Yeşilçam üzerine bir site yapmanın öngörülmeyen bazı zorlukları varmış. Beyaz perdenin hayal dünyasına yansıyan kahramanlarımızın hayat hikayelerini, filmlerin hikayelerini araştırırken bu işin arkeolojisine doğru yönelirken öngörememişisiz bunu.
Son 3 yıldır sinemamızda bir yaprak dökümü yaşanıyor. Belli bir yaşa geldiği için çoğu sanatçının önümüzdeki yıllar içerisinde aramızdan ayrılacağını öngörmemiz zor değil. Yine de insanın boğazına birşeyler düğümleniyor.
Bu son dönem Zeki Alasya’nın ardından dün Sümer Tilmaç’ı da kaybettiğimizi öğrendiğimde aynı şey oldu. Geçenelrde Zeki Alasya için birşeyler karalayayım dedim sonra oturdum Yasakları izledim yeniden. Aslında yazacağım yazı tam 4 ay taslaklarda bekliyordu o sebepten bir an önce bitiridim ve Gölge Dergi’ye yolladım. O gün “pek çok isim aramızdan ayrılıyor sanırım daha üretken olmak şart” diye içimden geçirmiştim. Yeşilçam sitesi yapmanın telaşı vardı ama öte yandan günlük gazetede yazı yetiştirme zorunluluğumuz yoktu, o sebepten çabu tüketmeye yönelik olmadık. Zaten bizim misyonumuz belli idi ölen sanatçılarımız artık bu sitede ölümsüzleşirler…
Yine de elimizi çabuk tutmak gerekliymiş. Sümer Tilmaç, kolay ulaşabilinen ve sonra görüşürüz tanışırız kaynaşırız diye düşündüğüm bir abimizdi. Ters Ninja’nın Landlordu Ege Görgün’ün yaptığı tadı damağımızdaki sohbeti benim için güzel bir referanstır. Buyrun bu linkten siz de lütfen izleyin ve dinleyin : http://www.tersninja.com/48-altin-portakal-hatirasi-1-sumer-tilmac/ Ama geç kalmışım yine…
Her zaman bir sempatim olmuştur Sümer Tilmaç‘a ama son dönemde benim takdirimi başka bir olayda kazanmıştı. Behçet Nacar‘ın hastanede can çekişirken çekilmiş fotoğraflarının sosyal medyaya yansıtılması ve kendini gazeteci sanan bazı isimlerin buna çanak tutmasına çok içerlemiş ve sert yazılar yazmıştı Sümer Tilmaç. Ben de bu istismara karşı benzer tepkileri verdiğim için kısa bir sohbetim oldu. Sümer Tilmaç orada hem delikanlılığını hem de dürüstlüğünü bana göstermişti. Ben de hiç bir sanatçının bunu haketmediğini, ülkeye ve sinemaya mal olmuş isimlerin bu şekilde gösterilmemesi, acının istismar edilmemesi üzerine fikrilerimi paylaşmıştım onunla. Ama ortaya çıkıp kkremesini hiç bir zaman unutamam.
Sümer Tilmaç‘ı kaybettik ve onunla birlikte çok renkli bir sanatçıyı da kaybetti sinemamız. O sert ve gaddar yüz hatlarından bugünlerin yumuşak yüz hatlarına, dünden bugüne neler neler anlattı bize Sümer Tilmaç…
Uğurlar olsun Sümer Baba