ABD ile aynı anda bugün ülkemizde de vizyona giren Batman v Superman: Adaletin Şafağı (Batman v Superman: Dawn of Justice), çizgi roman mecrasındaki en ünlü iki süper kahramanın birlikte yeraldıkları ilk sinema filmi. Batman ve Superman, 1941’den beri Amerikan çizgi roman dergilerinin kapak ilüstrasyonlarında, 1945-50 arasında Superman’in radyo serisindeki serüvenlerde ve 1951’den itibaren de çizgi roman serüvenlerinde beraber görünmüş olmalarına karşın şimdiye dek çekilen hiçbir sinema filminde birlikte yeralmamışlardı. Bu verilerin ışığında, onyıllar öncesinden eski bir Türkçe film afişinde bu iki kahramanın, üstelik yanlarında Batman’in yamağı Robin de olduğu halde, yanyana çizilmiş olmaları sinema tarihimizin “tuhaf ama gerçek” vakalarından biri olarak duruyor.
Casus Kıran başlığını taşıyan sözkonusu seriyal film afişinin imajını ilk olarak 2014’te Suzan Dilek Yılmaz’ın facebook sayfasındaki eski “renkli Türkçe” film afişlerinin imajlarını paylaştığı foto albümünde görmüştüm. Kısa bir internet araştırması sonucu bu afişin ABD merkezli bir sinema afişleri mezat sitesinde 2013’te 272 dolara satılmış ve ertesi yıl Batman’in 75’inci yıldönümü dolayısıyla düzenlenen bir sergide sergilenmiş olduğunu gördüm. Aynı afişin bir başka nüshası da ayrıca Berlin merkezli olduğu anlaşılan bir afiş merkezinin/sitesinin katalogunda bir dönem satışa sunulmuş.
“Nil Film” logosunu taşıyan ve Emel Ofset baskısı bu afişin gerek Türkçe başlığı, gerekse afişte yeralan oyuncu adı (Kane Richmond), Spy Smasher (tam çevirisi: “Casus Ezici”) adlı 1942 tarihli seriyal filmin afişi olduğunu ortaya koyuyor. Ancak aslında Spy Smasher’da ne Superman, ne de Batman ve Robin yeralmaz. O halde filmin bu Türkçe afişinde bu iki süper kahramanın ilüstrasyonlarının yeralması nasıl açıklanabilir?
Bu soruya yanıt aramak için Casus Kıran’ın Türkiye’deki vizyon tarihçesine bakmak gerek. Casus Kıran, saptayabildiğim kadarıyla ülkemizde ilk olarak 1950’de gösterime girmiş; Türkiye’ye ulaşmasındaki sekiz yıllık rötarı, 2’nci Dünya Savaşı koşullarına bağlayabiliriz. 26 Ağustos 1958’te ise Beşiktaş’taki Suat Park sinemasında Gary Cooper’ın başrolde olduğu Sevimli Kahraman adlı bir başka filmle birlikte iki film birden formatında ikinci vizyona çıkmış (*).
Çeşitli internet sitelerinde Spy Smasher’ın bir başka Türkçe afiş versiyonu daha mevcut. Seriyal filmin orjinal Amerikan afişiyle aynı ilüstrasyonu içeren bu afiş ise “Milli Film” logosunu taşıyor. 1945’te (Kunt Tulgar’ın babası) Sabahattin Tulgar tarafından kurulan Milli Film özellikle 1950’lerin ilk yarısında faal olduğu, Nil Film’in adına ise kaynaklarda ancak 1957’den itibaren rastladığımıza göre orjinale sadık, Milli Film logolu afişin 1950 yılındaki vizyona, Batman ve Superman ’li, Nil Film logolu afişin ise 1958’deki ikinci vizyona ait olduğunu güvenle varsayabiliriz.
Batman ve Superman ’li Casus Kıran afişinin 1958 yılına ait olduğu sonucuna bu şekilde varınca ise bu afişin sözkonusu iki süper kahramanın çizimlerini neden içermiş olabileceğine ilişkin tahminde bulunmak kolaylaşıyor. Çünkü Türkiye’deki ilk Superman çizgi roman dergisi tam da bu yıl yayınlanmaya başlanmıştı! Üstelik dönemin en önde gelen çizgi roman yayıncısı Ceylan Yayınları’nın 6 Şubat 1958’te yayınlamaya başladığı haftalık Uçan Adam Süpermen dergisi, dolgu malzemesi olarak da Batman ve Superman’in ortak maceralarını ‘Uçan Adam ve Yarasa Adam’ başlığı altında okuyucularına sunuyordu. İşte Nil Film, ellerindeki bu eski filmi 1958’te pazarlarken tam da o aylarda bu çizgi roman kahramanlarının Türkiye’deki çizgi roman piyasasındaki mevcudiyetini istismar ederek sözkonusu filmin sanki o dergideki o kahramanları içerdiği yanılsaması yaratmayı amaçlamıştı muhtemelen… Ve bu sayede bu iki süper kahraman, bir sinema filminde gerçekten de biraraya gelmeden 58 yıl önce Türkçe bir sinema filmi afişinde biraraya gelivermiş olsalar gerek.
(*) Ayrıca 1968’de Yılmaz Atadeniz yerli yapım Casus Kıran filmleri çekecekti.
Söz Konusu Afiş
Batman ve Superman
Sinematik Yeşilçam için Yazan Kaya Özkaracalar
Bu ikiliyi bir araya getiren sinema filmini bu açıdan konu almanız güzel bir yazı ortaya çıkarmış. Keyif alarak okudum 🙂