Stara özel senaryonun yazılmadığı, oyuncuların hepsinin star olduğu Arzu Film ekolünden bir sıcak aile filmi. İçimizden insanların mutlulukları, sevinçleri, üzüntülerinin yansıtıldığı , güncel sorunlara yönelik bir güldürü ve karşınızda Gülen Gözler :
Mart 1977 de vizyona giren bu komedinin künyesi ve hikayesi:
Senaryo: Sadık Şendil
Müzik: Melih Kibar
Münir Özkul: Yaşar Usta
Adile Naşit: Nezaket Hanım
Müjde Ar: İsmet
Itır Esen: Nedret
Sevda Aktolga: Hikmet
Lale Ilgaz: Hasret
Şener Şen: Vecihi (Fikret’in sevgilisi)
Mahmut Hekimoğlu: Temel (İsmet’in sevgilisi)
Ahmet Sezerel: Orhan (Nedret’in sevgilisi)
Halit Akçatepe:Dursun (Yaşar Usta’nın çırağı)
Ahmet Arıman: Ahmet (Yaşar Usta’nın çırağı)
Tuncay Akça: Tuncay (Yaşar Usta’nın çırağı)
İhsan Yüce: Hasan Usta
Nejat Gürçen: Müteahhit Yunus (Temel ile Dursun’un babası)
Şevket Altuğ: Evin alıcısı laz Şevket
Ertem Eğilmez‘in yetmişlerin başında Tatlı Dillim, Sev Kardeşim, Yalancı Yarim ile başlattığı aile sıcaklığına , içimizden birilerinin hayatına tanıklık etmemizi sağlayan ve yetmişlerin ortasından itibaren Hababam serileri ile iyice yerleşen kemik bir oyuncu kadrosunu kullanarak çektiği bir filmdir Gülen Gözler.
Erkek evladı sonunda bulurum diyerek beş kız babası olmuş Yaşar Usta, erkek isimleri vermiştir onlara; Fikret, İsmet, Hikmet , Nedret ve Hasret.
Evin üzerinden her geçişte eşyaları yerinden oynatan Vecihi o derece beceriklidir ki, balkonda sevdiceğini bekleyen Fikret’e uçaktan gül atmaktadır. Ancak filmlerde görebileceğimiz bu yöntemi gerçek hayatta Sümer Tilmaç da eşine aşkını ispatlamaya çalışırken yapmış, küçük bir bilgi olarak verelim.Israrlı aşık Vecihi’nin sevgilisi Fikret’in yatağının başında da bol bol uçak resimleri, o da yetmedi hostes ve pilot resimleri asılıdır.
Filme güzellik katan unsurlardan biri de Melih Kibar‘ın müzikleridir. Hani, Ertem Eğilmez’in Hababamı çekerken çok şans vermediği genç müzisyen. İlk tanıştırdıklarında , toyluğundan şans vermediği bu genç adam olmasaydı, sanırım bu filmler bu kadar sıcak ve güzel olmazlar, eksik kalırlardı.
Gülen Gözler, replikleri ile de unutulmaz Arzu filmlerinden biridir. Özellikle Vecihi’nin Yaşar Usta’dan Fikret’i istediği sahnedekiler unutulacak gibi değildir zaten. Bu istemeler sırasında yine dönemin ünlü bir şarkısı (İskender Doğan’ın Kan ve Gül’ü) replik olarak devşirilir:
KARA VICDANLI
- Gülen Gözler filminin atmosferi hiç düşmez, küçücük yan hikayelerle ( Hikmet’e sulanan çırakların kendilerini denize atmaları, ipotek verilen evin ölçüsünü almaya gelen Laz Şevket gibi) desteklenir. Nezaket Hanım’ın kızlarının mürüvvetini görmek uğruna kocasından habersiz sattığı ev, güçlü aile bağlarını koparır. Her kötü olayın sonunda bir hayır vardır misali, filmin sonunda insanlık, sevgi ve aile birliğinin kazanacağı gösterilir.Yazıya son verirken, Ertem Eğilmez’e ve hepsi birer star olan bu müthiş oyunculara gülen gözlerle teşekkür ediyor, İsmet’in babasına yazdığı veda mektubu ile ben de size veda ediyorum:
“Baba;Sen bu mektubu okurken ben çok uzakta olacağım. Aşkımı kalbime gömüp gidiyorum. Dönmemi istersen gazeteye “kızım, Temel’le evlenmene razıyım geri dön” diye ilan ver. Elveda. Kızın İsmet. Vecihi – MUTLU SON
öncelikle kaybettiğimz değerli yönetmen ertem eğilmez’i; tonton adile teyzemizi ; yine nejat gürçen’i ihsan yüceyi ve diğer yeşilçam emektarlarını saygıyla anıyorum .
gülen gözler filmi gerçekten yeri dodurulmayacak filmleren birisi sanırım hayatımızda. ertem eğilmez’in yine hababam tadında çektiği aile şerefi neşeli günler gibi defalarca izlense bile yine aynı tadı veren filmleriniden . inanın her eyrettiğimde insan olduğumu tekrar hatırlıyorum . yani biraz hüzünlü gözlerle biraz da imrenerek seyrediyoruz . ne bileyim adını koyamıyorum ama galiba eskiden insanlar daha mutluymuş . daha mütevazı bir hayat fakat daha mutlu insanlar . keşke bizim de başımızda pır pır uçan bir vecihi miz olsa : keşke laz şevket gibi biri olsa. belki de artık filmlerimizde bu masumiyeti kybettiğimiz için artık yeni filmlerden istediğimiz tadı alamıyoruz .
aile hayatını ; güzelliğini türk insanını anlatan çok güzel çok nadie bir film. .
yalnız kafama takılan bir şey var. geçen günlerde ayşen gruda ya soruyorlar. eski filmler hakkında . çünkü hep aklımızda hep o haliyle kalmıştı . edendir bilnmez. ben eskiye bakmam . önüme bakarım . söylenecek bir şey yok diyor . nasıl böyle düşünebilir bu insanlar ? yani her hafta 1 dizinin yayından kaldırıldığı artık çöplüğe dönen televizyon ekranından çok mu memnun . veya nasıl düşünebiliyor ? yani .
bence bu filmler bu insanlar öyle 3 günde unutulacak insanlar değil . ama inanın neler yapılabilir onu bile bilmiyrum .
aklıma gelmişkenn gülen gözler filminde laz şevket yunus la karşılaştığı sırada şevketin kolunun altındaki teypte çalan bir karadeniz türküsü vardı . mükemel bir şey . onu bilenimiz var mı aramızda .. ? gökay abi ercan abi* bir fikriniz var mı ?
Her şey malboro sigarasının her arandığında her bakkalda bulunabilmesiyle büyüsün kaybetmişti belki de…