Umur Özlüer – Türk Sineması 99 Yaşında

akil-sinema-filmi-geliyor-4620385_6581_o

Deniz kenarında büyüyen insanlar denizi görmeden yaşayamazlar.

Hayatı Sinema olanlar için de durum aynıdır, sinemasız bir kentte yaşayamazlar.

Peki bu insanlar her filme giderler mi. Gitmezler seçicidirler.

Ama sinemanın her türlü filmi getirip, halkla sinemayı buluşturmasını isterler.

Sinema onlar için hayallerinin beyaz perdesidir.

68_bBabamın kucağında 1950 li yıllarda ailece işlettiğimiz İzmir Karşıyaka Yazlık İpek Sineması’nda başlayan filmlerle tanışmamın üzerinden 57 yıl geçmiş.

Bu arada babam Ali Fuat Özlüer Umur Filmi kurarak prodüktörlük yapmış, Ninno, Ham Meyva,  Merhaba Aşkım, Leyla gibi bir çok kaliteli filme imza atmış, daha sonra Türk Sineması’nda ünlenecek bir çok yönetmen, jön ve aktriste şans vermiş. Ardından,senaristlikte karar kılarak yüzün üzerinde eserle Türk Sineması’nda kırılması zor bir rekor sahibi olan babam için Türvak Müzesi’nde Türker İnanoğlu’nun ayırdığı köşe, her ziyaretimde  bu işin sıkıntısını yıllar boyu çektiğimizi unutturarak gururlandırır beni.

1969 yılında Erler Filmde rahmetli Operatör Çetin Gürtop’un 2. asistanı olarak başladığım baba mesleğini 1974 yılına kadar bir çok yönetmenle çalışarak kameraman olarak 60. filmde noktaladım, ama sonunda anladım ki, bu sevda nokta tutmuyor.

Halen sinema filmi olarak hayata geçirmeyi planladığım, yaşanmış öykülerden derlenmiş Magandis adlı bir senaryom var.

Marmaris’e geldiğim andan itibaren burasının filmciler için ideal iklim şartlarına sahip olduğunu ve bu iş için ihtiyaç duyulan her türlü mekanları ile adeta doğal platonun varlığını gördüm ve o günden beri bu sektörün buraya gelmesi için çaba gösterdim.

ninno-1959Ancak Marmarisli yöneticiler ne yazık ki bugüne değin bu sektörün kente getirebileceği ekonomik zenginliğin ve uluslararası tanıtımın ne yazık ki farkına varamadılar.

Onlar sadece birkaç filme kapılarını açarak, şahsi meraklarını giderme ve ünlülerle beraber olmayı yeterli saydılar. Bu sektörün turizmle birlikte kentin geleceği için nasıl bir ivme kazandıracağını, kendilerine sunulan onca projeye karşın maalesef algılayamadılar.

Marmaris’te bu güne değin bir film stüdyosu kurulabilseydi, Marmaris bu günkü gibi turist gelsin de kim gelirse gelsin ucuz pazarlamasından kurtulup , seçici davranma şansını yakalayarak,  varlıklı turist profiline ulaşmış olacaktı.

Marmaris’in geçmişteki sinemalı yıllarında Çeşme Meydanındaki kapalı sineması, şimdiki Halıcı Otel’in bulunduğu yerdeki yazlık sinemasını  ve İçmeler’deki yazlık Sineması’nı hatırlıyorum.

Bu gün için bir çok yetişkinin anılarının bulunduğu bu mekanlar artık yok.

İlerleyen yıllarda Martı Otel içine kurulan sinemada yapılan film gösterileri, MGM içine konuşlandırılan Sinema ki bir ara bu işletme Marmaris Amfi Tiyatrosunda film gösterimleri de gerçekleştirmişti. Netsel Marina’nin şimdi kahveci olan mini amfi tiyatrosundaki yazlık sineması ve Solaris Çarşısı içinde Yeşilçamlı  işletmeci Turgut Çağlar ve eşi Selma tarafından açılan ilk modern sinema salonu.ile tanışan Marmaris.

Ardından daha geniş, üç salonlu Cine Point Sinemalarını açan Çağlar ailesi bu kez genç Fazıl’ın da aralarına katılması ile güçlenerek bu işe ağırlık vermesine karşı, Point Center’da yaşanan çarşı yatırımcısı ile yerel yönetim arasındaki çekişmeler sonucu  bir açılıp bir kapanan, önünde ekmek parası adına ölüm orucu çadırları kurulan bu  çarşıda çok sıkıntılı yıllar geçirdiler.

amfi tiyatroAma sinema tutkularından vaz geçmeyerek her dönem en yeni en kaliteli filmleri Marmarisliler için gösterime soktular. Bu arada sevgili dostum Turgut Çağlar ve entelektüel arkadaşım Münir Gözen’le birlikte İçmeler’de bir nostalji sineması olan Hayal Perdesi’ni İçmeler Aqua Life Park içinde oluşturduk.İste tahta sandalyelerde oturup beyaz leblebi gazoz veya çiğdem çıtlatarak, ister viski ile beyaz bademle film izleyebildiğiniz , perdesinin ardından mehtap doğan içinden uçak geçen sinemamızdı Hayal Perdesi.

Panoramik perdesi, Dolby ses sistemi 35 mm lik sinema makinesinin tıkırtısı ve projeksiyonun ışık huzmesinin karanlığı yarıp hayalleri aktardığı hayal perdemizi Belediye Başkanı Zeki Eren zamanında iki yıl açık tutmayı başardık. Daha sonra CHP li İçmeler Belediyesi’nin  Marmaris’in ilk Aqua Life Parkı ile olan anlaşmazlığı sonucu kapanması ile Marmaris’in tek yazlık sineması olan Hayal Perdesi de anılarımızda tarih oldu.

Bu arada rahmetli Belediye Başkanı Muharrem Elgin zamanında yine rahmetli Egemen Bostancı’nın başarılı organizasyonu ile gerçekleştirilen Marmaris Festivali unutmamak gerek. Çünkü o zamanın şartlarında yapılan bu festival ile Marmaris tanınmışlığını bir kat daha arttırmıştı. Ardından İçmeler Sanat Sokağı Şenliklerini Villa Ekip organizasyonu ile gerçekleştiren bizler Sinema ve Tiyatro Dünyası’nın bir çok ismini konuk etmiş, İçmeler Belediye Parkı arkasında oluşturduğumuz Sanat Sokağı’nda kurduğumuz açık hava sinemasında İngilizce alt yazılı Muhsin Bey filmini oynatarak sinema söyleşilerini ünlü dostlarımızla birlikte gerçekleştirmiştik:

Daha sonra geçtiğimiz yıllarda CHP li Marmaris Belediyesi tarafından Marmaris’te yaşayan sinema sanatçıları, emekçileri davet edilmeden , hatta halktan da habersiz bir sinema festivali yapma başarısızlığını üzülerek işittim.

Bu işi bilmiyorlarsa işin profesyonellerinden destek alıp Marmaris’e yakışan, ses getiren bir festival gerçekleştirebilirlerdi.En azından günümüzde yine aynı eller tarafından kıllanılan , Rus Ve Polonyalı güzellerin yarışmaları için seferber edilen Martab bütçesini  bu iş için de kullanabilirler düşüncesindeyim.

Bu konuda çok başarılı bir Film Festivalini hemen yanı başımızda bir sinema salonu olmadan

8 yıldır gerçekleştiren, bu sayede günlerce ulusal yazılı ve görsel basında Datça Altın Badem Film Festivali konusuyla yer alan CHP li Datça Belediyesi’ne veya yine ayni koşullarda Köyceğiz Kaunos Altın Aslan Film Festivalini 8 yıldır başarı ile gerçekleştiren CHP li Köyceğiz Belediyesi’ne danışarak akıl alabilirler kanısındayım.

1383297620-turk_sinemasi_99_yasinda-1-1

Tabii sinema adına Marmaris’te yapılanlardan bahsederken bu gün için bu konuda eğitim alarak dizilerin dünyasında başarılı bir çalışma gerçekleştiren Marmaris doğumlu Ebru Marmara, Marmaris’te yaşayıp,  ilk başrolünü oynadığı filmi burada çekmeyi başaran Roksen Lülü, yine Marmaris’in yakından tanıdığı radyo programcısı ve şair Orhan Kaya’nın senaryosunu yazıp Marmaris’te çekimlerini gerçekleştirdiği Ayaz filmi, yine sinemaya gönül veren gazeteci Temel Irmak’ın  bu yolda yaptığı binlerce kilometrelik seyahat sonunda birkaç filmde aldığı rol ile bu işin meşakkati ile tanışmasına rağmen halen vazgeçmemesi. Zamanında buraya yerleşen ünlü görüntü yönetmeni rahmetli  Memduh Yükman, ve yönetmen Yücel  Hekimoğlu anılarını rahmetli Baykal Kent’in Marmaris maceralarını, 14 Kasım Perşembe Günü Marmaris Kültür Merkezi  – Kalimerhaba  Sanat Sofrası’nda, tek Sinema Perdesi Cine Point Center’ın bu çarşıdaki  tadilat yüzünden kapanmış olan bir Marmaris’te yaşayan sinemacılar olarak , buluşup yad edeceğiz ve Türk Sinemasının 99. yaşını kutlayacağız. (Tesellimiz Sinemacı Çağlar Ailesinin 15 Kasım tarihinden itibaren geçici olarak Martı Hotel içinde bir sinema salonu oluşturarak film gösterilerine devam edeceği haberidir)

Şu sıra trafik kazası geçirerek yatağında istirahat etmekte olan sinema aşığı Temel Irmak’a da geçmiş olsun dileklerimizi yollayacağız.

Yönetmen Erdoğan avcı, Aykut Düz, Ümit Elçi,  Tarık Günlü, Işık Direktörü Turçin Solok Senarist Orhan Kaya, Teknik Md. Aycan Alpargun, Sinemacı Turgut – Selma Çağlar, Oyuncu Selçun- Orsel-Selma Sonat , Oktay Gürsel, Piraye Uzun , Altan Karındaş, Altan Günbay’ın davetli olduğu sohbetimiz, tüm sinemaseverlere açık olup katılımınız bizi sevindirecektir.

Yaşasın Türk Sineması , Nice 99 Yaşlara.

Umur Özlüer

NOT: Bu yazı Umur Özlüer’in izniyle sitemizde yayınlanmaktadır.

Bu yazı 12 Kasım günü Gündem Gazetesinde yayınlanmıştır: http://www.gundemgazetesi.net/turk-sinemasi-99-yasinda-2685yy.htm

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir