Film çevirmek için Denizli’ye giden Kadir İnanır ile bir gün önce konuştuk… Aklımıza gelen 10 kelimeyi (kitap, plak, eleştiri, aile, telefon gibi) söyledik. O da biz kelimeyi söyler söylemez onun aklına getirdikleri açıkladı… Aşağıda büyük harflerle dizilen kelimeler bizim söylediklerimiz, karşısındakiler de Kadir İnanır’a o kelimenin o anda aklına getirdikleri..
Kitap :
” Şimdi elimde bir kitap var. Daha hepsini okumadım ama çok beğendim. Ödön Von Horvath’ın ‘Allahsız Gençlik’ adlı kitabı bu. Hitler Gençlik Örgütünde yağmalar ve soygunlar yapmak için eğitilen Alman gençlerinin hayatları hikaye ediliyor. Eski düzenle bağlarını koparmış bu gençler; öğretmenlerini, analarını, babalarını küçümsüyorlar. Daha da ilginci, belli bir ülküleri, bir inançları yok. Ders alınması gerekli bir kitap. ”
Plak :
‘ N’olur, n’olur, n’olur, n’olur, n’olur,
Adam mı ölür
Toprak verince
Hayat sevince…’
” Dinlediğiniz plak, Aşık Mahzuni’nin ‘İnce İnce Bir Kar Yağar Fakirlerin Üstüne’ adlı parçasıydı. Aşık Mahzuni’yi tanırım. Geçenlerde bir toplantıda karşılaştık ve bu parçayı ilk kez orada dinledim. Çok beğendim ve plağını aldım.”
Aile :
” Ailem Fatsa’da. Annem, babam ve 9 kardeşim var. Onlara bağlılığım, sevgim çok büyük. Hiç olmazsda senede bir kere mutlaka Fatsa’ya giderim. Onlar da sık sık beni görmeye gelirler. Ailemden kopacağımı zannetmiyorum.”
Telefon :
” Allah belasını versin. Vallahi söyleyecek başka şey bulamıyorum. Bu konuda (01) deki kızlar bile benim kadar dertli değildir. Sanki herkes beni izliyor. Evde bir yeğenim var. Ben evde yokken telefonları not et ediyorum. Ancak 2-3 ad söylüyor. Benim eve gelmemle birlikte telefon yağmuru başlıyor. Çıldıracağım.”
Film :
” Sanat hayatım için dönüm noktası sayılabilecek bir filmde oynuyorum şimdi. Türkiye’de çevrilmiş en büyük filmlerden olacak. İsmi ”Bir Yudum Su”. Zeki Ökten’in rejisörlüğünü yaptığı, Selma Güneri ve Aydan Adan’ın diğer rollerini paylaştığı film, Amerikan pazarlarındaki kaçakçılığı konu ediniyor.”
Ecevit :
” Çok beğendiğim, takdir ettiğim, bütün kalbimle desteklediğim bir devlet adamı. Yaşadığı toplumu, memleketini seven, aynı zamanda bütün iyi ile topluma daha iyi hayat şartları sağlamaya çalışan bir devlet adamı.”
Şiir :
” Şiire yakınlığı olmayan bir insan, herşeyden önce sanatçı olamaz. Şiirle çok ilgiliyim. Çok bunaldığım zaman, kendimi yalnız hissettiğim zaman, oturup şiir yazarım.”
Eleştiri :
” Ben bir sinema seyircisi olup da bir sinema oyuncusunu eleştirsem nelere mi dikkat ederim? Sadece saygıya… Oyuncunun kendine saygısı, kendini bir yere getirenlere saygısı, işine, seyirciye saygısı vb.”
Duvar :
” Basbayağı duvar mı? Evime gelen herkes, şimdiye kadar böyle bir ev görmediklerini söylüyorlar. Bütün duvarlar şiir dolu çünkü. Ama artık bunlar eskidi. Hepsini silip tekrar yazacağım.”
Evlilik :
” ……………Tam 7 yıl, dile kolay, tam 7 yıl hiç kimsenin kolay kolay yaşayamayacağı bir bekarlık devresi geçirdim. Artık bekarlıktan alacağım hiç bir nasip kalmadı. Bu demektir ki, artık evlenme zamanın geldi.”
Resim : Erol Diksoy
Not 1: Bu serimizdeki diğer paylaşımlarımız gibi derginin orjinal metine sadık kalınmıştır. Noktalama ve yazımlar günümüzdeki hallerine göre değiştirilmemiştir.
Not 2 : Meral Bal’ın 04 Aralık 1974 tarihli Hey Dergisi‘nden ”Kadir İnanır ve Kelimelerin Dili ” isimli Bektaş Türk imzalı haberden.
Ercan Demirel / Naim Dilmener arşivi – Düzenleyen: Sabahattin Bilgiç – Ocak 2022
