Kemal Sunal – Yakışıklı (1987)

kemal sunal yakisikli banner

Yine bir Kemal Sunal filmi yazısıyla karşınızdayım. Bilmem fark ettiniz mi hakkında yazı yazdığım Sunal filmleri sosyal medyada, tv lerde, internette artık cılkı çıkana ve bıktıracak kadar sahneleri paylaşılmış, replikleri ezberlenmiş filmler değil. Çeşitli sebeplerle göz ardı edilmiş ve hak ettiği değeri görmeyen filmleri burada hatırlatmak ve en azından bu çok sevdiğim filmler konusunda üstüme düşeni yapmam gerektiğini düşündüğümden ileri gelen bir çabam bu yazılar. Sunal’ın 80’lerde giderek pırıltısını kaybeden filmografisinden bahsetmiştim bir önceki yazımda.

Bilhassa 83 yılından başlayarak birbirinden vasat filmler çekmeye başlayan usta oyuncu, arada çektiği bir iki filmle kıpırdanma belirtileri gösterse de her biri bir klasik haline gelmiş 1976-80 döneminde çektiği filmlerin ihtişamından hayli uzaktı. 1986 yılında Garip ile büyük ölçüde sırtını dram a yaslayan bir senaryoyla karşımıza çıkarak bizleri şaşırtan Sunal burada nispeten başarılı sayacağımız bir yapıta imza atmıştı.

1987 yılı ise bence Sunal’ın en güzel filmlerini çektiği yıl olarak düşündüğüm 1978 yılından sonra bir kilometre taşı. 1978 yılındaki birbirinden güzel komedi filmleri onun gençlik yıllarının en güzel meyveleriydi. 1987 de çektiği 3 film ise artık olgunlaşmış Kemal Sunal‘ın yaşıyla ilintili olarak en başarılı filmlerin çekildiği yıl olarak akıllarda kalacak (Öğretmen, Yakışıklı ve Kiracı filmleri) Yoksul ile sosyal mesajı komedinin önünde tutan filmlere başlayan Sunal’ın 1987‘de çektiği bu 3 film ise her biri farklı yoğunlukta farklı sosyal mesajları seyirciye aktarmaya çalışan yapıtlar. Kiracı filmini bir sonraki yazımda konu edineceğim.

1987 yılının bir hususiyeti daha var. Uzun yıllar Kartal Tibet ile filmler yapan Sunal’ın Yakışıklı ile başlayarak 1991’e kadar çalışacağı ve 5 film yapacağı başarılı yönetmen Orhan Aksoy’la buluşması da bu seneye rastlıyor. Yakışıklı ve Kiracı ile hedefi 12 den vuran Aksoy’un daha sonra çektiği Bıçkın, Zehir Hafiye ve Varyemez filmleri maalesef o ışığı bize yansıtmıyor.

kemal sunal yakisikli 002kemal sunal yakisikli 004

Yakışıklı‘nın konusuna gelirsek; 40‘lı yaşlarına merdiven dayamış,dedesi ve kendinden yaklaşık 30 yaş küçük kardeşiyle aynı odada kalan,gazete dağıtımı yapan Selim orta alt gelir seviyesinde bir aileye mensuptur. Yıllar önce emekli olmuş olan babası kahveye gitmekte,emekli maaşını kendine saklayıp 70’inden sonra evlilik planları yapan dedesi de kendi dünyasındadır. Evin geçimini sağlayan tek kişi Selim’dir. Hiç evlenmemiş hatta kız arkadaşı bile olmamıştır. Evlilik hayalleri kurmakta ama aday bile bulamamaktadır.

kemal sunal yakisikli 012 kemal sunal yakisikli 010

Benzer durum 30‘lu yaşlarına gelmiş ama hiç evlenmemiş olan Aliye için de geçerlidir.Mutsuz bir evlilik yapmış ablası ve 40 larına gelmiş ama bir balta sap olamamış kumarbaz abisiyle birlikte ailecek yaşamaktadırlar. Aliye de yalnızlıktan şikayetçidir ve bazen bu konuda kendinde kusur aramaktadır. Şimdilerde facebook, twitter, instagram gibi bilimum sosyal medya sayfalarında insanlar arkadaş ararken 80 lerde ise buna kısmen benzeyen şekilde bir telsiz modası vardır. Kendine bir rumuz (şimdilerde nickname deniyor) seçerek arkadaş arayan kadın ve erkekler birbirleriyle aynı frekans dalgasında denk geldiklerinde sohbet etmekte eğer birbirlerini beğenirlerse buluşmaktaydılar.Filmin kilit noktasını oluşturan ve olayları başlamasını sağlayan bu telsiz Aliye ve Selim i birleştirecek olan nesnedir.

Selim bir gün yolda yürürken aldığı bir koku üzerine bir kızın peşine takılır ve aşırdığı çiçekle kızın karşısına dikilir. “Çok güzel kokuyorsunuz,arap sabunu mu kullanıyorsunuz?” deyince bir çuval inciri berbat eder. Kız koşarak bu küstah adamdan uzaklaşır. O kız Aliye dir. Selim, küçük kardeşinin uyarısıyla gazete dağıtım bürolarıyla irtibata geçmek için kullandığı telsizi kız arkadaş bulmak için kullanmaya başlar. Önce bu iş aklına yatmaz ama sonra küçücük kardeşinin bile sevgilisi olduğunu görünce kendini sorgulamaya başlar.

kemal sunal yakisikli 019 kemal sunal yakisikli 017

Aliye ise bir gazetenin arşiv dairesinde çalışmaktadır. İş yerindeki arkadaşı telsizden tanıştığı biriyle buluşacağını söyleyince Aliye de arkadaşının telsizini ödünç olarak ister bu şekilde hayalindeki adamı bulacağına inanmaktadır.Selim telsizi alır geçer aynanın karşısına ve kendine bir rumuz arar. Küçük kardeşinin denemek için kullandığı rumuzları beğenmez bakar aynaya “yakışıklı” olarak telsizden çağrı yapar ama karşılık bulamaz.

Filmin adının Kemal Sunal’ın fiziksel görünümüne zıt olarak seçtiği bu rumuzdan gelmekte olduğunu anlarız. Umudunu kesip uyurken aynı gece onun frekansından çağrı yapan “yalnız kalpler” rumuzlu Aliye ile konuşmaya başlar. Teneşir paklayasıca dedesi ve daha liseye yeni başlayan kardeşinin yanında yaptığı bu konuşmalar filmin sevimli sahneleri arasında. 70 lik dedesinin ve küçük kardeşinin sürekli akıl vermeye çalıştığı bu sekanslar bence hoş olmuş.

kemal sunal yakisikli 030kemal sunal yakisikli 020

Kardeşini oynayan Ercan Arık yerine daha iyi bir seçim yapılabilirdi.Bazı sahnelerde idare ederken bazı sahnelerde sönük kalmış ama dublajı çok başarılı olduğundan filme negatif bir etkisi yok. Muharrem Gürses ise filmin neşesi diyebiliriz. Dede rolünde Sezai Altekin’in sesiyle film içindeki karakterin içini doldurmuş. Selim bir yandan “yalnız kalpler” ile konuşurken bir yandan arap sabunu kokan Aliye yi her gördüğünde çiçek götürüp reddedilmeye devam eder. En sonunda telsizle yapılan konuşmalar ikisi içinde gereken seviyeye gelince buluşmaya karar verirler.

Dolmabahçe deki saat kulesinin altında çekilen çok sevimli bir sahne karşılar bizi. Benzer elbiseyi giymiş bir başka telsizci olan “panter” rumuzlu biriyle beraber kızı beklemeye başlar. İkisi de aynı kızın iki kişiye birden randevu verdiğini düşünüp şaşırırlar. Burada “panter” rumuzlu telsizciyi oynayan Tayfun Çorağan’a bir parantez açmak istiyorum. Kısacık rolünde gerçekten çok başarılı. Komediye çok uygun olan tipi ve sesiyle sahnenin hakkını veriyor. Kiracı filminde daha uzun bir rol oynamıştı ki orada da gayet başarılıydı. Filmografisine bakınca gerçekten çok başarılı projelerde ve unutulmaz filmlerde oynadığını görmek mümkün. Az ama öz hedefi 12 den vuran yapıtlarda yer alması da onu güzel hatırlamamızda pay sahibi bence.  Selim, panter ile birlikte kızı beklerken karşıdan gelen tombul kızı Aliye zanneder ve şoka uğrar. Beklediği kızın o olmadığını görünce rahatlar.

kemal sunal yakisikli 022kemal sunal yakisikli 032 Yakışıklı

Aliye ve Selim böylece ilk buluşmada birbirlerini daha önceden tanıdıklarının farkına varırlar. Kısa bir görüşmenin ardından evlenmeye karar verirler ama aileler bu duruma başta karşı çıkar. Aliye intihar etmek için apartmanın damına çıkınca olayın üstü örtülür kız istenir. Selim ve Aliye her şeyi düşünerek gizlice evlenirler. Aileler yine karşı çıkarlar ama sonra düşününce ailelerin her ikisinde de çalışan insan tek olduğundan gelecek ikinci gelir kaynağını düşünerek her biri evli çifti kendi evine davet eder. Selim ve Aliye bu iki yüzlülüğü görüp iyice onlardan soğur ve kendi evlerine taşınmak için ev ararlar ama aramaları yüksek kira fiyatları yüzünden başarısız olur tabi o zamanlar TOKİ de yoktur.

kemal sunal yakisikli 015 kemal sunal yakisikli 025

Evli çift ilk gecesini Selim in dağıtım kamyonunun arkasında geçirir ama onları gören gazete çalışanı bu işin böyle olmayacağını söyler.Bu rolü oynayan Hüseyin Kutman ın da az sayıda oynadığı sakin karakterlerden biri olduğunu söyleyelim. Taksim Gezi Parkına bir çadır kurar çiftimiz ve o zamanlardan bir sosyal konut isteğinde bulunurlar. Şimdilerde cılkı çıksa da bir TOKİ isteğidir bu. Çadırı zabıtalar yıkar, Aliye pes etmiştir. Evlerimize dönelim der ama Selim savaşmaya kararlıdır.Yeni açılan bir apartman sitesinin dairesine izinsiz girerler mavi hülyalar kurarlar ama bu çok sürmez. 10 dakika sürmeden polis çıkmalarını yoksa zor kullanacaklarını söyler. Burada Sunal’ın yaptığı konuşma artık onun olgunlaşan filmografisinin bir dışavurumudur.

Polis Aliye ve Selim i birbirine kelepçeler ve ekip otosuna bindirir. Selim “hiç olmazsa bundan sonra evimiz olacak artık. Cezaevi “ der ve filmi tıpkı müziğinde hissettiğimiz gibi tebessümle ama buruk bir ruh haliyle bitiririz.

Filmdeki oyuncu kadrosunda usta oyunculardan çok pek aşina olmadığımız veya nispeten az gördüğümüz yüzler var.Aliye nin abisinin oynayan Suat Keskin Adnan Biricik in sesiyle sırıtmıyor aslında ama daha iyi bir seçim yapılabilirdi tabi.Filmografisine bakınca tek özel rolünün bu olduğu görülüyor.Yıllar sonra Olacak O Kadar da izleyeceğimiz ve yabancı filmlerde yaşlı kadın oyunculara yaptığı dublajlarla ile tanıyacak olduğumuz Ülkü Ülker de bu filmde kendi sesiyle rol almış ve fena iş çıkarmamış.

kemal sunal yakisikli 033 kemal sunal yakisikli 031

Filmin başrollerinden Ayşegül Uygurer ise bir dönem filmlerde dublaj yapmıştır ve rahmetli Leman Çıdamlı nın kızıdır.Bence filmde gayet iyi ve kendi sesiyle oynamış.Evde kalmış kendi halinde ve duygusal bir kız için biçilmiş kaftan.Filmin hoşuma giden bir tarafı da şu; genelde Yeşilçam da hep dış görünümü güzel insanların aşkı anlatılır. Bir güzelle bir yakışıklının tutkulu aşkı olur bu genelde ve yaşları genç olur bu aşkı yaşayan karakterlerin halbuki aşk tüm yaş gruplarını ve güzel olmayan insanları da kapsar.

Öte yandan filmde Aliye güzel olmadığını ve buna rağmen onu sevip sevmeyeceğini Selim e sorar Selim ise yakışıklı olmadığını söyleyerek ona karşılık verir. Sinemamız biraz bu gerçeği geç kabullenmiş olsa da böyle bir hikayeyi görmek güzel. 40 lı yaşlara merdiven dayamış ahım şahım bir özelliği olmayan iki sıradan insanın aşkı ve karşılaştığı zorlukların doğal bir anlatımı var filmde.

kemal sunal yakisikli 026 kemal sunal yakisikli 021

Kemal Sunal‘ın filmdeki durumunu kısaca özetleyip sizlere veda ediyorum. Artık olgunlaşmış karakterlere bürünen Sunal’ın karakteri Kiracı filmindeki kadar ciddi değil. O eski filmlerinde sahip olduğu mizahtan kimi zaman küçük ışıklar yakıyor. O esprili o gülen yüzü yine bu filmde mevcut. Yüz Numaralı Adam’daki Şaban karakterinin biraz yaşlanmış olgunlaşmış hali sanki.

Filmi izledikten sonra müziğinin sizde ayrı bir yer edineceğini düşünerek şimdiden bu unutulmuş filmi izlemenizi tavsiye ederek iyi seyirler diliyorum

Müzik: Bora Ayanoğlu

Sinematik Yeşilçam için yazan: Can Sönmez

kemal sunal yakisikli 034 Yakışıklı kemal sunal yakisikli 023

One thought on “Kemal Sunal – Yakışıklı (1987)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir