Anadolu Westernleri: Erol Taş ve Melek Görgün – Acı Pirinç (1972)

Acı Pirinç
ACI PİRİNÇ

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir sürü kız varmış
Bunlar kışın evlerinde iş yapar, baharla birlikte göç ederlermiş
Tıpkı karınlarını doyurmak için sıcak diyarlara göç eden leylekler gibi

Hepsi sevdikleri için yorulmaktan, para kazanmaktan memnunmuş
Kaderlerine acı bulaşmasın isterlermiş.
Umutları tarlalarda toplanmış,
Toprağa umut ekip sevinç biçmek isterlermiş


Yukarıda ki tiratla açılıp, sezonluk pirinç işçilerinin yaşamlarından bir kesit içeren 1972 yapımı Acı Pirinç, Anadolu Westernleri’nin en az avantür içeren ancak bir western örgüsünü fantastik dokunuşlarla süsleyen ilginç bir örnektir.

Ağanın sömürü çarkına girdikten sonra her yıl pirinçte çalışmak için tekrar gelen kadınların genel olarak hüzünlü hikayesinde; Kimisi çarkın içerisinde kendine bir yer edinmek amacıyla kaşarlanmayı seçerken kimi de boş bir umutla pirinç tarlalarından arta kalan zamanda sunuldukları ağa çiftliğinin zevk alemlerinden bir gelin olarak çıkmayı arzular.


Filmin fantastik yönü, pirinç tarlalarında “Büyükanne Donu” ile çalışıp bol bol bacak görüntüsü ve banyo sahnesiyle konunun kısıtlı imkanları içinde ki en görünür erotizmi sergileyen kadınlar üzerine kuruludur. Türün vazgeçilmezi olan ırza geçme teması ise banyoda ağanın oğlu tarafından sıkıştırılan ancak sonuca ulaşamayan bir teşebbüs; Pirinç işçiliğiyle beraber “Beş Beş” parolasıyla fahişelik yapmakta olan kadına tavuk kümesinde kahya ve ağanın adamının toplu tecavüzü ile işlenmektedir.

Anadolu Westernlerine yönetmen olarak büyük katkılarda bulunan Yılmaz Duru‘nun favori oyuncusu İrfan Atasoy olmaksızın gerçekleştirdiği bu kara filmin ağır topu tartışmasız kötülüğüyle Erol Taş‘tır. Komşu bölgenin ağasının adamlarının elinden yaralı olarak kurtulup pirinç bölgesine kaçan Salih Güney ve o sene pirince çalışmaya ilk kez gelen Melek Görgün kutbundan oluşan kolay lokma iyilere karşı kötülük açısından kendisiyle yarışan oğlunu bile fazlasıyla geride bırakan bir performans sergilemektedir.


Taş’ın kostüm seçimi (Aslında sırta atılmış bir kuzu postundan ibarettir) Spaghetti Westernlerin sevimli şişmanı Bud Spencer‘i çağrıştırmakla beraber belinde ki çift tabanca kılıfları, yürüyüşü, vahşi doğallığı ile tam bir dağ adamıdır. Kendisi kadar zalim bir ağa olmasını arzu ettiği oğlunun göz koyduğu kadına kendi gücünü ortaya koyarak sahip olmaktan çekinmez, kahyasını özenle dilsiz bir adamdan seçer, pirinç çalan adamına bizzat kendisi işkence yapar.

Kötülerin ellerinden geleni ardına koymadıkları bu küçük kesitin ardından herşey ilk başladığı ana geri döner ve yaşanılan ufak ve büyük ölçekte ki trajedilerin ardından kapanış tiradı olayların ertesi yıl tekrar süreceğini hissettirir;

Hersene başka umutlarla gelinir …
Pirinç dolu, bereket dolu, dert dolu bu topraklara
Hepimiz tüm umutlarımızı pirincin batağına gömdük
Kaderde bizi bir avuç zehir dolusu, acı pirinçle gömdü.


Sinematik Yeşilçam için Hazırlayan : Gökay GelgeçEylül 2021

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir