Sunuculuğunu Cem Davran’ın üstlendiği 34. İstanbul Film Festivali Açılış Töreni, İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü Görgün Taner ve festival sponsoru AKBANK Genel Müdürü Hakan Binbaşgil’in ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Törende, başta 11 yıldır festivalin sponsorluğunu üstlenen AKBANK olmak üzere festivalin gerçekleştirilmesine katkıda bulunan kurum ve kuruluşlara teşekkür edildi.
Törende festivalin yarışmaları ve jüri üyeleri tanıtıldı. 34. İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale Uluslararası ve Ulusal Yarışma, FACE Sinemada İnsan Hakları, Seyfi Teoman En İyi İlk Film ve bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek Ulusal Belgesel Yarışması olmak üzere beş farklı kategoride tam 49 film yarışacak.
İstanbul Film Festivali Açılış Töreni, bu yıl sinema ve kültür-sanat dünyasındaki kayıpların anıldığı bölümle devam etti. Türkiye ’nin ilk kültür bakanı, İKSV Mütevelli Kurulu Başkanı Talat Halman ile dünya edebiyatının da en önemli yazarlarından biri olan Yaşar Kemal de anılan isimler arasındaydı.
İstanbul Film Festivali tarafından her yıl verilen “Sinema Onur Ödülleri”, Türkiye sinemasına yıllar boyu emek vermiş beş değerli isime verildi. Festivalin ilk Onur Ödülü, filme çekilmiş 395 senaryosuyla Guinness Rekorlar Kitabına girmiş bir rekortmen, kaleme aldığı 60’tan fazla fotoroman, 500 bölümden fazla dizi senaryosu, yönettiği 40’a yakın filmle Türkiye’nin en üretken sinemacılarından; 60 yıllık kariyerinde Ah Güzel İstanbul, Hep O Şarkı, Dila Hanım, Vesikalı Yarim gibi unutulmaz yapıtları izleyiciyle buluşturan Safa Önal’a verildi. Önal ödülünü pek çok unutulmaz filminin senaryosunu yazdığı Türkan Şoray’dan aldı. Safa Önal filmlerinden sahneler gösterilirken kendisi de salonda bulunan Kadir İnanır ve Türkan Şoraylı sahneler seyirciden bol alkış aldı. Türkan Şoray ‘kariyerimin en güzel filmlerinin senaryolarını o yazdı’ dediği Safa Önal’a ödülünü verdi. Önal, kısa ama etkili bir konuşma yaptı. Bunca filmden sonra bir emekli maaşı bile olmadığını, filmlerini defalarca gösteren televizyon kanallarının kendisine yasaların uygun bulduğu bir kaç yüz liralık telifi bile ödemediklerini anlatıp “12 yıldır bu konudaki mücadelem sürüyor, ama ben kazanacağım!” dedi. Safa Önal sahneyi coşkulu alkışlarla terketti.
O sırada Safa Önal ve Türkan Şoray filmlerinden bazılarının da müziklerine imza atan Cahit Berkay sahneye geldi. Özgün tarzıyla yalnızca Anadolu rock müziğin yaratıcılarından biri olmakla kalmayıp, benzersiz film müzikleriyle sinemaseverlerin kalbinde önemli bir yer edinen, 1962’den beri Çiçek Abbas’tan Selvi Boylum Al Yazmalım’a 180’den fazla filme ve 70’i aşkın diziye ruh veren, kurucusu olduğu Moğollar’ın yanı sıra Barış Manço’dan Cem Karaca’ya, Selda Bağcan’dan Derya Petek’e pek çok müzikal işbirliği gerçekleştiren Cahit Berkay, festivalin ikinci Onur Ödülü’nü aldı. Ödülü müzisyen Şebnem Ferah verdi. Cahit Berkay ayrıca konuklara bir de sürpriz yaparak filmlerinin müziklerinden bir seçki sundu.
Festivalin üçüncü Onur Ödülü ise kurgucu olarak başladığı 60 yılı aşkın kariyerinde Türk sinemasının en üretken sanatçılarından biri olarak komediden avantür ve çizgi roman uyarlamalarına uzanan türlerde sayısız film üreten, Türk fantastik sinemasının gelişimine katkıda bulunarak aralarında Klink’in de olduğu kült yapımlar, Türk işi kovboy filmleri ortaya çıkaran, yönetmen, yapımcı, bir kurgu dehası Yılmaz Atadeniz’e verildi. Yönetmen Çağan Irmak Yılmaz Atadeniz’e ödülünü verdi. Atadeniz, ödülünü filmlerini yaparken ‘köle gibi çalıştırdığı’ sinema emekçileri adına aldığını söyledi. Tek hayalinin kovboyu trenden atına atlatmak olduğunu ama hiç bir zaman atı trene 10 metreden fazla yaklaştıramadığını anlatan Atadeniz, “O yüzden köprüden atlamak zorunda kalırlardı, onları köle gibi kullandım” dedi…
Sinemaya 1963 yılında Ses dergisinin düzenlediği yarışmayı kazanıp, Mehmet Dinler’in Sayın Bayan filmindeki rolüyle sinema kariyerine başlayan, komediden drama, seyircinin derin bağla özdeşleştiği yardımcı karakterlere unutulmaz portreler çizen Süleyman Turan festivalin diğer Onur Ödülü’nün sahibi oldu. Kendisine ödülünü, senaryosunu da yazdığı Sevgili Dayım filminden rol arkadaşı oyuncu Hale Soygazi verdi.
Festivalin son Onur Ödülü ise, 1961 yılında Yaban Gülü ile girdiği sinema dünyasında Acı Hayat, Balatlı Arif, Eşrefpaşalı, Seyyit Han, Kamalı Zeybek gibi filmlerle öne çıkan, Yeşilçam emekçisi olarak melodramdan tarihi ve fantastik filmlere başarılı performanslar ortaya koyan, 2000’li yıllarda Haziran Gecesi, Aşk-ı Memnu, Muhteşem Yüzyıl gibi dizilerde rol alarak yurtdışında da büyük popülerlik kazanan, hem yeteneği hem güzelliğiyle Türk sinemasının önemli kadın oyuncularından Nebahat Çehre’ye verildi. Nebahat Çehre ödülünü oyuncu Selçuk Yöntem’den aldı. O da ödülünü sinema emekçilerine adadı.