Behzat Ç.

Behzat Ç.

Behzat Ç. dizisi ilk olarak 2010 yılında izleyici ile buluştu. Emrah Serbes’in “Her Temas İz Bırakır” adlı romanının karakteri olan Behzat Ç. dizi ve film olarak da insanların gönüllerinde taht kurmuştu. Serdar Akar’ın yönetmenliği, Emrah Serbes ve Mehmet Erdem Ercan’ın senaristliği ile Erdal Beşikçioğlu‘nun oyunculuğu birleşince izleyicide müthiş bir lezzet bırakmıştı. Müziklerini ise bir Ankara grubu olan Pilli Bebek yapıyordu. Bu bahsettiğim şeyler eseri tamamen Ankara’dan ibaret hale getirmişti.

Behzat Ç. ilk çekildiği dönemde, dönemin sorunlarını işleyerek cesur bir tavır sergilemişti ve bu durum birilerini rahatsız etmiş gibiydi. Öyle ya Behzat Ç. İyi bir adam değildi ama kimsenin de adamı değildi. Bu sebepten zorluklar da yaşadı, hatta ve hatta yine bu sebepten yayından kaldırıldığı dahi söylenti olarak epey süre ortalarda dolaştı. Jübilesin ise yine gündemden bahseden “Behzat Ç. Ankara Yanıyor” filmi ile yaptı. Bu film ülkemizin o dönemki yaşadığı Gezi olaylarını konu alıyordu. İşin ilginç tarafı ise Gezi olaylarından çok önce yazılmış bir senaryo olmasıydı. Behzat Ç. yine yapacağını yapmıştı.

Dizi çok küfür eden ve çok alkol içen adamların olduğu bir diziydi. Ankara Cinayet Büro elemanlarıydı bu adamlar. Sürekli Neşet Ertaş dinler efkarlanırlardı. Efkarlanmayıp da ne yapsınlar, başlarına gelmeyen kalmamıştı. Onlar sevdikleri ile mutsuzluğa da varken kimi sevseler ya bırakıp gitmişti ya da ölmüştü. Yani kısacası bu dizide diğer dizilerden farklı olarak olayların üstesinden hiç zarar görmeden gelebilen yakışıklı, güçlü ve düzgün Türkçeli karakterler değil, hayatın zorluklarını iliklerine kadar yaşayan, yıkılan, efkarlanıp Neşet baba dinleyerek evde halıya çorapla basarak rakı içen ve ağzı bozuk çirkin adamlar vardı.

İzleyicinin bu diziyi bu denli sevmesi, repliklerinin hala dillerde dolanması, duvarlara dizi içinden kareler asılmasının, Ankara sokaklarının duvarlarında ve kaldırımlarında hala “saçma sapan konuşma la” yazmasının, birçok insanın Ankara’ya gelme ve başkente “Angara” demesinin, cümlelerini “la” ile bitirmesinin sebebi de tam olarak buydu. İnsanlar kendilerinde bulamadıkları başına buyrukluğu, kural tanımazlığı ve korkusuzluğu Behzat amirimde bulmuştu. Sorsanız kaba saba bu herifle kimse geçinemez ama herkes onun gibi olmak isterdi. Çünkü Behzat Ç. bizim içimizde kalanlardı. Sustuğumuz şeylere haykırandı, bunu samimi ve içten yapıyordu.

Filmin gerçekçiliği ise dillere destandı. Emniyet teşkilatına nesillerdir nefer veren bir ailenin ferdi ve ömrünün hatırı sayılır bir kısmı karakol, büro köşelerinde geçen biri olarak söyleyebilirim ki Behzat Ç. karakteri tam manasıyla bir polistir. Hatta tam manası ile bir cinayetciydi. Behzat Ç.yi yayınlandığı dönemde değil de daha sonra izlemiştim ancak izlerken fark ettim ki karakterler, olaylar ve tavırları senelerdir zaten etrafımda görüyor, onlarla yaşıyormuşum.

Behzat Ç. 2

Yeni Sezonu

Bu denli kült bir dizinin sevenleri tarafından tekrar başlamasının istenmesi gayet doğal. Ancak ilginç olan bu umudun hiç tükenmemesi ve nihayet 6 yıl sonra gerçekleşmesiydi.

Bütün bu isteye, hasrete rağmen ne yazık ki yeni sezon ne izleyiciye ne de oyuncuya eski tadı vermedi ve umulandan kısa sürede bu projeden vazgeçildi.

Yeni Sezonun Başarısız Olma Sebepleri

Yeni sezonun başlamadan önce istisnasız her sene asparagas haberler yapıldı ve insanlara umut aşılandı. Ben de bu haberlerden umut olarak nasibini alanlardandım. Ama yine de hevesimiz ve heyecanımız hiç azalmadı, ta ki yeni sezonlar hayal kırıklığı olana dek.

Yeni sezon bir dijital platformda, Blu Tv de yayınlanacaktı. İlk falsosu ise dizinin tosun paşası, Harun Sinanoğlu karakterine can veren Fatih Artman’ın dizide olmayacak olmamasıydı. Bu durum o karakterin “kimsiniz?” sorusuna verdiği cevapları ve bir takım şuursuzlukları ile seven herkesi biraz yarım bırakmıştı. Dizinin senaryosunun, karakterlerin ve hikayenin yaratıcısı Emrah Serbes’in dahili ve onayı olmadan yapılması da hayal kırıklıklarından bir tanesiydi. Diziyi eski yönetmeni olan, hikayeye çok sevilen Ercüment Çözer ve Memduh Başgan karakterlerini kazandıran Serdar Akar’ın yönetmeyecek olması ve dizi başladıktan sonra Memduh Başgan karakterinin Ercüment Çözer’e ihanet ederek diziden çıkmasının olumsuzluğu da izleyiciye şaşkınlık ve hayal kırıklığı olarak yansıdı. Dizinin iyice karmaşık bir hal alarak çok iyi tanıdığımız ve ne yapıp yapmayacağını bildiğimiz karakterlere yapmayacakları şeylerin yaptırılması izleyiciyi ve anlaşılan o ki Behzat karakterine hayat veren Erdal Beşikçioğlu’nu yaralamış ki dizi devam edemedi.

Behzat Ç. 3

Bütün bunları bir torbada topladığımızda görüyoruz ki Behzat Ç. dizisinin ilk ekibi tam bir bütün olarak izleyici nazarında karşılık bulmuş ve bencilce tavırlar ne izleyicinin ne de oyuncunun eski samimiyetini yakalamasına engel olmuştur. Bir kez daha görmüş olduk ki çok sevilen işlerin yepyeni bir şekilde yapılması ne kadar olumlu sonuçlar doğursa da eski kadronun bir kısmı ile rant için yapılması herkesi hayal kırıklığına uğratıyor.

Bütün bunlara rağmen Behzat Ç. dizisi içerisinden başarılı sayılabilecek Saygı dizisini çıkartı ve hala Behzat Ç.’nin eski bölümleri Ankara’ya hasret duyulduğunda ve söylemek isteyip de söyleyemediğimiz şeyler olduğunda içimizi rahatlatıp bizi sakinleştirmekte epey iş görüyor.

Sinematik Yeşilçam için Yazan: Gökhun Aydın – Mayıs – 2021

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir