Yeşilçam’da saman alevleri: Christine Haydar (Kristin Haydar)

Bu yazı 15.05.2008 tarihinde Sinematik‘te yayınlanmış yazımızın güncellenmiş halidir.

CHRISTINE HAYDAR

Sinemamız üzerine hazırlanmış veritabanlarını incelediğimiz zaman Christine Haydar ismine direkt ulaşamakta oldukça zorlandım  çünkü afişler dahil, ismi çok farklı şekillerde yazılmıştı. Evet belki çok önemli bir oyuncu değildi ancak bir şekilde magazinde yer almıştı. Kimisi  Haydar‘ın ismini kısaltmış, kimisi okunuşu ile afişe eklemiş kimisi de ismini doğru yazmıştı bu Fransız güzelin. Bu durum üzerine ben de internet üzerinde derlediklerimle ve elimdeki sınırlı arşivden faydalanarak bir araştırma yaptım bunu da 2008 yılında “Yeşilçam’da saman alevleri” isimli bir yazı dizisi ile sizlerle paylaştım.  Aslında bugün yine aynı yazı dizisine başlarken bu ismi koymama da fikir anneliği yapmış olan sahne adıyla Christine Davray ile başlamak istedim.

Yazıyı ilk yazdığımda en azından o dönem için  internette Türkçe kaynaklar içerisinde en detaylı  bilgiler o yazıda toplanmış idi. Hatta Davray, Okan Bayülgen ile beraber oynadığı tiyatro oyunu için Türkiye’ye gelip Beyaz Show‘a konuk olduğu gece Sinematik’in rekor tıklaması o yazıya yapılmıştı (tam tamına 4 saatte 21bin tıklama). Bir de o dönem reklamcı Alp Ersin‘in dergisinde güzel ve farklı bir dizayn ile yine o eski yazım yayınlandı.Yeni adresimize taşındığımızda geçen zaman ve genişleyen arşivimle birlikte çok daha detaylı bir yazı haline getirmeye karar verdim.

2010 yılında gazeteci Pınar Öğünç‘te çok güzel bilgileri derlemiş (Bkz Yazı). Pınar Öğünç‘te benim gibi Haydarpaşa’nın torunu konusunda temkinli davranmış. Ben de Haydarpaşa gelini hikayesine pek inanmadığım için ve 2 filmde oynadığı için araştırmalarıma ilk önce dünyaca ünlü film veritabanında (imdb) başladım. Burada beklemediğim Christina Haydar olarak Bedel filmi vardı. Anlayacağınız çorba gibi bir veritabanı beni bekliyordu. Neyseki fazla filmde oynamamış.  Diğer isimlerini de katarsak 5 değişik isimde 10’a yakın filmde yer almış. Farklı arama motorlarında ve sinema sitelerinde karşıma çıkan ve veritabanlarında yer alan Christine Haydar isimleri:
Kristin Haydar
Christine Haydar
Christina Haydar
Christien Haydar
Christine Davray

Bu kadar çok farklı isimle yer almasına rağmen sanatçımızın gerçek ismi Marie Christine Aufferil ve Fransa’nın Besancon Franche Comte, 1943 doğumlu. Modelliğe başlıyor ve hatta Crazy Horse’ta dans ediyor o zaman ki sahne ismi Christine Davray. Evlendikten sonra kendisini fotoğraflarıyla şöhrete taşıyan kocasının soyadını alıyor ve Christine Haydar oluyor. Arama motorlarında Christine Davray ismiyle arattığınızda oldukça fazla bilgiye ulaşıyoruz.

1979’da Türkiye’ye İzmir’de sahneye çıkmak üzere geliyor. Haydarpaşa‘nın gelini diye lanse edilmesi ise onu ülkemize getiren Erkan Özerman‘ın bir kurnazlığı olsa gerek, öyle ya sansasyonel bir isim ve resim altı yazıları bulmanın en iyi yolu bu. Kocası Jean-Yves Haydar‘ın anlayacağınız pek gar ile alakası yok ama onun da bir Haydar paşası var ailede. Pek çok makale de bunu doğrular nitelikte çünkü döneme ait net bilgiler yok. Haydarpaşa garı önünde çekilen fotoğrafları ve birden ülkemizde ilgi odağı olması ilginç bir hikaye. Biraz medya’nın ve izleyicinin pohpohlaması, hele hele sarışınsa yabancı gelinleri sevmemiz ve Gönül Yazar ve Ajda Pekkan‘a benzerliği ile kısa zamanda magazini oldukça meşgul ediyor. Haydar, filmler, sahne çalışması ve fotoromanlar derken ülkemizde 10 yıl kalıyor. Hatta kocasıyla Antalya’da bir lokal açıyorlar ama istekleri Istanbul’da birşeyler yapmak aslında (haberin küpürü yanda) daha sonra Fransa dönüş var. Christine Haydar kocasını 1996’da kaybediyor.

Christine Haydar ve Sinema

Christine Davray ismiyle aratırken ararken 4 filme raslıyorum ki  ilginçtir B tipi Kült filmlerde yer almış.  İtalyan yapımı “Zenabel” filmi ile bir çıkış yakalıyor o dönem, küçük bir rolde ama film geniş kadrolu bir kült oluyor ancak en tanındığı filmi koyu kumral (hatta kızıl) olarak yer aldığı İtalyan yapımı film “Una Dopo L’altra” filmi (Yazının sonundaki minik galeriye 2 foto ekledim). Yeşilçam dışında bulduğum filmlerin tam listesi ise: Le francesi si confessano (1969), Zenabel (1969), Una dopo l’altra (1971) ve Édith et Marcel (1983)

Yeşilçam macerasına gelecek olursak internette ve elimdeki bazı kaynaklardan araştırma yaptığım zaman Christine Haydar‘ın sadece Cüneyt Arkın‘la oynadığı Sarışın Tehlike filmine ilk kertede ulaşabilmiştim. Fotoroman olarak ise yaptıklarının tam tarihine ulaşamasam da Yalçın Gülhanla bir tanesinde oynamış. Bunun dışında genellikle unutulan Kadir İnanır ve Ekrem Bora ile oynadığı “Bedel” filmi var. Erkan Özerman‘ın da onayladığı üzere ülkemizde ve haliyle Yeşilçam‘da sadece 2 filmde yer almış özellikle 80-85 arasında Türkiye’de büyüyen birçok kişi üzerinde etki bırakmış. Yani Christine Haydar bir saman alevi olarak aslında oldukça yer yakmış!!

Ülkemize gelmeden önceki döneme geri dönecek olursak Christine Davray olarak 1977 yılında Penthouse‘un “Pet of the Month” yani ayın güzeli seçilerek o dönem pek çok gönüller yakmış. Türkiye’de verdiği röportajlarda sadece kocamın karşısında soyundum dese de onunla tanışmadan önce çektirdiği pozlar mevcut. Hatta bu yazının altındaki siyah beyaz foto o setlerden birisine ait. Yine de ünlü olması ve ayın güzeli olmasında fotoğraflarını çekenin kocası Jean-Yves Haydar’ın etkisi büyük olmalı. İlk dönemde verdiği pozlar ve özellikle Penthouse için verdiği bazı pozlar soft porno olarak nitelendirilebilinir. Cristine Haydar  dansçı olarak erotik kulüp Crazy Horse‘ta devam ederken tiyatro ile de ilgilenmiş.

Türkiye’de ise sarışın bir güzel olarak özellikle de Cüneyt Arkın‘la film çektiği dönemde onunla yakıştırılarak (Arkın’ın eşine de benziyor biraz) bazen seks yıldızı diye parlatılarak gündemde birşekilde kalıyor. Açıkcası özellikle Kadir İnanır‘lı filmde oryantalizmin dibine vurduğunu düşünüyorum. Yine de Türkiye’den pek kopamıyor.

Yeşilçam Fimlerinin künyeleri

Sarışın tehlike 1980

Yönetmen: Aram Gülyüz
Tür: Macera
Cüneyt Arkın,
Christian Haydar,
Metin Serezli,
Hadi Çaman,
Yadigar Ejder

Bedel 1983

Yönetmen : Melih Gülgen
Tür:Dram
Kadir İnanır,
Cristina Haydar,
Bahar Öztan,
Ekrem Bora
Sevda Ferdağ

Christine Haydar ve Müzik:

Haydar aslında oldukça fazla gazino programlarında yer almış hatta benzediği Gönül Yazar’ın alt kadrosunda söylemiş. Daha sonra sanırım bu iligiyi dönemin aranjman şarkıları ile birleştirip bir albüm yapıyor. Aynı dönem Kadir İnanır ile oynadığı filmde de şarkısı olduğunu unutmayalım. İtalyanca ve Fransızca şarkıları seslendirdiği bu albümünde  “Gölge Etme” ve Ajda’nın “Petrol“‘ şarkılarıda Türkçe seslendirilmiş. Güzelliği ve fiziği ile o dönem Ajda Pekkan’a bir rakip olduğunu da söyleyebiliriz.  Resimlerine dikkatli baktığımızda bazı açılardan Gönül Yazar’a da benziyor.

Bu arada Türkiye’de yayınladığı LP’sinin kapağında cüretkar pozlar vermiş

Plak: SOUS LE CİEL DE PARİS – GÖLGE ETME
Gittigidiyor sitesinde bulduğum bazı bilgiler:
FİRMA -ÇOŞKUN.
SANATÇI İTALYANCA VE FRANSIZCA ŞARKILARIN YANINDA GÖLGE ETME VE PETROL ŞARKILARINI TÜRKÇE SESLENDİRİYOR.
KAPAK -AÇILIR -8
PLAK -8/9

A yüzü:
Kristin Haydar – Sous Le Ciel De paris
Kristin Haydar – Padam Padam
Kristin Haydar – La Vie En Rose
Kristin Haydar – Ma Boheme
Kristin Haydar – Besame Mucho

B yüzü
Kristin Haydar – Gölge Etme
Kristin Haydar – Petrol
Kristin Haydar – Felicita



Christine Haydar “Simone” ve “Rendez-vous Allee des Brouillards” isimli 2 kitap ve “Fatih et le Genie” isimli bir çocuk romanı yazmış. Hatta 2000 yılında “Simone”‘yi tanıtmak için Türkiye’ye gelmiş. 2011 ‘de ise 25-26 ve 27 Mayıs’ta Taksim’deki Fransız Başkonsolosluğu’nun tiyatro ve sinema salonunda sahnelenecek “Aşk Mektupları”nın oyuncu kadrosu da yer alıyor. Oyunda Alga Algan, Okan Bayülgen, Vural Gökçaylı ve  Christine Haydar rol alıyor

Yazan: Utku Uluer
Yazıya Katkıda Bulunanlar: Ercan Demirel

2012 Sinematik Ekibi


4 thoughts on “Yeşilçam’da saman alevleri: Christine Haydar (Kristin Haydar)

  1. Merhaba
    Milliyetin o haberini bende görmüştüm. Ancak Jean-Yves Davray onun kocası. Jean Yves'ın haydarpaşanın torunu olduğunu doğrulayan bir bilgiye ulaşamadım.

    Ayrıca o dönem organizatörlerin isim benzerliklerinden yararlanması ve isim uydurmaları moda idi. Cristine'nin soyadının haydar olmamasına rağmen haydar yapılması üzerine bu şekilde yorumladım.

    Farklı bir kaynak bulursanız seve seve değiştiririm bu bilgileri.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir