Behçet Nacar ile Yapılan Son Röportaj

behcet nacar banner 3

Bu hafta pazar yazısı olarak daha önce sizlerle tanıştırdığımız çok değerli dostumuz, kendi halinde bir arşivci olan Tamer Yiğit‘in çok özel bir paylaşımına yer vereceğiz. Bu arada yazarın usta oyuncu Tamer Yiğit olmadığını yeniden hatırlatmakta fayda var (röportajı burada).

Tamer Yiğit’in Behçet baba ile 5 Temmuz 2014 de yaptığı sohbeti aşağıda okuyabilirsiniz…

——————————————oOo————————————–

Sinemamızın efsane isimlerinden Behçet Nacar’ı ilk 2000 li yılların başlarında kendisine ait olan kostüm dükkanında görmüştüm. Baba efsaneydi bizim için ve halada öyle ya… Aradan 10 yıldan fazla bir zaman geçmişti görmeyeli. Çapa Tıp Fakültesi Dahiliye Servisi bölümünde yatmakta olduğunu duyunca ilk fırsatta ziyaret etmek gerekliliğini hissettim.

Hastanenin ilgili servisine geldiğimde kapıda görevli danışma memuruna ‘Behçet Nacar’ı ziyaret edecektim’ dediğimde görevlinin ‘Behçet Nacaroğlu olabilirmi?’ diye sorması ile tebessüm edip ‘evet’ dedim. Görevli 4.kat 407 nolu oda diyerek beni yönlendirdi. İlgili kata çıkıp odanın kapısına geldikten sonra kapalı kapının önünde biraz soluklandıktan sonra kapıyı açıp içeriye girdim, Behçet baba iki kişilik odanın hemen girişindeki yatakta yatıyordu ‘merhaba geçmiş olsun’ diyerek elini tuttum ve kendimi tanıttım . Yanında damadı vardı kendisine refakat eden birde hizmetli bir arkadaş. Geliş vaktim tamda yemek saat’i imiş, yemeğini rahatça yemesi için odanın balkonuna çıktım, Behçet baba’nın iştahı gayet yerindeydi. Tekrar yanına geldiğimde sandalyeyi işaret ederek çek otur yanıma dedi.

behcet nacar tamer yigit hastane

Behçet baba’nın morali çok iyi ve hafızası hala çok güçlü. Nereden geliyorsun diye sordu bende başladım anlatmaya zeytinburnu’ndan geliyorum doğma büyüme oralıyım, Ayfer Özcan komşumuz sayılırdı sık sık annesini ziyaret ederdi mahallemize gelip dedim. O da, “Ayfer iyi kızdı beraber aynı filmlerde oynadık iki kızı vardı şimdilerde ne yapıyor” diye sordu bende iyi olduğunu sosyal ortam üzerinden internet aracılığı ile görüştüğümü söyledim..

care sende alahım 3

Sonra sohbet derinleşmey başladı: “Behçet abi sizin Müslüm Gürses ve Neşe Aksoy ile birlikte oynadığınız epey bir kısmı Zeytinburnu’nda çekilen Çare Sende Allahım filminin çekimlerini izlemiştim, Sizin Müslüm ve Neşe Aksoy’un içinde olduğu aracın üstüne kum kepçesi bırakılma sahnesi vardı; bu sahnede operatör önce kumu sonra kepçeyi çok hızlı bırakmış ve aracın tavanı iyice çökmüştü, Neşe Aksoy ise korkudan şoka girmişti” dediğimde Behçet abi şöyle dedi;

“o sahnenin ardından Neşe Aksoy’u hastaneye götürdüler ve o gün hastanede kaldı çekimlerde ertelendi..

Behçet Baba araba parçalamayı yakmayı severmiş filmlerinde. Motoru sökülmüş ucuza mal edilmiş arabaların modifiye işleri ile bizzat kendisi ilgileniyormuş. Komando Behçet filmi ise Isparta eğirdir’de çekildi diyor. Eğirdir Dağ Komando Okulu’ndan izin alınamadı şayet alınsaydı oradan sahnelerde olacaktı. Filmin sinema adı Komando Behçet ama benim filmdeki adım Panter diyor ve gülüyor Behçet baba. Anlatmaya devam ediyor ve ara sıra banada bişeyler komando behçet 3soruyor Zeytinburnu‘ndan geldiğim için onunda oturduğu ilçe olan Bakırköy’e oldukça yakınım çünkü. Günümüzde Zeyport limanı olan eski su iskelesinide soruyor: “o iskeleye Beykoz’dan hasır sepetler içinde damacana su getiren mavnalar vardı bu mavnaları tarihi filmlerde viking gemisi olarak kullandı filmciler biliyormusun…“.

Arada siyaset soruyor siyasetde konuşuyoruz. Bir ara İsmet Erten’de geldi dedi o da yurtdışında yaşıyormuş ziyaretine gelmiş ustanın ama fazla gelen giden olmuyormuş. Adnan Mersinli hastaymış o da solunum yetmezliği çekiyormuş. Sokağı anlatmaya başladı Yeşilçam sokağını: “herkes ekmek yedi buradan dedi , zaman zaman paralarını geç alanlar oldu veya bono alıyorlardı dedi. Birgün Metin Film’in yazıhanesinde oturuyoruz setçisi oyuncusu herkes para bekliyor yazıhanede Ayhan Işık geldi bikaç dakika bekledi beklemedi bir çanta getirdiler Ayhan Işık çantayı bi açıp baktı içine ve ardından kapattı, çantanın içi para doluydu parasını alıp gitmişti..
Sokaktan çıkan çöp bile kıymetliydi film bobinlerinin saklandığı metal kutularda gümüş vardı bu kutuları toplardı hurdacılar sonra gümüşünü eritirlerdi.”

Film demişken kayıp filmler için yorumunu merak ediyordum çünkü kendi filmlerinden bazılarıda gün yüzüne çıkmamıştı. Sordum ne oldu bu filmlere diye cevabını aynen aktarıyorum:

Behcet Nacar 005lo“Zamanında bazı paralı şahıslar kendileri ile işbirliğine giren filmcilerden kayıp dediğimiz filmlerin orjinallerini satın alıp kara para akladılar. Bu filmlere çok yüksek meblağlar ödenmiş gibi gösterildi sonrada bu filmleri villalarına veya yazlıklarının bir köşesine attılar bu filmlerde bir köşede kaldı unutuldu gitti.. 12 Eylül döneminde ise sakıncalı buldukları sanatçıların filmlerini topladılar ve götürüp imha ettiler.

Ekrem Gökkaya anılarını yazmaya başladı kitap olarak basılacak dediğimde: “benide aradı dedi, 35, 40 sene önce olan şeyler yaşandı bitti bırakalım orada kalsın dedim kendisine.”

İki dişimi Yadigar Ejder kırdı!

Rahmetli bir filmde rolü gereği arkadan gelip bana saldıracak öyle bir gelip sırtıma vurdu ki yüz üstü kapaklandım ve iki dişim kırıldı. Yadigar kendini kullandırdı filmcilere hiç ağırdan satmadı kendini halbuki çok başarılıydı ve banko bir isimdi özellikle Kemal Sunal filmlerinde. Ona her filme gitme gidipte yövmeci olma dedik dinlemedi, halbuki her filme gitmese mecbur kalacaklardı ona tatminkar bir ücret vermeye. ”

Vefatı nasıl oldu Yadigar Ejder’in” diye sorduğumda Behçet baba’nın cebabı ; “fenalaşmış başı dönüyor düşüyor düşerkende kafasını vuruyor zaten ağır adamdı o cüsse ile düşüp kafayı vuruncada ölmüş“.
Geçen yıl evde tek başına iken birde yangın tehlikesi atlatmış Behçet Nacar. Bakırköy’deki evinin ardiye olarak kullandığı katında bulunan çamaşır makinasından çıkmış yangın, neyseki komşuları farketmişler hemen itfaiye’ye afacan sahin nacarhaber vermişler. Kostüm dükkanı halen faaliyetini sürdürüyor ve oğlu duruyor şimdilerde dükkanda. Behçet Nacar’ın 80’li yıllardan birde Afacan çocuk oyuncu denemesi var, oğlu Şahin Nacar’ın oynadığı Afacan ve Afacan Ateş Parçası filmleri var. “Koca adam oldu şimdi” diyor tebessüm ederek.

Saat 12:00 gibi gelmiştim ziyaretine saat 14:20 olmuş. Yani neredeyse 2,5 saat geçmiş aradan. Sinema konuşulunca vakitin nasıl geçtiği anlaşılmadı pek. Behçet Baba’da çok mutlu olmuştu eski günleri anlatırken, ara ara ne günlerdi derken bunu hissediyordum. Kendisinden müsade isteyip elini öptüm elimi bırakmayıp beni kendine çekip yanaklarımdan öptü hala çok kuvvetliydi. Tekrar gittiğimde herkesin selamını ilettim çok mutlu oldu o da herkese selam söyleyip teşekkür etti. Şimdi taburcu oldu Bakırköy’deki evinde istirahat ediyor ve tedavisine evde devam ediliyor…

Yazan: Tamer Yiğit 2014

Not: Bu söyleşi Behçet Nacar‘ı kaybetmeden evvel yapılmıştır. Behçet Nacar daha sonra yeniden hastaneye yatırıldı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir