Ölümlü Dünya (Ali Atay, 2018)

Ali Atay’ı daha çok oyuncu olarak tanıyoruz. Elbette geniş kitle tarafından en çok Leyla ile Mecnun sayesinde tanındı ama son 10-15 yıl içinde, 40 ya da İyi Seneler Londra gibi bağımsız filmlerde önemli roller ve O Şimdi Mahkum gibi popüler filmlerde yan rollerle başlayan film kariyeri, Ayla gibi çok popüler filmlere doğru yönelmiş durumda. Atay, oyunculuğa devam edecektir ama 2015 yılındaki Limonata filmi ile yönetmenliğine olan ilgisini de göstermişti. Ölümlü Dünya ile bunun bir seferlik bir heves olmadığının da altını çiziyor.

Oyunculuktan yönetmenliğe geçen pek çok örneğin aksine Atay, yönettiği filmlerde kamera arkasında kalmayı tercih ediyor. En azından şimdilik. Ancak ilk filminin aksine bu kez çok geniş bir oyuncu kadrosu ve geniş bir senarist kadrosu ile çalışmış. Filmin hikâyesi gereği geniş bir oyuncu kadrosu olması normal. Sekiz kişilik Mermer ailesinin hikâyesini anlatan film, bir lokanta işleten bu ailenin doğum günü yemeği organizasyonuna hazırlanması ile başlıyor. Ama daha fragmandan da çok net bildiğimiz için hiç çekinmeden söyleyelim, ailenin esas işi bu değil. Aslında çok daha büyük bir örgüte bağlı olarak tetikçilik yapmaktalar. Bir olaydan dolayı bu örgütle aralarında bir anlaşmazlık çıkıyor ve olaylar gelişiyor.

Atay’ın ve kendisinin de içinde olduğu senaryo ekibinin, popüler aksiyon-komedi filmlerinden etkilendikleri ortada. Ama işin özellikle komedi yönünde gayet başarılılar. Salonu kahkahaya boğan pek çok espri var. Bu espriler genellikle, beklemediğimiz yere doğru gittiği için etkili oluyor (mesela, kime göre sol taraf esprisi). Bu noktada filmin fragmanı hazırlanırken esprilerin çok açık edilmemesini de takdir ettiğimi belirtmeliyim. Filmin akışı ile hiç ilgili olamayan ya da çok uzatılmış kimi esprilerin de olduğunu söylemeden geçmeyelim yine de. Bunu da senarist sayısının çokluğuna bağlıyorum açıkçası. Sanki ayrı ayrı, birbirlerinin akıllarına gelen sahnelere kıyamamışlar.

Kalabalık oyuncu kadrosu ise filmin lehine işleyen unsurlardan biri. Bir takım oyunu içinde, her biri kendine düşen görevi yerine getirmiş. Ahmet Mümtaz Taylan, Alper Kul, Sarp Apak gibi daha bilinen isimlerin yanında Doğu Demirkol ve Feyyaz Yiğit de öne çıkıyor. Bunun yanında Özgür Emre Yıldırım gibi çok iyi bir oyuncudan yeterli performansı alamamışlar. Benzer şeyler İrem Sak için de söylenebilir.

Film içinde kullanılan müziklerin de başarılı seçimler olduklarını söyleyebiliriz. Her ne kadar zaman zaman, Ali Atay’ın playlist’inde olan şarkılar hissi verse de kullanılan şarkılar filmin temposu ile uyumlu. Bu nedenle eklektik bir yapı içerseler de bu durum seyirciyi çok rahatsız etmiyor.

Ölümlü Dünya, tür olarak aksiyon-komedi türüne dâhil edebileceğimiz bir film. Ancak işin aksiyon kısımları zayıf kalmış. Ancak Ali Atay da bunun farkında olmalı ki, kendisini zorlayabilecek aksiyon sahnelerini pas geçmiş. Araba takip sahneleri çok kısıtlı, çatışma sahneleri ise çok kısa tutulmuş. Bunun doğru bir tercih olduğu söylenebilir. Bir sahnenin iyi olmayacağına hiç olmasa daha iyi olabilir. Örneğin bu konuda Onur Ünlü, yakın zamanda izlediğimiz Cingöz Recai ile kötü bir sınav vermişti.

Filmin en büyük sorunu ise bir finalinin olmayışı. İkinci film olabilir düşüncesiyle ucu açık bir final uygun görülmüş olabilir ama yine de bu filmin hikâyesi kendi içinde toparlanmalıydı. Bu haliyle, iyi bir final bulunamamış, film de apar topar bitirilmiş gibi bir izlenim oluşuyor. Beş kişilik bir yazar ekibinden daha derli toplu bir final beklerdik doğrusu.

Son aylarda, yerli komedi filmlerinin kalitesinde bir artış olduğundan söz edebiliriz. Aile Arasında ve Arif v 216 sonrasında Ölümlü Dünya da aynı trendi sürdürüyor. Belirli ölçülerde küfür içerseler de mizahını buna dayandırmayan, zekice espriler barındıran, işin sinemasal yanına da önem veren filmler bunlar. En önemli yanlarından biri ise başarılı oyuncuları. Oyuncuların iyi performansları, başka bir filmde olsa orta karar diyebileceğimiz kimi sahneleri yükseltiyor. Sinemamızın popüler kulvarda iyi filmlere bir süredir ihtiyacı vardı. Umarız bu trend devam eder.

Sinematik Yeşilçam için Yazan: Hasan Nadir Derin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir