Cüneyt Arkın – Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri (1971)

Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri, 1971 yılında vizyona girmiş, Remzi Jöntürk‘ün yönetmenliğini yaptığı ve senaryosunu yazdığı, başrollerinde Cüneyt Arkın ve Leyla Selimi‘nin oynadığı bir Tarihi Türk filmidir.

Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri filmindeki başlıca roller ve canlandıranlar şöyledir: Malkoçoğlu (Cüneyt Arkın), Prens Arnold (Tuncer Necmioğlu), Sırp prensesi Elza (Leyla Selimi), Koca Kurt Samsa (Kami Kasravi), İlbey – Zorbey kardeşler (Adnan Mersinli – Hakan Bahadır), Bıçakçı Polat (Talat Hüseyin), Enrico (Yaman Coşkun), Sandor (Yusuf Sezer), Gökçe (Danyal Topatan). 
Malkoçoğlu serisinin en güzel en aksiyon ve en hareketli filmi olan Ölüm Fedaileri, benim için ayrı bi yerde olan Cüneyt Arkın filmidir.

Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri 1

Filmin restore edilmiş hali (yukarıda) filmin sinemada yayınlanmış halinden 10 dakika daha kısadır. Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri filminin başındaki saray sahnelerinden sonra Agah Hün’ün eşşiz sesinden duyduğumuz şu sözlerle aksiyonumuz başlar:

”Uç beyimiz Malkoçoğlu’na ferman. Arnold nam habisi kahpeliğini umulandan önce açığa vurdu. Elçimiz ve kral dostumuzu öldürüp üzerimize yıkmaya kalkarak; prens ve prensesi, Sırp hazinesi’yle birlikte yanlarına alıp bir arabayla Toronto’ya Arnold’un yanına götürmektedirler. bu arabanın içindekilerin ya bize dönmesi, ya da yok edilmesi Al-i Osman yararınadır. gereği yapılsın.

Bu uğraştaki can yoldaşlarından ilki ve seni tek tanıyan: Samsa. Üç namlulu ve üç çakmaklı korkunç silahı yapan koca kurt. Bu icat zinhar düşman eline geçmeye!
Yolda size katılacaklardan rüzgar kanatlı oklarıyla turnayı gözünden vuran İlbey-Zorbey kardeşler.
Bu da Gökçe. şakacı, palavracı. İzcilikte, gözcülükte eşi yoktur. Gittiğiniz yerleri karış karış bilir ve de her yerde adamı vardır. İstanbul’a casuslukla ilk girenlerdendir.
Ölüm saçan bıçaklarıyla Polat. Eski bir gönül yarasını unutmak için ölümlere atılan son fedai.”

Prens Arnold, Sırp kralına katakulli yaparak onu ortadan kaldırmıştır. Bu keferenin amacı Sırp krallığına sahip olmak ve krallık hazinelerini ele geçirmektir. Prens Enrico – ki kendisi Sırp krallığının varisidir- ve Prenses, hazinelerle beraber yola cıkmıştır. Hesapta Prens Arnold, Prenses Elza ve ufaklık Prens Enrico‘yu himayesi altına alacak ve Türklere karşı bir ittifak oluşturacaktır. Arnold filmin başlarında Prens Enrico ve prensese ara gazı vererek onları ülkece birlik ve beraberliğine en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde, Türkler hakkında kötü düşünmeye itmekte, taaaaa o zamanlardan Türk düşmanlığını körüklemeye çalışmaktadır. amma velakin hesaba katmadığı bir şey vardır: Cüneyit abimiz. Yıllar yılı gerek Kara Murat, gerek Battal Gazi olarak keferelere kan kusturan Cüneyit abimiz bu seferde ” Malkoçoğlu ” olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sefer yalnız da değildir. Kendine bir A Takımı oluşturmuştur. Bu süper takımı tanıtmak gerekirse:

samsa-ve-polat-olum-fedaileri

SAMSA: Ekibin teknik işleri ile ilgilidir. Elindeki bazuka- top benzeri bir silahla çarpışmaktadır. İnceden inceye önemli bir kişi olduğunu hissettirir. O top olmasa ekibin hali yamandır. Silahını bebeği gibi sakınır saklar, ara sıra kadını gibi okşar.

POLAT: Polat bir bıçak ustasıdır. Bıçaklarını ustaca fırlatır gerekirse kılıçlara karşı bıçaklarla dövüşür. Eski bir aşk yarasını kapatmak için kendini böyle tehlikeli görevlere vurmuştur. Spoiler vermek gibi olmasın; görevi uğruna aşkından vazgeçmeyi de bilmiştir ki o sahneler, eğer ciddi anlamda oturup izlerseniz, Türk sinemasının o dönemdeki en duygusal sahneleridir.

gokce-ve-ilbey-zorbey-olum-fedaileri

GÖKÇE: Makara kukara elemanı. Delikanlı ama biraz ziyalık özelliği bulunuyor. Desteksiz atıyor ama sevdiriyor kendini kerata. Prens Enrico en çok onu seviyor. Olmayan olayları olmuş gibi anlatmakta ve yer, yön, iz bulmada üstüne yok. Bu arada küçük bir bilgi Gökçe karakterini oynayan Danyal Topatan abimizi seslendiren ise Öztürk Serengil ile özdeşleşmiş Mücap Ofluoğlu.

İlbey ve Zorbey: İki kardeş. Ekibin akrobatik işler sorumluları. Hoplama, zıplama, sarılarak tepik atma gibi bilumum işlerle ilgileniyorlar.

malkocoglu-olum-fedaileri-6 malkocoglu-olum-fedaileri-7

Gene her zamanki olduğu gibi Cüneyt Arkın’ın eşsiz yakışıklılığı ve karizması ile flime renk katması

Malkoçoğlu bir şekilde Prens Enrico, Prenses ve Prensesin nedimesini ele geçirir ve onları misafir eder. Kaderin cilvesine bakın ki prensesin nedimesi Polat’ın gönül yarasıdır. Samsa haricinde ekiptekiler, görev boyunca başlarındaki Başbuğ’nun Malkoç olduğunu bilmeden onun korkaklığından dem vurarak ”başımızda Malkoçoğlu olsa küffardan kaçmazdı!”  derler. Bu arada palavracı Gökçe de Malkoçoğlu hakkında uydurduğu hikayeleri yaşarmış gibi anlatmaktadır.

Koskaca Gökçe bile başında ki adamın Malkoçoğlu’nu Sandor dan öğrenince çok şasırmıştır. Vay be demek başımızda ki adam Malkoçoğluymuş nasıl bir oyundayız bakışları yer alır.
Gökçe Yoldaşlarını korumak adına kendi canına kıymış “Ser verip sır vermemiştir”. Bu inanılmaz içten ve duygusal karaktere can veren Danyal Topatan çekimlerden dört yıl sonra hayata gözlerini bu sefer gerçekten yummuştur.

malkocoglu-olum-fedaileri-10 malkocoglu-olum-fedaileri-11

Bu arada filmimiz, Malkoçoğlu’na kefere prenslerinden birinin “vampirin dedesi” diye hakaret ettiği filmdir. Bunun benzeri bir vampir geyiği Kara Boğa filminde de işlenmiş ve görece bir başka Malkoçoğlu filminde, hortladığı ima edilen bir karakter için kalbine kazık saplanarak öldürülmesinden bahsedilmiştir. Ancak cümle,  bu filmdeki kafayı hissiyatı veremez ama yinede şeytan misali askerler ve uçurumlar aşıp kurtulan Malkoçoğlu’nun batılı gözünde bir dönemler nasıl görüldüğümüzü yansıtır.

malkocoglu-olum-fedaileri-15 malkocoglu-olum-fedaileri-9

Malkoç ve kankaları Prensesi kötü Arnol’dan kurtarmaya gider. Malkoç’un bu sefer işi çok zordur. Kankaları bu kaosta vuruşarak ölürler.

Cüneyt abimizin ise bu durumdan haberi yoktur. O her zaman ki gibi mücadelesine devam eder ve esas kötü adamı Arnold’u öldürür. Ancak sonrasında silah arkadaşlarının öldüğünü görür.

Filmi nefes keserek izleyenler için bu sahneler gerçekten can alıcıdır ve çok duygusaldır.

malkocoglu-olum-fedaileri-16malkocoglu-olum-fedaileri-17 malkocoglu-olum-fedaileri-18 malkocoglu-olum-fedaileri-19

Samsa ! Nerdesin Koca Kurt, Polat, sevenler ölmez Polat’ım, İlbey, Zorbey can yoldaşlarım, Can yoldaşlarım geldim. Savulun çakal sürüleri !!

Malkoç sürüleri de zar zor döver ve prensesle ve yalnız kalır. Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri filmini ilk izlediğimde Prenses ve Malkoçoğlu yalnız kalınca dedim her halde bir devam filmi çıkabilir mi? Keşke çıksaydı, yenisi çevirilseydi ve güzel bir kadro ile karşımıza çıksalardı.
Kendini defalarca izletme isteği uyandıran serinin en güzel filmlerinden bir tanesi.

Malkoçoğlu : Gideceksin Elza Önce Osmanlı sarayına oradan yurduna kraliçe olacak , Halkını yöneteceksin..
Elza : Prenses değilim malkoç kadınım seven arzulayan senin olan bir kadının…

Gerçekten saraya gitti mi? Yoksa malkoçla evlendi mi ? Merak etmiyor değilim…
Böyle istedik böyle olsun sözüyle bitiriyorum.

malkocoglu-olum-fedaileri-20

Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri Ana teması :
Müzikleri Rıza Ateş’e ait. Güzel ve eğlenceli… Akıncı türküsü diye geçer. Müziği de nasıl yapılmışsa, savaş olsa tek başıma dalarım öyle bir gaza getirir…

Yazan ve Filmden kareleri yakalayan: Muhammed Soysal 

Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri filminden sizler için yakaladığım bazı kareler:

malkocoglu-olum-fedaileri-14 malkocoglu-olum-fedaileri-12 malkocoglu-olum-fedaileri-22 malkocoglu-olum-fedaileri-5-ilbey-ve-zorbey malkocoglu-olum-fedaileri-13

Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri

One thought on “Cüneyt Arkın – Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri (1971)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir