Sevgili Sinematik Yeşilçam okuyucuları,
70li yıllarda ve 80lerin başında doğanlar için Pazar günlerinin anlamı farklı idi. Tek kanal olmasına rağmen TRT‘nin yayınladığı pazar günü filmlerinin büyüsü, gazetelerin pazar eklerinde itinayla hazırlanan ve sadece magazine boğulmamış pazar yazıları çoğumuz için önemli olmuştur. Özellikle pek çok sinema klasiğini pazar günleri televizyondan izleme şansına erişmiştik ki bir nevi sinema okulu görüyordu o tek kanal yayıncılığı.
Teknolojik ilerlemelere rağmen ve hızlınan iletişim araçlarıyla desteklenen onlarca TV kanalına rağmen bir türlü aynı tadı vermeyen yayıncılık anlayışı ile birlikte pazar günlerinin o büyüsü de kayboldu. Artık evlerde itinayla hazırlanan ve hatta misafirliklere gidilen pazar kahvaltılarının yerini sadece “Brunç (brunch)” aldı. Değişimin ve dönüşümün pozitif olarak etkilemediği noktalardan bir tanesi “Pazar Günü Kültürü” oldu sanırım.
Biz de Pazar günlerini en azından Sinematik Yeşilçam için farklı ve değerli kılmak adına bazı değişiklikler yapmaya karar verdik.
Bu haftadan itibaren düzenli olarak “Pazar Yazıları” başlığı altında kaynaklarını belirterek Türk Sineması üzerine değerli makaleler Sinematik Yeşilçam‘da yer vereceğiz.
Ayrıca bunun yanı sıra yine Pazar Yazıları içerisinde Utku Uluer‘in “Zamanla Alışıyoruz” ve Gökay Gelgeç‘in “İnsanları Seveceksin” ismini verdikleri köşelerinde makalelerini okuyabileceksiniz.
One thought on “Sinematik Yeşilçam’da Pazar Yazıları”