“Masum Kız Arzu Okay” yazısı 8 yıl önce yazdığım bir yazıydı ve sanırım uzun süre de en fazla okunan yazım olmuştu. Yine aynı dönem paylaşım sorunumuz olarak imzam olmadan ve kaynak gösterilmeden pek çok siteye eklendi. 2007 yılında internette Arzu Okay hakkında yazılmış 2-3 yazıdan bir tanesi idi ve de zaman içerisinde araştırmalarımı geliştirdiğim için yazıyı yeni sitede eklememiştim. Ancak bazı sürprizler ve gelişmeler sonrasında yazıyı düzenledim ve yeni fotoğraflarla güncelledim. Bugün de sizlerle yeniden paylaşmak istiyorum. Yazıyı yazdıktan kısa bir süre sonra Arzu Okay‘a ödül verildi, güncellememde bu bilgiyi de ekledim, yeni bir gelişme olarak yeni filmde de rol aldı ancak bunlardan daha güzeli ve önemlisi ilgi çekmeye çalıştığım konu üzerine epey yazı yazıldı. Yazımın birşeylere ön ayak olduğunu düşünüyorum. Gerçi Türk paylaşım ortamında kaynak önemli olamadığı için ve “ben yaptım oldu” yaklaşımı olduğu için kimin ne yaptığı değil kimin daha fazla insana ulaştırdığı tek kıstas olmuş. Arşive bir not düşmek adına yazıyı yeniden ekliyorum…
Masum Kız Arzu Okay
Türk sinemasında bugüne kadar gelmiş geçmiş en iyi Kadın Oyuncular anketi yapılsa %90 Türkan Şoray ismi birinci çıkar. İsimlerin çoğu unutulur gider ama Şoray ismi yıllardır gündemde kalmayı başarmıştır. Onun kadar başarılı onlarca sanatçı harcanır gider unutulur ama Türkan Şoray hep oradadır. Bence diğer isimlerin unutulmasında Türkan Şoray‘ın bir suçu yok bunu yapan basındır aslında. TV sağolsun Kemal Sunal biraz şanslıdır ve biraz da Malkoçoğlu paçayı yırtmıştır. Ama basınımız belli isimlere odaklanırken diğerlerini harcar en kötüsü de unutur.
En iyi kadın oyuncu sorusuna dönecek olursak Türk Sinemasına biraz daha ilgisi olanlar bir çırpıda Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Filiz Akın, Belgin Doruk, Hale Soygazi ve Hülya Avşar isimlerini söyleyebilirler. Mürvet Sim, Aliye Rona ve Adile Naşit gibi karakter oyuncuları listeye bile giremezler. Çok daha ilginci konu en iyiler olduğunda Ayşen Gruda, Perihan Savaş, Necla Nazır ve hatta hatta Müjde Ar isimleri unutulan isimlerdir. Selda Alkor ismi ise meraklısına birşeyler ifade eder sadece, Semiramis Pekkan ve Gönül Yazar’ın sinema dönemlerinden bahsedilmez, üçüncü katagoride saydığım isimler için “dilimin ucundaydı ama” deriz genelde. Nebahat Çehre diziler sayesinde hatırlanmıştır ama Selda Alkor, Sezer Sezin, Selma Güneri, Esen Püsküllü ve Cahide Sonku gibi nice isimler unutulup gitmiştir nedense herşey yoncalara indirgenmiştir.
Bu isimler kadar hatırlanmayan hatta isimleri gaddarca Türk sinema tarihinden silinmeye çalışılan isimler de var. Bunun ana sebebi 70′lerdeki erotik film furyası denilen dönemdir aslında. Bu dönemde yapılan seks komedi filmlerinin de Türk sinemasında önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum ancak İtalyan sinemasındaki seks komedi karışımını Türkiye’de tutturan çok sayıda film çıkmadı ve iş biraz kalitesiz ürünlere döndü. Metin Demirhan, Giovanni Scognamillo’nun ve Agâh Özgüç’ün araştırmaları ve kitapları da olmasa bu dönem tamamen ahlaksızlık dönemi olarak bize satılmaya çalışılanacak. Bazı abartmış örnekler olsa da bu dönemi toptan yok saymak veya bu dönemi bütünüyle kalitesiz bir porno sinema dönemi olarak görmek bence büyük bir acımasızlık. Hele hele Feri Cansel, Mine Mutlu ve Arzu Okay‘ın yeşilçam geçmişlerinin o döneme indirgenmesi…
Türkiye’de kadın olmak zaten zor iken kadın oyuncu olmak iki kere zordur demek yanlış olmaz sanırım. Bu konuda en çok çekmiş oyuncuların başında Arzu Okay geliyor. İdealleştirinilmeye çalışılan Türk kadını tiplemesinden daha farklı bir yüze sahipti Arzu Okay. Benim için Zerrin Egeliler’e göre çok daha güzel ve zor rastlanan bir yüze sahipti. Birilerinin bize enpoze ettiği tipik Türk kadını profiline uymayan fiziği ve yüzü sanırım zaman içinde bazı klişeleri de yanında getirdi. Bütün bu duruluğuna ve farklı fiziğine rağmen Arzu Okay için yazılan “bir seks yıldızının dönüşü” aslında herşeyi, yani sistemin nasıl işlediğini özetliyor. Oysa hepimizin bu algıda seçicilik yüzünden ıskaladığı bir sinematik yolculuğu var Arzu Okay‘ın…
Beyaz Kelebekler filminden bir sahne…
Arzu Okay ismi bugün hala sadece 70’lerin seks yıldızlarından birisi olarak anılsa da 15 yaşında sinema güzeli seçilip, 16 yaşında “Ölünceye kadar” filmiyle Ayhan Işık’la beraber kamera karşısına geçip başlayan sinema serüveninde gerçekten çok ilginç yapımlarda yer aldı. Özellikle 1970 – 1973 arası Türk sinemasında
aranılan bir kadın oyuncu idi. Beyaz Kelebekler filmi ile sanırım hepimiz için “güzel” kavramı için bir referans olmuştur.
Bu dönemde oynadığı “Karagün” gibi filmler ise oyunculuğu için bir referans noktası sayılabilinir. Önemli oyuncularla bol bol yardımcı rollerde de oynamış. Artık yıldız haline gelmeye başladığında çevirdiği ve Kadir İnanır ve Müjdat Gezen ile başrolunü paylaştığı Uyanık kardeşler filmi sanırım en fazla hatırda kalan filmlerinden birisi. Tabi Yeşilçam furya sineması olduğu için farklı furyalarda yer bulmaya başlanılmış. Yine 70’lerdeki Western filmlerinin yıldızları Cihangir Gaffari, İrfan Atasoy ve Yılmaz Köksal gibi daha alternatif isimler ile B sinemamızın başrollerinde yer alan iki güzel gözün oynadığı ilginç filmler arasında Şimdi Silahlar Konuşacak , Pekos Bill, Zapata, Üç Silahşörler, Altın Prens Devler Ülkesinde, Üç Silahşörlerin İntikamı gibi fantastik öğeler içeren filmler var.
Murat Kara’nın 2002 yılında yazdığı “Hüznü Şahsına Münhasır Bir Çift Göz ARZU OKAY” makalesinden hoşuma giden bir cümle sanırım O ve onun gibi oyunculara yapılan haksızlığı çok güzel anlatıyor;
“Arzu İle Kamber‘deki sıcaklığı, “Ölünceye Kadar” daki masumiyeti, “Günahsızlar” daki saf hali bilmem kimin hatırında şimdi, ama Yeşilçamın ağdalı melodramları ile büyümüş, sinema sevgisini o filmlere borçlu biri olarak sadece Arzu Okay değil, tüm unutulmuşlar hatırımda.”
——————-oOo——————
Etiketlemeye meraklı bir ülke
Bir dönem Yeşilçamlı oyuncular için herkesin yazdığı gibi “Onlar unutuldu” demek yerine algıyı değiştirmek adına onları hatırlatmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Sonuçta bizler hep “seks dönemi” denilen bir karanlık döneme inandırıldık. Oysa sinemasal açıdan olaya biraz da şu açıdan bakıyorum; Bütün dünyada güzel bir kadını kameraya çeken bir yönetmen bunu “farklı” yansıtır ise buna sanat eseri deniyor. Burada bizim asıl tartışmamız gereken Erotik Türk Sinemasının ne olduğudur. Estetik arayışımızın olmamasını oyunculara mı yüklememiz mi gerekir? Zaten bu konuda Arzu Okay yıllar sonra verdiği bir röportajında konuyu şu şekilde özetlemiş: Eğer siz benim çıplaklığımı kötü çekmişseniz, o sizin probleminiz!
Burada belirleyici nedir pek bilemiyorum ama çıplak olan her kadın Türkiyede Seks yıldızı olarak anılmadı, hatta Seda Sayan gibi çıplaklığı ile ünlenen isimler (Bkz buraya) bugün “Delikanlı, mert kadın” olarak tv programı sunuyorlar. Demek ki o noktada bazı şeyleri belirleyen sadece çıplaklık değil. Bizim furyalardan sadece birisi olan seks furyasında yer alan filmlerin bazılarında açık sahne o kadar fazla değildir (aralara parça konulan ve soft/hard porno filmleri saymıyorum) hatta film isimleri filmlerden daha fazla açıktır ve erotiktir. İyi çekilmiş filmler azdır bu da o dönemin maalesef ister istemez kalitesini düşürüyor. Arzu Okay gibi isimlere yapıştırılan etiketler aslında önyargılarında birer sonucu. O dönemi kara leke olarak hatırlatmak isteyenler, filmde oynayan her kadına porno yıldızı muamelesi yapanlar bizim iki yüzlü namus bekçiliğimizin bir başka yüzüdür.
Arzu Okay belli bir dönemden sonra bilinçli olarak piyasa şartlarına da uyarak seksapelini ön plana çıkartmıştır bu da tartışılması gereken bir unsur değil bence. Gayet düzgün bir fiziği olduğu düşünülürse bence doğru bir seçim yapmış ama Yeşilçam’ın oyuncu öğüten çarkları bu noktada kurbanlarını bulmuş ve öğütmeye başlamıştır.
Aslına bakarsanız tabu kıran ve toplumda ki masum ve cinsellikle alakası olmayan genç kız klişesi ile cinselliğe aç kötü kadın klişesini kıran en önemli isimlerden birisidir Arzu Okay. Masum temiz aile kızlarının da seviştiğini göstermiştir ki bence bu önemli bir tabu kırıcı ve Yeşilçam‘ın yapay ve idealize eden yapısına terstir. O yüzden devrimci bir kadın duruşudur aslında. Her ne kadar prodüktörler istismar sinemasına çevirmiş olsa da bu konuda övgüyü hak eder.
Bugün Fransa’da yaşayan ve işini kurmuş, o dönemden sonra ayakta kalabilmiş ender kadın oyuncuların içinde ismini sayabiliriz. Karalanmaya çalışılan Yeşilçam geçmişi geçtiğimiz yıllarda bir ödülle iade edilmiş bir oyuncu olsa da o hala “bir seks yıldızı” olarak lanse ediliyor.
Bu ayıp, bunu sürdüren hepinizin…
Yazan: Utku Uluer
elinize saglik cok guzel bir yazi olmus
harika bir yazı 🙂
Bu yazıyı DivxPlanet forumlarında tam da türk erotik sinemasını tartıştığımız bir anda görmek de çok güzel oldu. İzninizle link vererek forumda da yayınlamak isterim.
Midnight Bey 🙂 dukkan sizin 🙂