Agâh Özgüç’ün Aykırı Notları

Bir Sinema Yazarının Günlüğünden Aykırı Notlar

Sinemamıza dair bilinmeyenler o kadar çok ki…

Keşke sinemamıza emek vermiş set işçisinden figüranına, prodüksiyon amirinden yönetmenine kadar herkes anılarını, tanık olduğu olayları yazarak günümüze ulaştırmış olsaydı.

Ancak ne yazık ki bu temennimizi gerçekleştiren kişi sayısı yılda 150-200 filmin çevrildiği bir iklime göre çok az.

Onlardan biri uzun yıllardan bu yana sinema eleştirmenliği yapan usta yazar Agâh Özgüç “Bir Sinema Yazarının Günlüğünden Aykırı Notlar” isimli kitabıyla kendine göre tuttuğu kısa notları kitaplaştırarak günümüzden geçmişe adeta bir pencere açmış.

Kitapta neler var neler…

 

Fikret Hakan‘ın adeta tüm aleme ayar verircesine gazeteye verdiği ‘Menejer Aranıyor” ilanından Zurnik‘in sinemamızdaki konumuna kadar bir çok not mevcut kitapta. Yukarı görselde Cüneyt Arkın ile Zurnik bir arada görüyorsunuz…

Atıf Yılmaz ile Osman Seden‘in film afişleri ve lobi kartları üzerinden atışmasını, sinemamızın ilk film seti kazasının 1929 yılında Muhsin Ertuğrul‘un “Kaçakçılar” filmi sırasında olduğunu Agâh Özgüç‘ün notlarından öğreniyoruz.

Yeşilçam sinemasındaki oyuncu kaprislerinin nelere mal olduğunu, kimi sinema eleştirmenlerinin gala gecelerinde aldığı alkolün etkisiyle izleyemediği filmler hakkında kaleme aldığı eleştiri yazıları olduğunu okurken hayretler içerisinde kalıyoruz.

Cahide Sonku‘nun ölümünden uzun yıllar önce alkol bağımlısı olduğu dönemde şaşalı zamanlarından kalma yatak odası takımını satmak zorunda kalışını, bu yatak odası takımının daha sonra kim tarafından bilmeden satın alındığını öğrendiğimizde ise hüzünleniyoruz.

Muzaffer Tema‘nın kendisinin dahi bulamadığı kaybolan filmlerini tesadüfen Amerika’da bir bakkal dükkanında bulmasının traji komikliğine tanık oluyoruz.

Oyunculuğu bıraktıktan sonra tamamen dini bir hayat yaşamaya başlayan Leyla Sayar‘ın müstehcen anılarının da olduğu anı kitabını “Dünya İslam Gençliği’ne” ithaf etmesindeki kimlik bunalımını da gözlemleme olanağı buluyoruz.

Kitapta hiç aklımıza gelmeyen Kemal Sunal‘ın “Abuk Sabuk Bir Film” filminin adının neden bu şekilde belirlendiğini Şerif Gören‘in emzikli oğlunun koymuş olmasından ötürü olduğunu, senaryo yazarı Bülent Oran‘ın yapım şirketlerinden parasını bir türlü alamamasından sonra “ben artık jetonla çalışıyorum, jetonu (parayı) atarsanız çalışırım” deyişini okurken tebessüm ifadelerine bürünüyoruz.

Agâh Özgüç araştırmacılığı, arşivciliği, sinemamızın “yeşilçam” dönemindeki dostlukları, anıları ile adeta bir ‘karakutu’ kimliğine sahip. Dolayısıyla sinema tarihimizi araştırmak isteyen yeşilçam tutkunlarının başvurması gereken kaynaklar içinde ilk sıralarda yer alan kişi.

Bir Sinema Yazarının Günlüğünden Aykırı Notlar isimli kitabı da diğer tüm kitapları gibi akıcı, ilgi çekici, okuyucuyu alıp geçmişe götüren türden bir özelliğe sahip.

 

Bir Sinema Yazarının Günlüğünden Aykırı NotlarYayın Tarihi: Ağustos 2006

ISBN : 9756063194
Baskı Sayısı : 1. Baskı
Dil : TÜRKÇE
Sayfa Sayısı : 150
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi : Kitap Kağıdı
Boyut : 13.5 x 21 cm
Yayınevi : +1 Kitap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir