Aşkımız Ölünceye Kadar Bitmeyecek (1970)

Ölünceye Kadar- Aşkımız Ölünceye Kadar Bitmeyecek
Tatlı bir bahar ılıklığı…
Evet, bu filmin üzerimde bıraktığı his bu; tatlı bir bahar melteminin içinde yürüyormuşum gibi gelen bir his.

Arzu Okay’ın ilk filmi. Gencecik, güzel, çıtı pıtı bir kız olarak karşımıza çıkıyor. Kral Ayhan Işık ise olgunluk çağlarında.
Bir aşk filmi, hem de romantik bir aşk. Ama Yeşilçam filmlerinde sıkça karşılaştığımız esas kız, esas oğlan aşklarından biraz farklı bir durum. Farkı anlatmak için biraz filmin kökenine inmemiz gerekiyor.


Esat Mahmut Karakurt ‘un Ölünceye Kadar kitabı (görseldeki baskı 1973 yılına ait)

Film, ülkemizde bir dönem popüler olan aşk romanlarının yazarlarından Esat Mahmut Karakurt’un aynı isimli romanından sinemaya uyarlanmış. Yazarın romanlarında aşk genellikle olgunluk çağındaki erkekler ile genç kadınları arasında yaşanan tutkulu ve çekişmeli bir olgu olarak kendini gösteriyor. Bu durum Ölünceye Kadar romanı ve filmi için de geçerli.

Soğuk, mağrur, mesafeli bir adam Bedri Nejat. Bedri Nejat bir hukuk profesörü. Mağrur ve yakışıklı. Ama ne mağrurluk. Sert, soğuk, mesafeli. Nesrin böyle bir adama “ sevimli bir güvercin gibi avucundan su içiriyor”
Modern, şehirli bir erkek imajı çizse de, akademisyen olsa da namus konusunda sanki biraz “takıntılı” . Özellikle kadınların bekareti konusunda. Öyle ki; Hukuk Fakültesi’nde verdiği derslerde dahi hep bu konudan bahsediyor. Bedri Nejat’ın namus ve bekaret konusunda ne kadar takıntılı sayılabilecek düşünce yapısına bir örnek verelim. Şöyle diyor Bedri Nejat ders anlatırken; “ Genç bir kız başıboş bahar rüzgarı gibidir. Daima hür, serbest yaşamak; daima sevmek, sevilmek ister. Bunun içindir ki; bütün beşeri müesseseler yarınki cemiyetin esasını teşkil edecek olan genç kızları korumak zorundadır”

Sakınan göze çöp batar
Ona göre evlenilecek kadın vücudu ve ruhuyla temiz olmalıymış. Yoksa sokaklar kadın doluymuş.

Film boyunca bekaret, temizlik üzerine Bedri Nejat’tan bir sürü aforizma dinliyoruz. Tabi Bedri Nejat bu konuda “takıntılı” olsa da bu sözleri söylemesinin bir sebebi var. O sebep Nimet’in itirafı. Nimet iki yıl önce bir erkeğe “teslim” olmuş. Erkeklerden iğrenmiş; zor bir dönem geçirmiş. Eee sakınan göze çöp batacak ya. Bedri Nejat ile yolları kesişmiş. Böyle bir adam kendisini hayat arkadaşı olarak seçmiş. Genç kıza gelecekteki hayatları konusunda direktifler veriyor. Berrin (kız kardeşi) ve Şaziment Kalfayla bir arada oturacaklarmış. Küçük yaşta öksüz ve yetim kalan Berrin Nimet için kötü bir görümce değil; iyi bir arkadaş olacakmış. Genç kızın yüzü gülmüyor.

Bedri Nejat’ın da böyle bir konuşma için çok sert bir ifade takındığını söyleyebiliriz. Nimet her şeyi bir mektupla itiraf eder. Bedri Nejat’tan sert bir yanıt alır. Bu durum evin içinde konu olur. Şaziment Kalfa, herhalde kedini Bedri Nejat’ın ve Berrin’in annesi gibi görmüş olduğundan olacak; “Biz namus konusu oldu mu zamaneye uygun düşünemeyiz” diyor.

Alt metin olarak inceleyecek olursak; Bedri Nejat hukuk profesörü olabilir, bizler 1970’li yıllarda az çok varsıl yaşayan insanlar olabiliriz ama daha önce başka biriyle birlikte olan bir kadını gelin olarak kabul edemeyiz. Namusu kadına atfeden bu çifte standartlı bakış açısına karşı çıkan biri var. Bedri Nejat’ın kız kardeşi Berrin. Berrin de Bedri Nejat’ı filmin ilerleyen sahnelerinde sırtından vuracaktır. O da Nimet gibi tabiatın ancak kocaya bahşettiği bir değeri yabancı bir erkeğe teslim etmiş. Kul kınadığını yaşamadan ölmez ya; Bedri Nejat’ın başına gelenler o hesap. Ama Bedri Nejat’ın geri adım atmaya niyeti yok.

Türk toplumunun çifte ahlak standardından kaynaklanan inadı Nimet’in hayatına mal oluyor. Nimet intihar ediyor. Bence bu filmin en acı tarafı bu. Evlenmeden önce cinsel birliktelik yaşayan kadına Yeşilçam bir filmde daha intiharı uygun görüyor. Bedri Nejat bu acıyı yaşamak, dünya görüşünü gözden geçirmek yerine arkadaşı Savcı Ziya’nın iç ferahlatan telkinleriyle (bu olayda Bedri Nejat’ın maddi, manevi bir suçu yokmuş. Evet aslında suç Bedri Nejatları yetiştiren sistem) tatile gider.

Filmin bir diğer çatışma unsuru olan Nesrin ile Bedri Nejat’ın karşılaşması. Nesrin zengin bir ailenin kızı. Babası hayatta yok. Annesiyle tatile gelmiş. İlk görüşte çok beğenmiş Bedri Nejat’ı. Türlü türlü muzipliklerle Nejat’ın kalbini çalmaya çalışıyor. Ama bizim mağrur ve ilkelerinden ölüm gibi ciddi durumlarda dahi vazgeçmeyen bir adamın kalbini çalmak kolay mı? Genç kızın çılgınca araba sürüşü ilk karşılaşmaları olur. Bedri Nejat yine sert. Fakat bu sert, mağrur adamı markajına alan biri daha var. Zengin hayatı seven bir dul olan Seniha. Bir ameliyat geçirmiş. Dinlenmek için Bedri Nejat ile aynı otele gelmiş. Tahmin edildiği üzere dul olduğu için Bedri Nejat’ın gözünde pek şansı yok. Gerçe kahramanımız kadın lafı duymak istemiyor. Ziya’nın dediğine göre, Seniha daima beğenilmeye alıştığı için kancayı daha fazla Bedri Nejat’a takıyor. Ama nafile. Nesrin “hedefe” daha yakın. Yakın olmasına yakın da bir engel daha var.

Mühendis İhsan. Nesrin’in peşinde. Amacı evlenmek. Çünkü suç ortağı Feridun’un dediği gibi tecrübesi ve yalnız bir kız olan Nesrin’in milyonları var. Eee bu milyonlara yakın olmak için de nikah şart. Şimdi burada İhsan’dan bahsetmişken; önemli bir parantez daha açmalıyız. İhsan yaşlı kurt Feridun ile beraber Nesrin’in peşinde. Bu tek suçu değil. Bedri Nejat’ın evlenmeye karar verdiği ama başka bir erkeğe inanarak teslim olduğu için vazgeçtiği Nimet’in teslim olduğu erkek de İhsan. Daha bitmedi. Abisinin bekaret konusundaki fikirlerinin yüreğini sıkıştırdığı Berrin de İhsan’dan hamile. Hal böyleyken bu filmin en kötü adamı sıfatını İhsan kimselere bırakmıyor. Bedri Nejat film boyunca İhsan kurşunuyla yaralı.

Standartlara karşı çıkan kadın Nesrin
Öte yandan Nesrin (Arzu Okay) ile Bedri Nejat birbirlerine yakınlaşıyorlar. Daha doğrusu Nesrin Bedri Nejat’a yakınlaşıyor. Kahramanımız dinlenmek için geldiği otelde sahilde kitap okurken dahi kumaş pantolon ve rugan ayakkabı giyecek kadar ciddi bir adam. İşte Nesrin bu esnada Bedri Nejat’ın yanına gidiyor. Ömründe hiçbir erkeğin eli değmemişken, hiçbir istikbal kaygısı olmadan Bedri Nejat ile birlikte oluyor. İşte Nesrin’in buradaki duruşunu takdir etmemek elde değil. Nesrin cinselliğini yaşamaya kendi karar verme yetisine sahip bir kadın. Ve en önemlisi de bunu aşk için yapıyor.

Her şey iyi güzel. Bedri Nejat ile evlenecekler Ama olaylar öyle bir hızla ve Yeşilçam’a özgü aksiliklerle gelişiyor ki; Seniha İhsan işbirliği, Berrin’in ölmesi derken bir hukuk adamı olmasına rağmen Bedri Nejat’ın İhsan’ı öldürmesi sevenleri ayrılıyor. İdama gidecekken dahi kardeşinin “kirletildiğini” saklayan Bedri Nejat’ı ipten Nesrin kurtarıyor. Sebebi sahildeki buluşmalarının meyvesi olan bebek ama bence Nesrin aşkından vazgeçmek istemiyor. Bedri Nejat bu esnada bile Nesrin’i azarlamaktan geri durmuyor. Böyle bir adamı sevmeden ona katlanmak çok zor.
Bu filmin üzerinde beni kalem oynatmaya iten asıl sebep; Nesrin’in Bedri Nejat Yedi yıllık cezasını çekmek üzere cezaevine götürülürken söylediği sözler oldu. “Yedi yıl aşkımız için kısa bir zaman. Ölünceye Kadar bekleyeceğim” Her şeyin çabucak tüketildiği bugünlerden bakınca bu filmin üzerimde bıraktığı tatlı bahar ılıklığı Bedri Nejat’ın cinsiyetçi dilini, toplumun ikiyüzlü ahlak anlayışının filmde kalın kalemlerle altının çizilmesini dahi unutturuyor.


Yazan: Ayşe Havva Geyik – 2019

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir