbul‘umuzu filmlerde ve şarkılarda yaşatıyoruz veya en azından yaşatmaya çalışıyoruz. “Yangından ne kurtarırsak şansımıza” diyecek hale geldik maalesef.

Ülkemizde üretim yapabilen ve tavrını koyabilme şansı yakalamış insan sayısı çok fazla değil. Genelikle yapılan güzel birşey taklit edilerek veya ticari kaygılara feda edilerek yok olup gidiyor. Bu nedenle bu yazı dizisinde Istanbulda özellikle eskiciler üzerine yaptığım keşiflerde rastladığım, ismini duyduğum veya benim gibi eskici, nostalji, fanzin, ikinci el ve çizgi roman meraklılarına, hala direnerek üretim yapan sanatçılara ve/veya yaşantısını koleksiyonlara adamış insanlara yer vereceğim.

1347395919mondo-trasho-2

MONDOTRASHO

Istanbul’da 90lı yıllarda Fotokopi Fanzinlerin yeri çok önemlidir. 2/5bz kasetleri ve Gözel mecmuasından daha önce bahsetmiştim. Ancak bu fanzinlerden en önemlilerden birisi MONDO TRASHO idi. Bkz ekşi sözlük: LINK. Ben de fanzinler diye araştırma yaparken ilk olarak mondotrashodan başlamaya karar verdim…


Ziyaret edilmesi şart linkler:

http://mondotrasho-esat.blogspot.com/

http://esat-mondotrasho.blogspot.com/

Bu konuya eğilmişken MONDO TRASHO‘nun emektarlarından Esat’a danışmak ve tozlanmış hazineler üzerine birkaç laf etmek istedim. Oda beni kırmadı sorularımı ve cevapladı.

Esat Başak Kimdir?

27861_1246351810110_1568851974_30523750_6963731_n

Sence sahaf ne demek eskici ne demek? Kavramsal olarak konuyu açabilir miyiz…

istanbul’da geçen zaman anlattığım herşey, kitabı, okumasını, kağıdını, yazarını, basıldığı seneyi, yeri gelince paylaşması bilen insanlardı benim hep ‘sahaf’ diye bilip, görüştüğüm insanlar, abilerim vs.
parayla da pek bir ilişkisi yoktu muhabbetin, vardı elbet ama ‘insancıl’ hallolurdu işler. ‘eskici kültürü’ ile tanışıklığım sokaktan vitrinlerine bakmaktan öte hiç geçmedi,
cankilik muhabbetinde kurmalı oyuncaklarımı falan satmak için girdiğim garip yerler olarak hatırlıyorum,hatırlarım. izmir’in garip sahaflarını (çoğu ingilizce öyle çok kitap vardı ki)
saygıyla selamlıyorum ama özellikle beyoğlu-narmanlı han’ı ve deniz’i.

esat-defters 644Eskiciler 80lerde ve 90larda ne durumdaydı? Bugün eskisi gibi takip edebiliyor musun?

daha pahalılar artık, bit pazarları var ama inadına.

Fanzini çıkartırken hangi kaynaklardan faydalanıyordunuz?

HERŞEY’den.şu altı harfin içini milyonlarca kez dolduracak kadar ‘herşey’ den. elimize ne geçerse:)

Yeniden fanzin yapmayı düşünüyor musun yoksa bunu kendini tekrarlamak olarak mı görüyorsun?

başka yöntemler var, on sene önce bloglar akıllarda ve yürürlükte miydi? söyleyecek bişey olduktan sonra araç bulmaya kalmaz iş:)
arada yapıyorum ‘fanzin’ ya da altay öktem türkçesiyle ‘betik!’ -aklımızıkurcalayansorular-a
‘tekrarlamak’ üzerine cevabı görsel vermek istedim, aşağıdadır, sağol 🙂

 

27861_1246350890087_1568851974_30523749_6525144_n

Özellikle koleksiyonunu yaptığın birşeyler var mı?
Eski bir dergiyi nasıl saklarsın, kesip biçmek için aynı dergiden iki nüsha aldığın oldu mu?

birlikte yaşadığım,sevdiğim şeyler var ama yok biriktirdiğim birşey.mondo’ların orijinalleri bile bir arkadaşımda ve
elbette bende kalmış olmalarından çok daha iyi durumdalar,meraklısınına.

saçlarımı uzatıyorum, o sayılmassa:) ‘defterler’ birikti bi tek. onların da yok bir zararı, yeri gelirler.
yok, fazla kalmaz dergiler falan, bir yerlere sıkışmadılarsa,kesip atılırlar, hehe, düşünmemişim hiç, hayır ” kesip biçmek için aynı dergiden iki nüsha” almamışım hiç:)

komikokokomo

Sana sadece eski bir filminin dvd basılma hakkı verilse bu hangisi olur? İçeriği nasıl olur? (burada soruyu yanlış yazarak göndermişim. Soruyu yeniden sormak yerine verilen ilginç cevabı paylaşıyorum 🙂 doğru soru “eski bir filmin…” olacaktı.)

soru halil ergün’e gidecekti bana gelmiş:), yok elbet benim hiç filmim ama çektiğim ve uyguladığım kısa filmler var -8-16-dia-video-vs. ışık-gölge kısacası.
çok sevdiğim bir iş var ama tekrarı beyhude olur elbet:)
beş adet ayrı marka 8 milimetrelik makinayı yanyana dizerek, bir 70ler pornosundaki ‘porno-olmayan’ 20 dakikalık kısmı,
ilk makinadan sokup son makinadan çıkarıp 10 dakika kadar 5 yanyana aynı perdede göstermiştim. bir ZeN performansında.94-95 falan,ortaköy.

not: söyleşi yapıldığı gibi noktasına virgülüne dokunulmadan ve türkçe karakter sorununa bakılmadan fütursuzca paylaşılmıştır. Blogumuzun ayarları ile oynamayınız!!!

Söyleşi: Utku Uluer – Esat Başak

lsSZy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir