Yeşilçam Kitapları : İmralı Günleri’nde Yılmaz Güney

542515ebf630992da076e0a1

Yılmaz Güney’in İmralı günleri

Türk sinemasının unutulmaz ustası Yılmaz Güney‘in yaşamının büyük kısmı cezaevlerinde geçti. Güney’in bir süre yattığı İmralı Cezaevi günleri ise ilk kez gün ışığına çıktı. Yılmaz Güney‘in İmralı‘da çekilen fotoğrafları kitaplaştırıldı ve Everest Yayınları tarafından yayınlandı.

Fotoğrafçı Ahmet Boga‘nın çektiği Yılmaz Güney kareleri, Everest Yayınları tarafından kitaplaştırılarak albüm haline getirildi. Nihat Behram’ın katkılaıyla ve arşivinden yararlanılarak hazırlanan albüm, Yılmaz Güney‘in İmralı’daki tutukluluk günlerinden kareleri içeriyor.

Sayfa : 105
Kitap Kağıdı : 15×20 cm
Karton Kapak
ISBN:6051417745

Yılmaz Güney‘in tutsaklık mekanlarından biri de, Marmara Denizi adalarından İmralı‘ydı. Toptaşı Cezaevi’nden bir gece yarısı apar topar alınıp Sağmalcılar Cezaevi‘ne götürülmüş, bir süre bu cezaevinin revirinde bekletilmişti. Oradan gönderilmek istendiği kimi cezaevleri, ‘isyan çıkarır‘ korkusuyla kabul etmemişlerdi. Daha sonra İmralı Yarıaçık Cezaevi‘ne götürülmüştü. Adanın merkeze uzak bir tepesindeki baraka türü bir evde kalıyordu.

Yılmaz Güney‘in İmralı‘da geçirdiği günleri, hayatının önemli bir dönemidir. Toptaşı’ndayken tamamlanan Sürü‘nün, uluslararası başarı haberleriyle bugünlerde buluşuyordu. Almanya‘dan bir televizyon ekibi gelip onunla bu adada röportaj yapmıştı. Düşman‘ın senaryosu ve filmi, bu dönemin ürünüdür. Yıllar sonra çekebileceği Duvar filminin ilk filizleri bu döneminde içine düşmüştür. Yol adını alacak Bayram‘ın çalışmalarına başlamıştır. (not: açıklama hurriyetten alıntı)

Kitaptaki fotoğraflar, her yanıyla önemli izler bırakmış seçkin bir kişiyi tutsaklık günlerinde saptamasıyla, belgesel bir nitelik taşıyor. Yılmaz Güney genellikle filmlerindeki karelerden ve basındaki fotoğraflarıyla biliniyor. Yılmaz’ın bir fotoğraf sanatçısı önünde gün boyu kurgulu kurgusuz, doğalda ve pozda durmasının belki de tek örneği, Ahmet Boga’nın bu çalışması.

Kare kare taşıdıkları özelliklerinin yanı sıra,fotoğrafların bütününden, Yılmaz’ın İmralı günlerindeki doğal yaşamının öyküsü şekilleniyor.

Ahmet Boga Kimdir?

ahmet bogaAdana doğumlu olan Ahmet Boga, ilk ve orta öğrenimini Adana’da tamamladı. 1971’de sinemaeğitimi için gittiği İngiltere’de bir süre Londra Sinema Okulu’na devam ettikten sonra, eğitim ve çalışmalarını fotoğrafçılık alanına yoğunlaştırdı. Ahmet Boga, daha sonra Agfa ve Kodak Fotoğrafçılık Geliştirme Kursları’nda peşi sıra eğitim görüp ayrı ayrı diploma aldı. Bir süre TV kursları da izleyen Boga, üç yıl boyunca, aralarında BBC 2’nin de olduğu çeşitli basın kuruluşları ve stüdyolarda fotoğrafçı olarak çalıştı. 1980’den sonra iş hayatına atılıp Londra’ya yerleşen Boga, evli ve iki çocuk babası. Yılmaz Güney’in gerek Türkiye’nin her yanında yaygınlaşmış ve gerekse dünyada bilinen (özellikle İmrali dönemi) fotoğrafları, Ahmet Boğa’nın çektiği fotoğraflardır.

Yılmaz Güney’in İmralı günleri Galeri (kareleri üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz):

yilmaz-g-uuml-ney-in-imrali-g-uuml-nleri-852080

“Ne ‘yavuz konuk’tur kış…”

yilmaz-g-uuml-ney-in-imrali-g-uuml-nleri-852082

Görüntüdeki adamın duruşunda yanardağ duruşu vardır: Sessiz, fakat içi ateş dolu. Büyük yangınların özlemini taşıyan kıvılcımlar saçar bakana doğru. Öfke ve uysallık, acı ve sevinç,z sabır ve sabırsızlık iç içedir.”

yilmaz-g-uuml-ney-in-imrali-g-uuml-nleri-852090

“Boğulurcasına bunaldığı günlerin kırgınlığıyla, günlük yaşamın zorunlu ayrıntılarında ufalamaya çalışmaktadır sıkıntısını. Durmadan düşünüyorsun ve düşündüklerin bir alevin ucunda yükselen dumanlar gibi yok olup gidiyor… Geride bir avuç kül, kömür, is… İçimin bazen böylesine islendiğini duyuyorum…”

yilmaz-g-uuml-ney-in-imrali-g-uuml-nleri-852084

“Yetemiyoruz… Hiçbir konuda ve alanda yetemiyoruz… Ama yeteceğiz… Yetmek zorundayız… Burada ve orada. Acıların binbir çeşidini yaşayarak acıları yeneceğiz…”

yilmaz-g-uuml-ney-in-imrali-g-uuml-nleri-852096

“Karamsar değilim. Hiçbir zaman da olmadım… Ama kollarım bağlı işte…”

yilmaz-g-uuml-ney-in-imrali-g-uuml-nleri-852086

“Tüm yaşamım boyunca hem hiç yalnız olmadım, yalnızlık duygusuna kapılmadım, hem de en çok yalnız oldum, yalnızlık duygusunun iç kemiren sızılarını yaşadım. Bu bir ormandaki ağacın, en uç noktasındaki yalnızlığa benziyor.”

Kaynak: hürriyet web

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir