GAYRİ KANUNİ FATMA SULTAN
En sevmediğim şey sevdiğim bir oyuncu hakkında yazmak. Bir defa insan tarafsız olamaz gibi geliyor bana o yüzden hayranların yazdığı kitapları hiç tutmam. Eninde sonun da iş yalakalığa kadar gelip dayanır. Böyle iyi, şöyle güzel, kimsenin olmadığı kadar zariftir hayranlarının gözünde o yıldız oyuncular. Hele ki oynadıkları her bir filmin sinema tarihindeki yerine sıra geldi mi artık kendimi kaybederim.
Ben o yüzden Fatma Girik hakkında yazarken hangi yolu izleyeceğim bilmiyorum. Siz Sinematik Yeşilçam takipçileri için Fatma Girik basbayağı herkesçe bilinen Yeşilçam‘ın büyülü dünyasının bir üyesi. Hiç sevmediğim bir tabirle dört yapraklı yoncanın bir üyesi. Hani şu yanaktan buse aldırmayanlar grubunun bir üyesi. Kimsenin de favorisi değil üstelik, özellikle de kadın seyircinin. Bir defa güzel olduğu halde kimse gözlerinden başka yerini övmez. Oyunculuğu hiç bir eğitim almadığı halde çok iyidir ama bundan da bahsedilmez. Aşağılamazlar da onu. Yani anlayacağınız öyle orta da bir yerde durur ve diğer üçüne hiç benzemez. Zaten daha bir dobra daha bir dürüsttür özel yaşamında da.
İlk filmi 1955 yapımı Günahkar Baba‘dır, bu filmdeki figüranlığından tam tamına beş lira kazanmış ama yer aldığı sahneler filmden kesilmiştir. Başrolünde Muhterem Nur’un oynadığı bu melodramın ardından Beş Hasta Var filminin setinden Atıf Yılmaz tarafından kovulmuş ardından birde Osman Seden‘den veto yemiştir. Atıf Yılmaz şişman bulmuştur Fatma’yı. Halbuki komedyen Feridun Karakaya Fatma’daki cevheri görmüş Osman Seden‘den Fatma’ya bir şans tanımasını rica etmiştir. Osman Seden Atıf Yılmaz‘dan da kırıcıdır ”bu kızdan hiç bir halt olmaz Feridun boşuna uğraşma !!”

Hani nerdeyse Fatoda bile inanır ”kendisinden bir halt olmayacağına” o yüzdendir ki ilk başrolünü oynayacağı Leke filmi için kendisini tavsiye ettiklerinde o genç yaşına rağmen düşünür. Devam mı? Tamam mı? Devam kararı maddidir. Tam bin lira verirler Fatma Girik‘e başrolü için fakat yıldızının parladığı an Memduh Ün ile olan karşılaşmasıdır .
Memduh Ün o sırada hem sanat hemde özel hayatında büyük yer tutan Muhterem Nur‘la birliktedir ama Fatma Girik ile tanışmaları tamamiyle tesadüftür.ucuza çıkması gereken bir filmin ucuz oyuncusu olarak seçilir Fatma Girik. Bir nevi yıl sonu amortisman filmidir bu.
Yani yıl sonunda filmcilerin büyük bir vergi çıkacağını anladığında çektikleri ve küçük bir sinemaya fatura keserek filmin yüzde 60‘ını maliyet gösterip vergiyi azaltıkları türden bir film.
İkisinin ilk karşılaşması 1958 yapımı ”Murada Ereceğiz” filmi ile olur. Fatma Girik daha 15 yaşındadır . Araya sıradan filmler girer Fatma daha çok köy filmlerinde oynar. Burda şunu söylemeliyim Fatma Girik‘i salon filmlerinde pek beğenmem özellikle de zengin kızı canlandırdığı filmlerde inandırıcı gelmez bana. Zengin kız havası yoktur onda çünkü O Muhterem Nur‘un ayak izlerini takip ederek girmiştir sinemaya ama onun gibi ezik değildir. Yoksul ama başı diktir. Gerçek yaşamdaki gibi.
Bazı yemeklerin tadını belli yaşına kadar bilmedinden bahseder yıllar sonra. Diğerlerinin estetik yaptırdıklarını ya da biraz erotik fotolarını aradan gecen yıllarla unutulduğunu sanarak ”biz estetikli değiliz” yada ”hiç bir filmde öpüşmedik, dergilere poz vermedik ” demesine inat ”ben 5-10 liralık figürandım” der sık sık.
Unutulsun istemez bunları. Basının çok sevdiği bir yıldız olur dobralığı ile tek kusuru randevularına sadık olmamasıdır ama geldiğinde söyleşilerde bol bol konuşur bol bol müstehçen fıkralar anlatır ve bunlara herkesten çok kendi güler.
Yıllar içinde Memduh Ün‘ün hayat arkadaşı uğur filmin en büyük yıldızı olur. Kanun manun da takmaz o, Erman Şener‘in dediği gibi Gayri Kanuni Fatma Sultan‘dır. En alttan başlamıştır bu işe adım adım çıkmıştır basamakları rol ne gerektiriyorsa onu yapmıştır. Hatta fazlasını yapmıştır.
En bilinen filmlerinden Kambur‘daki rolü ilk önce Hülya Koçyiğit‘e teklif edilmiş. Hülya Koçyiğit ”bütün bir filmde Kambur olamam” diyerek reddetmiştir. Aynı rol Fatma’ya teklif edildiğinde ikiletilmemiş akabinde filmin başarısı üzerine Memduh Ün‘te ”Tanrı Misafiri”nde topal bir genç kadını canlandırmış üstelik bu rolü 10. Antalya Film Şenliğinde kendisine en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandırmıştır ki ona bu cesareti veren Fatma’ya ne kadar teşekkür etse azdır.
Bu arada Fatma Girik‘inde bir kaç ödülü vardır tabiki ve de bunları burda yazmak abesle iştikal olur ki gereksizdir. Yine bazı yıldızların ”aman o oyuncunun annesi olmam o kadar yaşlı değilim” ya da ”hem anneyi hem kızı canlandırayım sizde başka oyuncuya para vermek zorun da kalmayın” tipi uyanıkça yaklaşımlarına inat Fatma’nın Türk Sineması‘nda annesi olmadığı oyuncu yok gibidir.
Daha 20‘li yaşlarının sonunda ”makyaj yapmadan rol yapacağımız günlerde inşallah olacak” diyecek kadar kendine güvenen odur ama 30‘lu yaşlarında bikini ile kamera karşısına çıkacak kadar da cesurdur…
”Afişlerin üstüne adım yazılmazsa ne olacağını bilmem ama ne olmayacağını bilirim kıyamet kopmaz herhalde ” diyen de odur…
Siyasal görüşünü korkmadan söyleyen. Yanar döner olmayan bugün söylediğini yarın unutmayan da odur
Belki herkesin sevgilisi, sultanı kraliçesi değildir ama benim mitim Fatma Girik…
Sinematik Yeşilçam için Yazan: Suzan Dilek Yılmaz
sanatcıarımıza hakaretıer var bu yazıda
hakaret göremedim yazıda neresi hangi cümle?