1979 Yılındaki halimiz: İstanbul 79

İstanbul 79, Kadir İnanır’ın Kadirizm temelli ilk filmlerinden. Adından da anlaşıldığı gibi İstanbul’da ve 1979’da geçiyor. O dönem moda dergileri gibi, marka adları gibi yıl adlarıyla sunulan değişik bir adı var filmin.

Film o dönem için bildiğimiz konulara ve sorunlara işaret ediyor.

Dürüst bir çalışan olan Ömer (Kadir İnanır), alnının teriyle çalışan bir emekçidir. Babasının “Sen karışma” tavsiyelerine uymamasıyla, tutamadığı dili ve haksızlıklara karşı çıkması nedeniyle birçok iş değiştirmiştir.

Bir tüpçüde çalışmaktadır, o yıllar yokluk diye anılan ambargo yıllarıdır. Bakkallarda ne tüpgaz ne margarin bulunur.

Kadir İnanır ve Orhan Aksoy ortak eseri İstanbul 79 filmi, ülkenin adım adım 12 Eylül’e hazırlandığı günlerde çekilmiş cesur sayılabilecek bir film.

Ömer, çalıştığı tüpçüde stokçuluk yapmayı reddettiği için dayak yar ve işten atılır. Öte yandan mahalleli de margarin bulamamaktadır, çünkü koca kamyon margarin dakikalar içinde tükenir. Mahalle bakkalının karaborsa yaptığını düşünürler.

Film, Kemal Sunal’ın Devlet Kuşu filmiyle yer yer paralellik gösterir bu konularda. Dürüstçe çalışan işçi, kazıkçı ve karaborsacı esnaf, “sen karışma diyen baba” vs… Devlet Kuşu filminde Kemal Sunal’ı işe yerleştirerek, “sana mı kalmış” diye dürüstlükten uzaklaştırmaya çalışan Muhteşem Durukan, bu filmde de stokçu bakkaldır.

Beğendiği bir konsomatris kıza ısmarlayacağı içkiye parası yetmemesi, gaspçıların cebindeki 50 lirayı beğenmemesi ve sigara satıcısından “dünyada namuslu bir sen mi kaldın orospu çocuğu” sözü Ömer’de bir bilinç sıçramasına neden olacaktır.

Ömer’in tüpçüden aldığı bir haftalık ücretle, bir pavyonda, 2-3 arkadaş canlı müzik dinleyerek rakı içebiliyormuş. Hatta masasına çağırdığı konsomatrise ucuz da olsa içki ısmarlayabiliyormuş.

Ömer’in kaderi, topluca erotik film izlemeye giden Adanalı Kemal namlı bir kabadayının canını kurtarmasıyla değişecektir. Yeni hayatta Ömer, “Geç de olsa ezilmemeyi, parasız kalmamayı, kovulmamayı” öğrenmiştir.

Elinde Vakko poşetleriyle eve gider Ömer paralıdır. Ancak, babası bu zenginliği benimsemez. Evden kovar. Oysa ki, “Sana mı kaldı” diyerek Ömer’i dürüstlükten uzaklaştırmak isteyen de aynı babaydı. Ömer kendince yasaları olan Adanalı Kemal’in fedailiğini yaparken, kendine parasız diye sırt çeviren konsomatrisi bulur.

Burası ilginç bir sahnedir;

Ünlü babalardan Dündar Kılıç’ı Hilton Oteli’ne “Burası Amerikalıların” diyerek almayan resepsiyonist olayı vardır. Dündar Kılıç, otelin bütün personelini bir kenara dizerek nutuk atar. Filmde bu sahne aynen kullanılmış ancak, otel Hilton Oteli değil, Etap İstanbul Oteli’dir. Otel, daha önce Inter Continental sonradan The Marmara olan oteldir. 1977 Kanlı 1 Mayıs’dan sonra isim değiştirmiş galiba. (Bir küçük not: Resepsiyonist olarak görünen hepimizin sayın abisi Uğurtan Sayıner’dir.)

Film böyle akarken, Ferdi Tayfur’un oynadığı arabesk filminden “Bu ne biçim film” serzenişiyle ve pişmanlıkla çıkan Ömer’in kardeşi Mehmet, yanında sözlüsü ve kız kardeşi olduğu halde bir araba ve içindekilerle kavga eder. Kendi anlatımlarıyla sağcılıkla ve solculukla ilgisi olmayan diskocu ,işi gücü müzik ve sanat olan gençler tarafından.

Kavga sonrasında kızlar kaçırılır ve tecavüze uğrar. Film bundan sonra, adaletin nasıl aranacağı üzerine tartışmalarla sürer. Bu tema, Yeşilçam’ın çoğu filminde genelde de kardeşler arası ayrım olarak gösterilir.

Ömer, adaletin silahla sağlanacağını düşünürken, kardeşi Mehmet, mahkemeye başvurur. Zanlıların arkası sağlamdır, birkaç yalancı şahit, biraz parayla ellerini kollarını sallayarak salınıverirler.

Kadir İnanır’ı kardeşi Mahmut Cevher o zaman anlar, “Bu iş yasa işi değil bilek işiymiş” diyecek ve intikamı abisi Ömer’in yöntemleriyle almaya çalışacaktır. Kardeşinin hayat dediğine zenginlerin artıklarıyla yaşamak diye karşı çıkıyordu Ömer ve sonunda kendince haklılığı bulur.

Kadir İnanır ve Orhan Aksoy ortak eseri İstanbul 79 filmi, ülkenin adım adım 12 Eylül’e hazırlandığı günlerde çekilmiş cesur sayılabilecek bir film.

Film, Ömer’in başka bir yol ayrımıyla biter.

Kadir İnanır ve Orhan Aksoy ortak eseri İstanbul 79 filmi, ülkenin adım adım 12 Eylül’e hazırlandığı günlerde çekilmiş cesur sayılabilecek bir film.

Vatandaşı etkileyen karaborsacılık, stokçuluk, kaçakçılık, elektrik kesintisi ve güvensizlik gibi kavramların yanı sıra, 1979 yılını, köyden zorla İstanbul’a gelmiş bir emekçi ailesinin yaşadığı ve yaşayabileceği sıkıntıları tasvir ediyor. İstanbul adlı şehir, Ömer’i böyle silahlı bir adam yaparken, kardeşinin sözlüsünün de intiharına neden olabiliyor.

Kadir İnanır ve Orhan Aksoy ortak eseri İstanbul 79 filmi, ülkenin adım adım 12 Eylül’e hazırlandığı günlerde çekilmiş cesur sayılabilecek bir film.

Güzel müziklerin yanında, restore edilmiş haliyle İstanbul’un o yıllardaki hali de görülebilir.

Bir başka özelliği de Türk sineması’nın ünlü seslerini filmde duymak mümkün. Erhan Yazıcıoğlu, Sadettin Erbil, Kamran Usluer, Güner Ümit, Jeyan Tözüm, Erdinç Dinçer, Metin Serezli gibi.

  • Yönetmen: Orhan Aksoy
  • Senarist: Orhan Aksoy
  • Yapımı: 1979 – Türkiye
  • Yapımcı: Memduh Ün
  • Süre: 105 Dak.
  • Oyuncular: 
  • Kadir İnanır
  • Mahmut Cevher
  • Reha Yurdakul, 
  • Kazım Kartal
  • Semra Türel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir