Akciğer kanseri olan ve tedavi gördüğü İstanbul Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Göğüs Cerrahi servisinde akciğer ameliyatı olan Fikret Hakan, burada doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
Doktorlar tarafından yaklaşık 2 saat hayata döndürülmeye çalışıldı. Fakat tüm çabalar sonuçsuz kaldı ve 83 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Gerçek adı Bumin Gaffar Çıtanak’dır. 23 Nisan 1934 tarihinde Gaffar ve Fatma Belkıs çiftinin çocuğu olarak Balıkesir’de doğdu. Fikret Hakan’ın annesi başhemşire, babası edebiyat öğretmeniydi. Fikret Hakan’ın babası Gaffar Bey, Balıkesirden İstanbul’daki Galatasaray Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atanınca, başhemşire annesiyle hep birlikte İstanbul’a taşındılar. Bumin( Fikret Hakan ), lisede okurken gazeteciliğe heves etti. Bumin’in Abdi İpekçi, Halit Kıvanç gibi sonradan ünlenecek kişilerinde çalıştığı, Mithat Perin‘in sahibi olduğu, İstanbul Ekspres Gazetesi’nde röportajları, öyküleri yayımlanıyordu. Gazeteden aldığı Öykü başına bir liralar, onu büsbütün okuldan uzaklaştırdı. Taksim Lisesi birinci sınıfından ayrıldığında 16 yaşındaydı ve aynı yıl 1950 yılında ‘Üç Güvercin’ adlı operetinde palyaço rolüyle ‘Ses Tiyatrosu’nda tiyatro sahnelerine ilk adımını attı. Bu arada adını değiştirip Fikret Hakan yaptı. Leblebici Horhor ve Afrodit’te oynadı.
Ses tiyatrosu, çığır sahne, cep tiyatrosu, küçük sahne, oraloğlu saat 6 tiyatrosu, kurucusu olduğu sahne 8 ve fikret hakan tiyatrosu gibi tiyatrolarda 1980lerin sonuna kadar sahneye çıkar.
Kendi deyişiyle üç sıçrayış yaptı Fikret Hakan; Babıali’ye(Gazeteciliğe), Pera’ya (tiyatroya) sonra da sinemaya.
1953 yılında ‘Köprüaltı Çocukları’ adlı filmle sinemaya geçti. Ardı ardına, “Beyaz Mendil”, “Gelinin Muradı”, “Dokuz Dağın Efesi” ve “Üç Arkadaş” geldi. Cebi para görmeye başlamıştı. Hızlı gece yaşamına daldı. Sanat dünyasının, sosyetenin kadınları çevresinde pervaneydi. 1960’larda “Yılanların Öcü”, “Karanlıkta Uyananlar” gibi sosyal ağırlıklı filmleriyle ününü pekiştirdi.
1958 de askere gitti 1960 da askerden döndüğünde kendini farklı bir sinemanın içinde bulmuş. “İlk yıl 15 film derken yılda 20 filme çıktı. Değil yazmak uyumaya bile zaman bulamıyordum.” Diye özetliyordu o yılları.
204 film ve 28 dizide oynadı, 1970’li yıllarda senarist, yönetmen ve yapımcı olarak çalıştı. ‘Üç Arkadaş’1958 ve ‘Keşanlı Ali Destanı’yla 1964 da büyük bir üne kavuştu.
1970 de ‘Paralı Askerler’ filmi çekilirken Hollywood’dan aldığı teklifi yeterli ingilizcesi olmadığından değerlendiremedi Türkiye’ye döndü. Paralı askerler (You can’t win ’em all) filmi 1970 yılında, dev bir bütçeyle İstanbul, İzmir, Nevşehir yörelerinde çekilen, çekim öncesi zamanın sansür kurulu tarafından didik didik edilen film çekim sonrası da sansürün gazabına uğramış ve Türkiye’de gösterimi yasaklanmış. Başrollerde Tony Curtis, Charles Bronson, Fikret Hakan, Salih Güney var.
Fikret Hakan 1975 lerde yeşilçamda başlayan seks furyasından kaçmak için 1977’de. Valikonağı’ndaki dairesini satıp Marmaris’e yerleşti. 1980’e kadar teknecilikle geçimini sağladı, o dönem bitince de sinemaya döndü.
1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Türk sinemasının 6 jönü Fikret Hakan, Ediz Hun, Göksel Arsoy, Cüneyt Arkın, Kartal Tibet ve İzzet Günay, Feyzan Ersinan Top’un yazdığı ‘Asla Unutmadım’ adlı kitapta unutamadıkları anıları anlattılar.
Kitapta en ilgi çekici bölüm ise Fikret Hakan’ın itirafları: “Çolpan İlhan’la nişanlıydık. Askere giderken, Baylan Pastanesi’nin önünde Çolpan’ı, Sadri Alışık‘a emanet ettim. Sivas’ta askerliğimi yaparken, Çolpan’dan mektup geldi. Mektupta ‘Biz Sadri’yle evleniyoruz’ yazılıydı. Çok şaşırdım. Büyük bir acı hissettim. Çolpan’la güzel şeyler yaşamıştık. Ardından da birçok filmde oynadık. Asla da bir gün ‘Neden?’ diye sormadım. Hiç bir şey olmamış gibi davrandık. Birbirlerini gerçekten sevmişler demek ki bu evlilik Sadri ölünceye kadar devam etti.
kaynak: anonim