Gerçekleşmeyen Projeler : Yerli Bonnie & Clyde (Selçuk Ural – Ajda Pekkan)

Ajda Pekkan - Selçuk Ural ikilisinin gerçekleşmeyen Yerli Bonnie and Clyde filmini, moda ve müzikte bu modanın esintilerini Sabahattin Bilgiç kaleme aldı...

Yeni Dünya’da ekonomik buhran döneminde türeyen Al Capone, Dillinger, Lucky, Luciano gibi gangsterler büyük kentlerde tehlike saçıyorlardı. Başıboş Güneybatı kırsalında yolları kesişen Bonnie ParkerClyde Barrow ikilisi diğerlerinden farklı olarak önce aşka sonra suça ve soyguna yelken açmışlardı. Evli olan Bonnie, Clyde’ı görür görmez aşık olup, kocasını terk etmişti. Banka soymaktan, silahlı mücadeleye girmekten ve kaçmaktan heyecan duyan çift, şöhretlerinin artmasından ve isimlerinin duyulmasından haz alıyorlardı. Sevdalı gangsterlerin hikayesini beyazperdeye aktaran yönetmen Arthur Penn, olayları salt macera yönünden ele almayıp, çifti olay içindeki bireyler olarak inceleyip onların korkularını, sevinçlerini, umutlarını ve aralarındaki insani ilişkiyi başarıyla yansıtmıştı. 60’ların ve tüm zamanların en kült filmlerinden biri olan Bonnie & Clyde, 10 dalda Oscar’a aday olup, kazandığı 2 heykelcikle başarısını taçlandırmıştı.

67 yazında ABD’de gösterime giren filmin dünya yolculuğu modada ve müzikte Bonnie & Clyde salgını başlatmıştı. Faye Dunaway düzgün fiziğini karizmasıyla birleştirirken özgün giyim tarzıyla ayrıksı, çarpıcı ve göz alıcıydı. 30’lu yıllarda yaşamış bir karakteri canlandıran güzel yıldız maksi eteği, triko bluzu, başında beresi ve boynunda fularıyla kadınların stil ikonu olmuştu. Hem de hippi modasının ayyuka çıktığı o günlerde. ABD’den sadece 15 ay sonra (dönem koşullarına göre hızlı bir şekilde) memlekete teşrif eden film, Konak Sineması (İzmir) ve Saray Sineması (İstanbul)‘nda seyirciyle buluşmuştu.

İnternet ortamında gazete arşivlerini karıştırırken rastladığım bir küpür ilgimi çekti ve bu yazıya konu başlığı oldu. 18 Ocak 1969 tarihli Milliyet Gazetesi‘nin Müzik Ve Gençlik ekinin 3. sayfasında çıkan bu ilginç haberi, noktasına virgülüne dokunmadan siz değerli okuyucularımıza aktaralım :

Ajda Pekkan ”Boni” Selçuk Ural ”Klayd” Oldular…

18 Ocak 1969 tarihli Milliyet Gazetesi’nden…

Müzik dünyamızın iki ünlü sesi Ajda Pekkan ve Selçuk Ural, Şubat ayı içersinde ”Boni ve Klayd” filmini çevirecekler. Bir süre önce prodüktörlük yapan sosyete terzisi Butik Mualla‘nın prodüktörlüğünü yapacağı filmin kostümleri kendi atölyesinde hazırlanıyor. İlk defa olarak sinemaya geçen ve Butik Mualla’nın damadı olan Selçuk Ural’ın modası ve filmi dünyada büyük ilgi gören ”Bonnie and Clyde”ın bu adaptesinde, Warren Beatty‘nin rolünü başarılı bir şekilde perdeye aktarıp aktaramayacağı merak konusudur.

Bu şekilde bir haber yayınlansa da Türkçe ismi konmayan film projesi maalesef gerçekleşmedi. Sosyete terzisi Mualla Özbek, 1965 yılında kurduğu Efes Film şirketiyle yapımcılığa soyunmuştu. Erdoğan Tokatlı, Duygu Sağıroğlu, Remzi Jöntürk gibi yönetmenlerle çalışmıştı. Filmlerinde rol verdiği Selma Güneri, Nilüfer Aydan, Figen Say, Semiramis Pekkan, Fatma Girik, Türkan Şoray, Ekrem Bora, Yılmaz Güney, Fikret Hakan, Ediz Hun gibi yıldızları kendi elleriyle giydirmişti. Tahminim; yapım şirketini kapattığı için bu projeden vazgeçildiği yönünde.

Baksanıza Ajda Pekkan ve Selçuk Ural filmdeki karakterlere ne kadar da benziyorlarmış. İki sanatçı birbirine çok yakışırlardı kanımca. Keşke bu fırsat kaçmasaydı da Ajda Pekkan’ı başında beresi ve boynunda fularıyla Bonnie Parker rolünde izleyebilseydik. Yazık olmuş maalesef. Proje yatsa da aynı yıl gösterime giren Gül ve Şeker (Yönetmen: Osman Seden) filmiyle Yeşilçam‘a merhaba diyen Selçuk Ural, tek tük göründüğü filmler ve fotoromanlarla oyunculukta saman alevi gibi parlayıp söndükten sonra bildiği yoldan yani müzikten yürümeye devam edecekti. Ajda Pekkan ise yaptığı mukavelelere bağlı kalıp son filmlerinde gönülsüzce rol aldıktan sonra Yeşilçam’dan elini eteğini çekerek tüm enerjisini müziğe kanalize edecekti. Uluslararası vedet olma düşleriyle süperstarlığa giden yolda her defasında kendini baştan yaratmayı bilmişti cesur diva.

Bonnie & Clyde Modası

Ajda Pekkan - Selçuk Ural ikilisinin gerçekleşmeyen Yerli Bonnie and Clyde filmini, moda ve müzikte bu modanın esintilerini Sabahattin Bilgiç kaleme aldı...
Johnny Hallyday, Sylvie Vartan, Brigitte Bardot, Serge Gainsbourg, Michele Morgan.

Arşivleri karıştırmaya devam edelim ve bakalım, yarı şaka yarı ciddi kimlere kısmet olmuş Bonnie & Clyde olmak. İngiliz müzisyen Georgia Fame‘in hikayenin anlatıldığı dönemdeki müzik tarzına sadık kalarak bestelediği The Ballad of Bonnie & Clyde şarkısını Fransızca sözlerle plak yapan Johhny Hallyday, Fransız TV’sinde gerçekleşen mizansende Clyde’a bürünmekle kalmadı, Bonnie rolündeki eşi Sylvie Vartan‘la mükemmel bir şova imza attı.

Serge Gainsbourg olaya farklı bir açıdan bakarak Bonnie Parker’ın bir şiirinden yola çıktı, Bonnie & Clyde şarkısını yazdı ve Brigitte Bardot ile düet yaptı. Karakterleri nerdeyse birebir canlandırdıkları bu birliktelik plak kapağından video klibe taşındı. Gazete ve mecmuaların sayfalarını süsleyen Michele Morgan, Virna Lisi, France Gall, Marie-Jose Nat gibi şöhretler modanın o günkü takipçilerinden bir kaçı yani diğer Bonnie’lerdi.

Tekrardan memlekete dönelim ve bir diğer ilginç haberi yine Milliyet’ten aktaralım (24 Mayıs 1968)

Türk Sinemasında ”Bonnie and Clyde” modasının öncüsü : Nilüfer Koçyiğit

24 Mayıs 1968 tarihli Milliyet Gazetesi’nden…

Yakında şarkıcılığa başlayacak olan beyazperdenin Lolitası, sahnede tutunduğu takdirde sinemayı tamamen bırakacak.

Yaşı on dört olmasına rağmen son filmlerinde aşk rollerine çıkan beyaz perdenin ”Lolita”sı Nilüfer Koçyiğit de, önümüzdeki günlerde şarkıcılar kervanına katılacaktır. Anlaşmaya vardığı gazinodan gecede iki bin lira alacak olan Koçyiğit, sahnede tutulduğu taktirde sinemayı tamamen bırakacağını söylemektedir.

”BANA KALSA…”

Nilüfer Koçyiğit, her gece sahneye ayrı kıyafetlerle çıkacakmış. Ve, giyeceği kıyafetlerin seçimini de ablası Hülya Koçyiğit üzerine almış. Genç yıldız, ”Bana kalırsa her gece Bonnie and Clyde kıyafetleri giyerim.” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor : ”Bu modayı Avrupa mecmualarında gördüğüm vakit çok beğenmiş ve ilk işim bu modadan kendime bir kıyafet yaptırmam olmuştu. Zaten ufak yaşlardan beri erkek kıyafetlerine karşı bir özentim vardır. Bonnie and Clyde modasının erkek kıyafetlerinden aşağı kalacak bir tarafı da yok bence.”

EN SEVDİĞİ TARAFI

Gardrobunda sekiz ayrı çeşitte Bonnie and Clyde kıyafeti bulunan Koçyiğit, bu modanın en işe yarar tarafını daşöyle açıklıyor. ”Sokakta yürürken nedense bütün gözler bacaklarımda toplanıyor. Bu yüzden rahatım kaçıyor. Fakat Bonnie and Clyde kıyafetlerimi üzerime çekince, pantolon gözlerin baktığı yeri örtüyor. Bunun için bu modaya ve yaratıcısına şükrediyorum. Ama, huzur kaçıran mini etek de yabana atılır cinsten değil doğrusu…”

Bonnie Parker’lığı kendisine yakıştırmayı becerebilen Nilüfer Koçyiğit, mini etekten vazgeçemiyormuş.

Yerli Bonnie & Clyde Filmi : Cemo ile Cemile

Cemo ile cemile
Afişi, lobi kartı ve plak kapaklarıyla Cemo ile Cemile…

Yerli Bonnie & Clyde için epeyce bekleyen sinema izleyicisi Cemo ile Cemile ile muradına erdi. 1971 yılında gösterime giren Erman Film prodüksiyonunda, yönetmen koltuğunda Çetin İnanç oturuyordu. Yerli Bonnie & Clyde rollerine Yılmaz Köksal ve Ülkü Özen hayat veriyordu. Orjinal hikayeden farklı olarak, mahpushaneden dönen Cemo’nun ailesi eşkiyalar tarafından katledilmişti. İntikamlarını birlikte almaya yemin eden Cemo ile Cemile, kanundan mecburen kaçmak zorunda kalarak büyük şehre göç etmiş ve burada soygunlara başlamıştı. Kahramanlarımız yurtdışına kaçmak üzereyken tuzağa düşürülüp öldürülmüşlerdi. Anadolu coğrafyasına ve motiflerine başarıyla adapte edilen filmin şarkısını Berkant plağa okumuştu: Cemo / Hayat Sevince Güzel Televizyon Plak – T 204

Filmle ilgili Gökay Gelgeç‘in sitemizde yer alan detaylı araştırmasını linki tıklayarak okuyabilirsiniz : https://sinematikyesilcam.com/2013/04/cemo-ile-cemile-turkish-bonnie-and-clyde/

Bonnie & Clyde moda olduğu günlerde ismini Fenerbahçe‘de açılan bir gece kulübüne verdi. Aynı dönemlerde Taksim’de Blow – Up, Şişli’de Goldfinger vardı. Anlaşılan o ki memlekette tutan Holywood filmleri, diskotek ve kulüplere isim arayan mekan sahiplerine ilham veriyordu…

Sinematik Yeşilçam İçin Hazırlayan : Sabahattin BİLGİÇ – Temmuz 2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir