Sinematik Yeşilçam yazarları olarak evde kaldığımız bugünlerde online bir araya gelmeye başladık. Aslında bu dönem ilginç bir tablo da karşımıza çıktı. Ankara’da, Kırklareli’nde, Bursa’da, Kuşadası’nda, Malatya’da, Budapeşte’de, Urfa’da ve İstanbul’da epey dağılmış bir kollektif oluşum olmanın belki de ilk kez pozitif yönleri ortaya çıktı.
Site yazarlarından Tamer Yiğit, Levent Demirci, Utku Uluer ve Can Sönmez Beyoğlu Rüya Sinemasını baz alarak 75-80 arasındaki Erotik film furyasını, dönemin koşullarını ve toplumsal yönlerini masaya yatırıyorlar. Bir deneme kaydı olarak gelişen bu sohbet ümit ediyoruz ki bir kaç farklı kayıda evrilecektir. Bu ilk Sinematik Yeşilçam Yazarlarının video sohbetlerine hoşgeldiniz!”
Eski Beyoğlu Rüya Sinemasının Tarihçesi:
Beyoğlu’nun tarihi, sinemalarımızın da tarihidir… Pera olarak anıldığı dönemden başlayarak, bugüne kadar pek çok sinema salonu açılmış, kapanmıştır.
Karaköy Börekçisi Hüseyin Efendi tarafından eski bir köşkün yerine inşa ettirildi ve 1939’da açıldı. İstiklal Caddesi üzerindeki bu sinema küçülüp bölünerek 2000’lere kadar açık kaldı. Rüya Sineması, Yunan Konsolosluğu olarak kullanılan Şişmanoğlu Konağı ile Serkildoryan’ın arkasındaki boş alana 1930 yılında yapıldı.
Rüya Sineması; İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi Cercle D’Orient binasının cadde katında sinemaya girilmektedir. Cadde katındaki dükkanlar arasında ünlü İnci Pastanesi de bulunmakta idi. Bu yapı adasında başka sinemalarda bulunmakta idi. 1930 lu yıllarda Artistik adıyla açılan salon, 1934’te Sümer, daha sonra Küçük Emek ve Rüya isimlerini almıştır. En son sadece seks filmleri gösteriliyordu. Beyoğlu’nda yapılan yenileştirmelerden sinemada nasibini aldı. Bu yapı adasındaki tüm kiracılar yeni yapı gereğince tahliye edilince Rüya Sineması’da kapandı.
