Sevgili Sinematik Yeşilçam okurları
Biliyorsunuz tiyatro ve sinemamızda arşiv ve kaynak sıkıntısı çok fazla. Tuncay Özinel‘i kaybettikten sonra sanatçının Facebook sayfasına bakarken bazı notlar yakaladık. Yarın ne olacağı bilinmez, pek çok paylaşımın derlendiği zaman güzel bir anı bırakacağını düşündük. Biz de bu bilgilerin kaybolma ihtimaline karşılık sizler için derledik. Ayrıca ek olarak Tuncel Özinel‘in bazı oyunlarının müziklerini yapmış Baha Boduroğlu‘nun bir anısını da ekledik.
Paylaştığımız bütün bilgiler sanatçının facebook sayfasından alınmıştır aşağıda sayfada bulduğumuz pek çok görsele yer verdik. Pek çoğunda yer alan resim altı yazıları oldukça değerli anıları yansıtıyorlar. Yazılara herhangi bir ekleme ve ilave yapmadık.
Facebookta bulduğumuz en çarpıcı olanı ise doğumgününde paylaştığı şiir, kime ait olduğunu bilmiyoruz tahminimiz Tuncel Özinel’in olduğu:
hiç boşuna yaşamadım
hep ilkbaharı yaşadım
sonbahar nedir bilmeden
sevgiyle yaşadı bu beden
durup dinlenmeden
bahçemdeki kır çiçeğini
evimdeki eski sandalyeyi
bir resmi
bir sokak çocuğunu
herkes bildi
dolu dolu insanları sevdiğimi
hiç boşuna yaşamadım
ellibeşinde aşık oldum
mutlu oldum
acı çektim
ağladım
yaşama küstüm
yeniden yaşamayı öğrendim
hiç boşuna yaşamadım
insan olmayı öğrendim
ve insanlığımdan
insanlar yaratttım
sevgiler yarattım
insanları seven
doldurup gönlümü
hep sevgiyle
insanların yararına yaşşadım
hiç boşuna yaşamadım
mesleğimi sevdim
coşkuyla
her gün başlayarak
öğrenmeye yeniden
çocuklarım oldu
benimle yatişen
hepsi bir parça taşıyacaknden sonra benden
hiç boşuna yaşamadım
hep savaştım
hiç korkmadan
haksızlardan hırsızlardan
bir çocuk ağlasa
tanımadığım
onunla ağladım
bir genç vurulsa
hiç görmediğim
onunla vuruldum
bir ana ağıt yaksa
onunla ağıt yaktım
bir baba sarılsa çocuğuna
onunla birlikte sarıldım
hiç boşuna yaşamadım
her doğan günü
sevinçle karşıladım
bir gün öleceğimi bilerek
Aralık 12, 2011
İnsan sevildikçe ve anıldıkça yaşar….şu an ağlıyorum..ama bunlar mutluluk göz yaşları..hepinize sevgiler… sevgiler..
Bir çok oyununun müziklerini yaptım..Telefonu açıp-teksti gönderiyorum ha!…derdi…
Müziklerden,YÜZLEŞME Afife Jale Ödülleri’nde finale kalmıştı… Çok sevindik ekip olarak..Bir başka oyunun müziği birinci oldu,genç bir arkadaş kazandı…Yalçın Tura Abim ve ben elendik ammmaaaa!…Hiç üzülmedim,üzülmedik doğrusu…Gençlerin oyun müziği yapmaları,başarılı olmaları benim için ,ödül almamdandaha önemliydi. “YÜZLEŞME” Çok ses getirdi…
Bu yaz telefonda, “Bahaaa! hazır ol,ne yapacağız biliyor musun ? “ÜÇ FİDAN’Iı” yazacağım,sen müzikleyeceksin…Nasıl ?”
İçimden büyük bir coşku seli taştı
-Harika Tuncay harika!..İyiii çok iyii diyebildim…
Beste’yi sordu -Ne yaptı benim kız ?
-Bilgi Üniversitesi Pisikoloji bölümüne başladı…
-Çok iyi dedi,bizim gibi delilere bizlerden bir pisikolog lazımdı zaten..
Gülüştük…Hoş beş…Sıkıldıkça arardı… Son görüşmemizde
-Seni okuyorum Face de,bana bak birlikte bir oyun yazalım…
-Hay hay zaman bulunca abi dedim (Abi dememden çok hoşlanırdı..)
Yani ne desem bilmiyoruım…Yahya Kemal’i sevmek lazım…Sıramızı bekleyelim…
-Sırayı bozmayın beyler!… (Baha Boduroğlu)
GEMİ TAYFALARI AĞIR BİR YÜK TAŞIMAK YA DA DEMİRİ KALDIRMAK İŞİNE GİRİŞTİKÇE DAHA AĞIR BİR YÜKÜ ,DAHA BÜYÜK BİR ÇABA İLE KALDIRABİLMEK İÇİN HEP BİRLİKTE TÜRKÜ SÖYLER BÖYLE DESTEKLERMİŞ BİRBİRLERİNİ . SANATÇILARIN YOKSUN OLDUKLARI İŞTE BU DAYANIŞMADIR! (Tuncay Özinel – 1 Kasım)