Bu haftaki Yeşilçam’ın Güzel Kadınları galerimizi, yaptığı tematik albümler ve galerilerle bizlere ilham kaynağı olmuş Çokşeybilenkız Dilek seçti.
Yeşilçam tarihinden nice kadınlar geldi kimler geçti… Onlarca güzel kadın, güçlü kadın. Biz de bu estetik açıdan Yeşilçam tarihine bakmayı önemsiyoruz. Selda Alkor Zerafeti mi dersiniz? Devlet Devrim’in ömre bedel gözleri, Itır Esen’in o duru güzelliği, her daim vamp kadın Melek Görgün, ama burada ondan da Vamp Mine Mutlu, Piraye Uzun şıklığı, zor bulunur Tülin Elgin, farklı bir Leyla Sayar, Kıpkızıl bir Meral Zeren ve de Sema Özcan’ın da farklı bir fotoğrafı…
Çokşeybilenkız seçti
Biz de paylaşmak kaldı…
Selda Alkor
Devlet Devrim
Itır Esen
Melek Görgün
Mine Mutlu
Piraye Uzun
Tülin Elgin
Leyla Sayar
Meral Zeren
Sema Özcan
Yeşilçam’ın Güzel Kadınları
Yeşilçam’ın bütün kadınları güzel bütün kadınları özel
Takma kirpikleriyle ağlaşıyordu bir kadın
Rimelleri akıyordu duvarlarından, kışlık sinemaların
Siyah_beyaz mücadelelerle geçip gidiyordu seneler
En hüzünlü nağmesindeyim şimdi, yedinci sanatın.
Büyülü cam önünde attığım şen kahkahalar
Yeşil çamlar devrilirdi faili meçhul saatlerde
Motor! sesiyle uyanırdı günaydınlarım
Stop! sesiyle başlardı gerçeklerin acı dansı.
Kameralara oynardım ALIŞIK’ tım
Dudakları aşınmış, Star’lar öperdi gecelerimi
Güvercin kanatları uçuşurdu beyaz perdelerimde
Tahta sandalyeler taşırdı uykusuzluğumu…
Hangi mevsim yitirdim adımı, ben kimim?
Hangi kaldırımlardan geçip gitti benliğim?
Hangi dergiler alt_üst etti yaşantımı,
Hangi sigara yanığı afişlerde maskeli gülüşlerim?
Küfürlü mısraların boşluğundayım şimdi
Gülüşlerim korkar oldu ağıtlarımdan
Yalan gömleği giyip, yalan söylüyor dilim
Marmara çırası gibi yanıyordu yıldızlar…
Tokat attım hayatın tüm kalleşliğine amaney
Yalan da olsa, yüreğim kan ağlarken
Size ağlamayı, size gülmeyi, size yaşamayı öğrettim.
Şark ilinde, Tunç elinde, bakır diyarında
Yandım, piştim, döndüm sufi çöllerimde
Elimizde ekmek oldu İstanbul sokakları
ALIŞIK’ tım, karanlıkta omzuma düşerdi başım
Tophane rıhtımında gezer dolanırdım.
Yaş da yanacak, taş da yanacak, tersine akardı yeşil ırmak
Teoride unutuldu repliklerim, şarkılardı tek sığınağım.
Bol yıldızlı cikletlerde artistik resimlerim
Fakir kız, esas oğlan, rus ruletiydi oynanan
Sürüldüm, sömürüldüm, dövdüm dövüldüm
Suyu yaran hançerdi gülüşlerim
Bütün çirkeflikleri gizledim makyajımla
Aç kaldım, aç yattım, onurumla yaşadım
Beyaz badanalı duvarları ben imzaladım
Taksim’ de bir bank üstünde
Uyudum bir daha uyanDIRILmadım! ….
Sedat Erdoğdu – 2007
Gerçekten çok güzellermiş ama Meral Zeren’in şimdiki haline bakınca,insanın o olduğuna inanası gelmiyor 🙂