Sinematik Söyleşi: Mine Soley – Güzelliğim başıma bela oldu

Bu hafta paylaşacağımız söyleşi Mine Soley ile yapılmış 2005 tarihli bir söyleşi.  Fantastik filmlerimizin amansız kadınlarından Mine Soley Radikal gazetesinde yayınlanan bu söyleşisinde dobra dobra konuşmuş. İlginç bulduğumuz bu söyleşide onu ytanımayanalr için oldukça çok bilgi de yer alıyor. Bu söyleşiyi kaynağı ile birlikte siz Sinematik yeşilçam okurlarıyla bir de Sinematik Yeşilçam sitesi sunumu ile okutmak istedik.

Güzelliğim başıma bela oldu

PAZAR-1968-630-MINE-SOLEY-AJDA-PEKKAN-F-GIRIK__38369353_0 (1)

Siyah-beyaz Türk filmlerinin seks bombası Mine Soley, İlk Göz Ağrısı dizisinde mazbut bir hanımefendi. Vamp olmanın faturasını tacize uğrayarak ve hiç evlenmeyerek ödemiş

ŞULE ÇİZMECİ

Radikal Hayat / 22/10/2005 Cumartesi Eki

Yeşilçam’ın yuva yıkan, kötü ruhlu, yılan bakışlı, yılan vücutlu vamp yıldızı Mine Soley, şimdi atv’de yayınlanan İlk Göz Ağrısı dizisinde mahallenin mazbut, güler yüzlü, iyimser dulunu oynuyor. Telefonda, “Çocukken ne zaman beyazperdede sizi görsem korkardım,” dediğimde nasıl da neşeli bir kahkaha attı. Söyleşi için beni Beşiktaş‘taki evine davet etti. Boğaz’a nazır salonun dekorasyonu bir küçük burjuva kadınının dünyasını yansıtıyor. Belli ki, temizlik maddelerine müptela. Ev mis kokulu.

Dantel örtüler kolalı, bembeyaz. Boy boy gümüş çerçeve; aile fertlerinin tümü sehpalarda boy gösteriyor. Onların yanında minyatür biblolar. Masanın üzerinde Cumhuriyet gazetesi duruyor.

Ev sahibi, bir kabul gününe hazırlanmış adeta. Sehpanın üzerini kurabiyeler ve kuruyemişle donatmış. Servis yapan Mine Soley‘i seyrederken bir yandan Türk sinemasının sandre saçlı ‘femme fatale’ Fransızını, aşk yatağında yılan gibi kıvrılan o sarışın afeti arıyorum. “O isterik kahkahaları atan ponpon terlikli, babydoll’lu kadın nerede?” sorusuna iç çekerek…
Filmlerde, fotoğraflarda kaldı,” diyor.

Nasıl vamp oldum anlamadım’

mine-soley_131742Mine Soley, sinemaya hasbelkader girmiş. Teyzesi Nezihe Güler, grand damme (anne, dadı rollerinde oynayan oyuncu) oyuncusu. 1963’te, ortaokulu bitirdiği yaz, Trabzon’dan İstanbul’a teyzesini ziyarete gelmiş. Şansı, Adalar Güzellik Yarışması’nda ikinci seçildikten sonra açılmış.

“Genç güzeliydim. 15 yaşın güzelliğini tasavvur buyrun. Sonra figüranlığa başladım. Seher Şeniz‘le ‘kaliteli figüranlar‘ olarak 75 lira alıyorduk. ‘Setlerde ne hoş kız, bunda istikbal var,’ falan demeye başladılar.”

‘Avam’ bulunan gerçek adı Emine Gül, ‘asortik’ Mine Soley‘e dönüşmüş. Önceleri ailesine karşı büyük bir suç işlediği vehmine kapılmış. Trabzon’daki ailesini terzi yanında çalışıyorum, yalanıyla uyutmuş. O kadar güzel ki erkekler tarafından’fark edilmemesi’ imkânsız. Böylece ‘erkek tacizi’ başlamış. Hâlâ öfkeli:

“Bir gün biri, hadi adını söyleyeyim – Senih Orkan benden hoşlandığını, beraber olmak istediğini söyledi. Kabul etmeyince de ‘Ben de seni bu piyasada yaşatmam,’ dedi. Çok geçmeden prodüksiyondan Memduh Karakaş, ‘Bir işe yaramazsın,’ diyerek beni kapı dışarı etti. Cebimde Üsküdar’a geçecek param yoktu. İskelede gördüğüm İstanbul beyefendisinden vapur parası istedim. Eve gelince aman efendim ne ağlamak! Bakireyim, 15 yaşımdayım. Bir gün figürasyon bürosu, Ünal Film‘in Perişan adlı filminde oynamam için çağırdı. O filmde seksi bir kadını oynadım. Ardından hep seksi kadın rolleri geldi. Ben de anlamadım. Suat Yalaz‘ın Salıncak dergisine poz verdiğimde 17 yaşımdayım. Aslında hiçbir yerim gözükmüyor. Yatağa uzanmışım; basın savcısı, pozumu ‘yatağa davet’ diye isimlendirmiş. Beni mahkemeye veriyor (kahkahalar).
Hâkime, ‘Bu fotoğraf sizin oğlunuzun kitaplarının arasında da var. Ben Ayşe Hanım değilim. Bana seks bombası diyorlar,‘ dedim, o anda hâkimin gözlüğü düştü (kahkahalar). Ben nasıl Mine Soley oldum, nasıl vamp kadın oldum anlamadım.”

Soley, 18 yaşındayken PTT emeklisi anneannesinin yanında sonsuza kadar kalamayacağını fark ederek, ev aramaya başlamış. Tarlabaşı‘ndan Cihangir‘e zıplamış böylece, Trabzon‘dan gelen erkek kardeşiyle birlikte… Yeni bir ev, yeni bir hayat demek. Bu arada büyük bir aşk yaşıyor. Peki ailesiyle görüşmüyor mu? İstanbul‘a yerleştikten dört yıl sonra Trabzon‘a gittiğini söylüyor. Artık sarışın bir afet, kaşları Greta Garbo‘nun kaşları gibi. Yüzünde o masum ifade yok elbette. Annesi
mahkemeye çıktığını öğrenmiş. Elinde gazete kupürü, hesap soruyor.

Ama rahmetli babam hep sustu, vamplığımı yüzüme vurmadı. Ama her zaman Trabzon‘a dönmemi istedi. Arada sırada gelir bende kalırdı. Ah, ne zorluklar çektim! Muhafazakârdı, ama öldürmeyi düşünmedi beni.”

2013. Mine Soley Altın Kozada
2013. Mine Soley Altın Kozada

‘Kimseden iyilik görmedim’

Neden vamp kulvarından çıkamadı? Neden bir Filiz Akın, Fatma Girik olamadı?

“Güçsüzlüğümden,” diyor “Ekonomik özgürlüğüm yok. Nasıl kalacağım ayakta? Starların arkasında onları destekleyen erkekler vardı. O kulvara giriyorsun bir kere.

Seni nasıl oraya ittiklerini anlamıyorsun. Yetenekli ve güzelim, ama para kazanmak mecburiyetindeyim. Şimdi o yapımcılar, o yönetmenler de unlarını eleyip eleklerini astıkları için rahat konuşuyorum. Bana bu piyasada hiçbir senaristin, hiçbir yönetmenin iyiliği olmadı. Hep az kazandım.” Kıskandığı oyuncu olmamış mı, star olamadığı için hayıflanmamış mı hiç?

Öyle bir “Asla. Ben Mine Soley‘im. Ayrıca bu bir şans meselesidir. Hayatla kavga etmek isterseniz, kavga edecek çok şey bulursunuz. Kıskançlık, haset bilemedim. İhtiraslı bir kadın olamadım,” deyişi var ki…

Eski fotoğraflara bakıyoruz birlikte. Şarkıcı Mine Soley! Porno film furyasına katılmamak için sahneye çıkmış.

“Haşa! Allah göstermesin,” diyor. Önceleri Çakıl, Lunapark, Maksim gibi dönemin gözde gazinolarında ona assolist havası veren şık tuvaletleriyle boy göstermiş. Sonra ikinci mevkiye düşmüş.

“Anadolu turnelerini unutamam. Sahneye çıktığım zaman oramı buramı ellediler. Az tacize uğramadım. Ne çok ağladım. Oyunculuk hayatım boyunca basın tarafından aşağılandım. Oysa serbest yaşamıyordum,” derken gözleri yaş içinde.

Ağır havayı dağıtmak lazım. “Yalnızken Mine Soley‘i oynar mısınız?” diyorum. Hemen kahkaha atarak, poz veriyor.

“Banyodan sonra havluya sarınıp yatağa uzanıyorum. Yatağın karşısında aynalı gardırobum var. Biraz seksi kadın olayım diyorum. Dudaklarımı büzüyor, şöyle pozlar veriyorum, ama olmuyor. Ismarlama çünkü. Aynı pozu sette versem eskisinden farkı olmaz.

mine-soley-sinematik resim-4‘Hiç kimseden evlenme teklifi almadım’

Mine Soley, son zamanlarda Tanrı’ya nelerden yakındığını anlattı:

“Ne çocuğum, ne kocam var. Her şeyim eksik. Ama yine de buna şükür deyip oturuyorum. Elbette ki, mesleğim benden çok şey aldı. Ben azla mutlu olmayı bildim. Mutlu olacak bir şey yaşamadım. Ne çok para, ne övgü… Bir kere kadın olarak güven duyulmadı. Bana hiç evlilik teklif edilmedi. Çok feci bir şey bu. Ama bunları yüreğimde sakladım, sonra alıştım. Ama yine de alışılmayan şeyler var.

Yalnızlığa, çocuksuzluğa nasıl alışırsınız?
İnsanları basamak yapıp kullanmadım. Çiçek Taksi dizisinde hayatımda ilk defa gelinlik giydim, o an burnumun direği sızladı.

Türker İnanoğlu‘nun yanına gidip, ‘Babacığım, sayende ilk defa gelinlik giydim, elini öpeyim,’ dedim. Galiba şans denilen bir şey var. Hiçbir zaman güzelliğim dostum olmadı. Türk erkekleri Moldovyalı kadınları sokakta görüyor, beğeniyor ve evleniyorlar.

Vamp kadın‘ olmanın faturasını ödedim. Sevgililerim bile benim ahlaklı, geyşa ruhlu, aile kızı gibi saf ve duru olduğumu bilirlerdi. Çok sevildim, ama mesleğim nedeniyle benimle evlenmek istemediler. Zaten fazla sevgilim olmadı. 15 yıldır da yalnızım…

mine soley 88

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir